bugün

çünkü bu kadın milleti tarafından sürekli acı çektirilenler erkeklerdir.
erkek duygusal değildir sözü çok saçma, erkek sadece kadın gibi duygularını gösteremez.

ayrıca herkes sever ama herkesin sevme şekli farklıdır bu da onun gibi bir şey.

bide ataerkil toplumda erkeğe biçilen rolde güçsüzlük belirten hareketlere yer yoktur. erkek evi kollaması gereken her daim güçlü olan bir role bürünmek zorunda kalıyor.

oysa erkek de duygusaldır ve kendini hiçbir kalıba sokmak zorunda değildir, güçlü olmak olaylara karşı tepkisiz kalmak, her daim güçlü durmak değil bence.
Çünkü kadınlar konuşmaktan yazmaya fırsat bulamamışlardır.erkeklerde kadınlara laf yetiştiremeyeceğini anlamış kendilerini yazmaya vermişlerdir.
bir erkek olarak söyle düsünüyorum.

kadinlara göre asik olmus adam agactir. meyve vermek icin polenlerini sacacak olan ciceklerini acmistir. köklerinin dibinden gecen dere suyundan ilhamini alir.

dere suyu donunca, cicekler de solunca, kar düsünce kendi icine cekilir bu agac. bir yaz vakti; günes tepeden bindirince, dere suyu da kuruyunca, bu agacin kurumus dallarina sadece kargalar konar.

o agacin actigi cicekler, verdigi meyveler hic sayilir. agacin kökü dere aksa hala emecek suyu oysa. ama nafile. gelip baltalamaya baslar ormanci *. o kökü de kurutur iyice. ardindan da direk "odun" diye basar mühürü.
ustanın da dediği gibi ;

(bkz: erkek sever kavuşamazsa aşk olur)
şömineye odun atmamış, o yanan odunlarla oturduğu yeri ısıtmamış sonra da bir kadının kadehinden asla şarap içmemiş kütük çabalamasıdır.
sadece odunlar yandığı için.
erkekler uzaktan şair ama hayatına bir kadın girince özlerine dönüyor genelde. istisnalar alınmasın.
(bkz: am çekiminin yer çekiminden kuvvetli olması)

bizim şairliğimiz buradan geliyor.
şairler erkek değil ki, alayı ılık. biz odunluktan devam.
erkekler odunsa şairler odunun işlenmiş hali.

ağaçtım, kesildim, kabuğum soyuldu, dallarım budandı ve kurutuldum. işlenmek üzere odun oldum.
güncel Önemli Başlıklar