bugün

sinir bozucu bir detaydır.

sakal bırakmanızı, umursamaz tavırlarınızı, bacak kıllarınızı rahatça sergileyebilmenizi, küfretmek için değil alışkanlıktan küfretmenizi, alık alık bakıp bir şeyleri kolayca çakamamanızı, güç gerektiren şeyleri yapmanızı, espirili olmanızı, futbolu sevmenizi, kirli kirli rahatça gezinebilmenizi, boxerla dolaşabilmenizi, gülüşünüzü, sesinizdeki çatalı, pantolonu botunuzun içine sokmanızı, içinize siyah üçgen atletler giyip üzerine salaş gömlek giymenizi, o kadar pis durmanıza rağmen koltukaltlarınızı kesiyor olmanızı, 3 numara saçla gezinmenizi, lanlı lunlu konuşmanızı, kızları korumanızı, kısacası*, her şeyinizi kıskanıyorum hem de ölesiye!
çok düşündün mü bunu demek istediğim yazar.
Vallahi kıskanıyorum bazen bunları yalan yok. bunlara bakıyorsunuz cilt bakımı yok, kendilerine özen gösterme yok, dikkat ihtimam yok, tek yaptıkları sabah suratlarını yıkamak ama bi de bize bakın.
Reglde sivilce, sinirden stresten sivilce, azcık yağlı yedin sivilce. Ardından siyah noktalar, renk eşitsizlikleri. Sonrasında maskeler, peelingler, kremler, yağlar, sabunlar, cartlar curtlar...
Hayır adaletsiz bu.

Hayır bakın biz yolunmuş tavuğa dönerken onların vücutlarındaki özerklik ilan edecek olan, özgürlük diye haykıran tüylerini almamalarını, kıllı kıllı gezmelerini bile görmezden geliyorum, tek sorun o ciltleri. Hâlâ moralim bozuk.
kimse size kendinizi yolun demediki. kendi kendinize yarışa girdiniz.