bugün

Sus kız.
El ense tekniğiyle erkeği ekarte edip hesabı kendi ödemeli.
Ölü taklidi yapmak işe yarayabilir.
Kasaya gitme surecinde onden gitme kavgasi yasadigimiz icin genelde soluklaniyorum ve onu hirpalayip cebine falan sikistirmaya calisiyorum. Tabii hic basarili olmadi. Hesabi bolusun kizlar. Sevgili dediginiz kisi esiniz olacak diye bir kural yok. Vebal altinda kalmayin. Ben yapamadim siz yapin.
Arkasına dönüp ayna falan varsa ona bakmalı.
Şahsen ben de yardımcı oluyorum. Kimseye yük olunmamali. Hepimiz öğrenciyiz.
Erkek hesabı ödemek için masadan kalktığında bir adım arkasından takip etmek suretiyle ilerlemeli, erkeğinin terleyen alnını elleriyle oyaladığı mendiliyle silerken bir yandan da kendisini telkin edip gerekli ise gerilen kaslarını gevşetmek amacıyla omuzlarına masaj yapmalıdır.
Bunu herkes bilir arkadaşlar, cahil olmayın
biz ne mi yapıyoruz. arada bir de önce davranıp biz ödüyoruz. karşındaki senin bi saat çantandan cüzdanını çıkarıp ödeme yapmanı beklemez.
hesabı yanında ödeyen partnerinde bi garipmiş. masaya gelmediyse ayrı da.
en azından çantasını karıştırmalı. para arıyo numarası yapmalı. yaa dur şapşik ortak ödeyelim deyip elini çantasına atmasa bile razıyım lan.
engel olmalıdır. eğer nişanlı ya da evli değilseler ortak ödemeleri gerekmektedir. Öbür türlü kadın kendini küçük düşürür. şahsen kimsenin benim hesabımı ödemesine izin vermem o ne öyle aç gibi.
Çantasından Parasını çıkartıp aaaa yok valla ben diye Israrla bağırıp Hesabı ödemeli.

Sonra arkamdan bi hesap bile ödemedi kezban diye ana avrat sövülmesini istemem..
kendininkini, gerekirse erkeğinkini de o ödemeli.
hayır burda gördüm ben erkeklerin bilinçaltını.
adamlar eline yapışıyor aa yok olur mu öyle şey minvalinde. sanki ödemekten acizmişiz gibi. yemin bile verdiriyorlar
ama arkamızdan küfür ediyorlarmış bildiğin!
hanımlar ödeyin yediğinizin parasını.
(bkz: sus ve devam et)

işin şakası bir yana eğer kadın kişisi (bayan) bundan rahatsız oluyorsa hesabı birlikte ödeyin tabii ki.

Hatta sürekli siz ısmarlamayıın. Bir kere de o ısmarlasın bir kere de o bu mutluluğu tatsın hatta. Bence çok mutlu olurlar. Sevdikleri insana bunu yapmaları söz konusu olunca..
erkek kızı bilmediği mekana götürmeyecek. gittiği mekan da her şeyin fiyatını bildiği bir mekan olacak. yani masaya gelenlerin ne kadar tuttuğunu hesaplayabilecek. 45 lira tuttu diyelim, 45 değil de 50 lirayı masaya bırakıp kalkacak.

erkek bu konuda şanslı değilse kız tarafına masada beklemesini söyleyecek. gidip hesap işini halledip gelecek. belki biraz daha oturacaksınız, sonra kalkacaksınız.
sıcak ve ateşli tavırlar işe yarayabilir.
cuzdaninda para ariyormus da yetisememis de sevgilisi hesabi coktan odemis gibi yapmali. ben oyle yapiyordum sahsen. bazen de yetisin ama kizlar okuzluk yapmayin.*
ödeyesiniz yoksa bile en azından elinizi bi çantaya götürün nezaketen.

zaten bir erkek size hesap kilitleyeceği zaman bunu önceden haber verir;

-hacı ne ısmarlıyon
-bebişş nereye götürüyon yemeğe
-e bi kahveni içeriz artık aşkım.

diye.

kaldı ki bir erkek yanında parası yokken ya da üzerindekinin yetmediğini anlayacağı yere götürmez yanındakini.
bir yerde yemek yiyorsanız ya da bişeyler içiyorsanız erkeğin üzerinde zaten en az 5tl fazlası vardır; ki genelde erkekler mekana girerken (+/-)10-15 tl sapmayla ne hesap geleceğini az çok kestirirler. menüyü incelerken de bu sapma +/-5tl seviyelerine düşer.
yani şunu diyorum güzeller; bir erkek sizi bi yere götürürken zaten hesabı sizin ödemenizi ya da yardımcı olmanızı bekleyerek götürmez. eğer bekleyecekse, yani ''şekli yoksa''; ya yukardaki cümlelerden birini kurar ya da hiç götürmez.

eğer götürüyorsa o hesabın parası zaten cebindedir. siz içinizden gelir yardımcı olursunuz o ayrı mesele; ikinizin arasındaki sorundur. fakat ödemeyecekseniz bile en azından o eli bi çantaya atın. bunun adı ''nezaket''tir.
- ay t. ben bir makyaj tazeleyip gelecem.

2. sefer

-ay tüh cüzdanımı evde unutmuşum.

ben: borcunmu var birine ?
y: yok
ben: davet ettiğin yerde kaçtır kasadan kaçıyorsun.
y: nasıl dersin bunu bana
ben: yemezler klasik kız triplerini, erkek olabilirim, ben izin vermeyebilirim ödemeye ama keriz değilim.
y: özür dilerim.

yemeyin erkek kardeşlerim. gerekirse ağzının ortasına yapıştırın düşündüğünüzü. ama içinizde kalmasın.
Ya canım ben ödeseydim Falan demeli ama ödememeli.
tuvalete gitmelidir.
Hemen elini cebine götürüp hesabın yarısını ödemeli. Tabi yine kişisine göre değişen bir olgudur... Niye acıklaması bu kadar uzun sürecek baslıklar giriyorsunuz anlamıyorum sizi.
susup dondurmasını yemeye devam edebilir.
Kafasını çantasının içine koymalı.
Teşekkür etmesi ve gülümsemesi yeterli.
Pek bilinmez de benimkiler genelde "sinema da benden hee" diye pazarlık atıyordu.