bugün

kıskanç olabilir.
karısı iki kuruş para kazanıp şımarmasın diyedir. evin düzeni bozulur sonra açık ve net.
O klasik cevap yokmu ? Ona güveniyorum ama çevresine güvenmiyorum diyecek biri çıkmamış .
hipergami yi bilen beyaz yakalı olduğu için. Eşi de çalışırsa eşit olurlar. Bu da eşinin işine gelmez. Erkeklik bir durum yok aslında.
Mağarasının işlerinden sorumlu bir kadın ihtiyacı olan ilk insan tavrıdır.
Erkek bireyin ve ne istediğinin umrumuzda olmadığını daha nasıl açıklayabiliriz?
Tam aksine çalışan bir eşimin olmasını isterim.bu zamanda tek maaşla geçinmek çok zor.
Erkeklerin tacizlerine maruz kalmasın diye.
Kendini eşinin sahibi zannediyorsa istemez, eşinin de yetişkin bir birey olduğunun, çalışıp çalışmama kararında özgür olduğunun farkına varan adam ise kararına karışmaz, bazı yavşaklar da burda gelir eşi çalışan erkeklere gavat der, mağara kaçkını seni.
Kadın isterse çalışsın istemezse çalışmasın, bu onun özgür kararı olsun. Burada ki ince nokta cocuk , hiç bir kreş ya da bakıcı annesi gibi bakamaz çocuğa. Yanı bu konuyu namus, ya da feminizm yada çalışmayan kadınları aşağılar bir pozisyonda görerek ele almak kadınları aşağılamak olur. Evde ki kadının da işi ve sorumluluğu çok. Herkesin aile düzeni farklı, evlenirken konuşulur, anlaşılır. Dünyanın binbir türlü hali vardır. Zengin adam fakir olur belki mecbur eşi de çalışır, bilemeyiz. Benim temennim her çocuğun ilk yaşlarını annesinin kokusuyla ve sevgisine doyarak büyümesinden yana.
eski kemal sunal filmlerinde izlemiştim. 'elinin hamuruyla iş arama' diye bir replik geçmişti. genellikle tercih meselesidir bu konu. ya geçimli bir ailenin erkeğidir karısının çalışmasını istemez yada karısından şüphelenen bir erkektir ki istemez.
iş hayatında en çok kadınlar mobing ve taciz görüyor.
iş hayatinda kadınların fingirdekligini gördükten sonra ben de pek istemem. Öyle fingirdeyen aldatadabilir sonuçta.
akşam evine geldiğinde yemeği hazır olsun ister, karısı yorgun olmasın güler yüzle hizmet etsin ister. bir de kadın güçlü olursa kendine muhtaç değilse egosu sarsılır. ister ki o ne yaparsa yapsın kadın gidemesin hep elinin altında kalsın. erkek hiç bir şekilde kadın kendinden iyi durumda olsun istemez. zengin bir ailenin kızıyla evlense kız çalışmasa bile onun yanında sönük kalmamak için kadına baskı yapar hatta egosunu kurtarabilmek için aldatır, döver, eve kapatır.
Kaç gündür bitmeyen konudur. Herkes hayatını bırakın istediği gibi yaşasın. Çok uzun uzadıya anlatabilirim fakat kısa ve özeti şudur, herkes nasil mutluysa öyle yaşasın. Kimisi çocuklarını büyüterek , evini ve eşini öncelik sayarak mutlu olur , kimisi kariyer ya da işiyle mutlu olur tabi ki öncelikler değişebilir. Ve bu da bizi, sizi, kimseyi ilgilendirmez.
Çünkü ekonomik bağımsızlığını kazanmış,güçlü ve istediği hayati yaşayabilecek kadar ekonomik geliri olan kadından korkar.Geri kalan her şey de bahanedir.
çalışıpta alacağı 3 bin liranın ekstra giyim kuşam ve makyaj malzemeleri ile çocuğun kreşine gideceğini bildiğinden karısının boşuna eziyet çekmesini istemeyebilir.
akıllı erkek kadının çalışmasını ister. çünkü ;
- çalışan kadın bakımlı olmak zorundadır.
- çalışan kadın güncel ekonomi- siyaset vs bilgilere sahiptir. oturup sohbet edebilirsiniz.
- çalışan kadın zamanını anasına- bacısına ayırıp da boş işlerle uğraşmaz.
- çalışan kadın kocasının ne zorlukla para kazandığını bilir ve anlayışlı olur.
- çalışan kadının dırdır edecek kadar enerjisi kalmamıştır.
- çalışan kadının konuşması da düzgün ve güzeldir. şive bozukluğu olmaz ya da düzeltmiştir.
- çalışmayan kadın en kötü koca kendisinde sanır. dışarıdaki öküzleri gördükten sonra sizin kıymetinizi bilir.
- bunların da başları ağrır ama bunu lehinize çevirebilirsiniz.
Tek sebebi şu arkadaşlar kıskançlık ve başka bir erkeğin ona yani eşine bakması, bunu yapan erkek özgüvensiz ve karısına karşı güvensizdir. Bunu yapan erkeklerin çoğu eşini aldatıyordur. '' Kişi kendinden bilir işi. ''
Madem ki işçi olarak çalışıp birilerine hizmet etmek istiyor
Bana hizmet etsin parasını veririm.
Ha keşke beni çalıştırmayacak, aynı imkanı sunacak bir kadın olsa vallahi işime gelir yok demem asla.
özgüvenini oluşturan Puzzle 'ın bir kaç parçası eksik yada hatalıdır.
kaygı duyar, iş hayatında eşinin başkaları ile olabilecek arkadaşlığından,
kendinde bildiği sorundan kaynaklıdır bu durum.
insan bir tek kendine yalan söyleyemez, gerçeği bilir, kendini geliştirmek hatalarını düzeltmek yerine, karşısındaki insanın hareketlerini kısıtlar,
buna kıskançlık sosu ekler ve servis eder.

temelde kendini onarabilse hem kendi mutlu olacak hemde karşısındaki mutlu edecektir.
kolaya kaçar. çalışmasını istemez yada benzeri kısıtlar koyarak onu ,
beynindeki rakiplerden korur...
Namuslu olduğu için.
iş yerindeki evli kadınların erkek görünce ''uff şu yakışıklılığa bak maşallah ihihihi'' şeklinde konuşmalarına denk gelmiştir. böyle bir ortamda çalışacağına evinde oturup yemeğini yapsın daha iyi, daha bunun sapığı var. ruh hastası var. olmaz yani imkanı yok.
iki küçük çocuğuma ondan daha iyi annelik yapacak birisi olmadığı için.

Çalışan, çalışmayan, çalışmak zorunda olan, çocuğu olmadığı halde çalışmayan, vs her türlü yaşam tarzını benimsemiş olana saygım sonsuz. Benim altını çizmek istediğim tek bir husus var o da dünyaya getirdiğiniz bebeğin anne ihtiyacı. Ne kadar nezih, ne kadar iyi insanlar etrafında pervane olsa da, o bebeğin annesi ile büyümesi en doğal hakkı.

Ben eşime şahsen dedim; "çocuklarımızın karakteri oturana kadar (ki bu bence en az 7-8 yaşını bulur) çalışmanı istemiyorum. Büyüsünler, iyi bir iş bulursan çalışmaya devam edebilirsin."
her an bir avcının avı olabilmese sebebiyle olduğunu düşünüyorum.