bugün

Cok dayanikli spermler oldugunh varsayarsak Gelecek 72 saat icerisinde uygun sicaklik ve ortam hazirlanmaz ise spermler once hareketliligini kaybedecek sonra donarak oleceklerdir.
Prezervatifin ağzını bağlayıp çantasına atan kızdır.
Düğümcük atar saklarsın, var öyleleri.
Içinde saklıyorsa hamiledir.
(bkz: HOUSE MD) (bkz: ALLiSON CAMERON)
aklıma (bkz: gone girl) kocasısın spermini saklayıp, kendini hamile bırakması geldi. Psikopatlıktır, açıklanabilir yanı tek açıklanabilir yanı kocasının başına bişey gelirse çok sevdigi için ondan çocugu olsun istemesidir.
işte aşkın sevgililiğin ne kadar değiştiğini gösterir. zamanında biz ayda yılda bir görüşür sevdiğimiz kendisine verdiğimiz gülü saklar defter aralarında kuruturdu, şimdiki sevgililik cinsellikten, sevişmekten öte olmadığından kızlar sevgililerinin spermlerini peçetelerde, defter aralarında kurutuyor.
en temizi yutandır. sizi spermleri temizleme zahmetinde kurtarır.
anılarla yaşayan kızdır.
amacı hamile kalmak olan kızdır.
duygusal kızlardır. bazı şeylerden çabuk kopamazlar.
horoz spermi ile olmuş tavuk yumurtasından bıkmış kızdır.

kahvaltıda sevgilisinin spermlerini yutacaktır. ses tellerine iyi gelir:
boşuna saklamıyordur. kadın korkulacak bir varlıktır arkadaş. o spermleri yemeğe katar yedirir size.

ingilteredeydi herhalde kocasının penisini kesip adama zorla yediren kadın geldi aklıma.

korkun onlardan (hatun suresi 17. ayet)
sakla samanı gelir zamanı atasözünü çok yanlış anlamış kızdır. yaptığı çılgınlığın ve iğrençliğin tez zamanda farkına varabilmesi dileği ile.
türkiyede böyle kız var mı gerçekten diye kendime sorduğum şaşkınlıkla düşüncelere dalıp acaba benim şu an gizli bir çocuğum var mı gibisinden düşüncelerle güne devam ettiğim olaydır.
2008'de izmir'e yeni üniversite gelmişim, daha bir zıpkın delikanlıydım tabi. dikkat çeken de bir yapım var. kafa farklı yani anlacağınız genşler. neyse tek başıma evde kalıyorum o ara eve giren çıkan beli değil. bir kızı aşağı durağa bırakıyorum diğer kızı diğer duraktan alıyorum o derece. hazırlık okumanın vermiş olduğu rahatlığın da bunda etkisi var tabi. neyse derslere falan girmiyorum. daha ilk dönem 90 günlük devamsızlık limitimi doldurmuştum ama hoca beni tanıyordu ve ingilizcemin iyi olduğunu bildiğinden bana tolerans tanıyordu. neyse birgün alsancakta salaş bir şekilde takılırken durakta sırt çantasıyla bir kız gördüm gülüşünde kayboldum... bembeyaz teni, ince dişleri, bir boy büyük kazağı ve kazağın uzun kollarıyla ellerini ısıtmaya çalışması falan tam bir kartpostal gibiydi. sadece ikimiz duraktaydık hava buz gibi keskin ve soğuktu. ben ona baktım o çoktan bana bakmıştı bile.. bir dakika kadar göz göze geldik ve aynı anda konuştuk birbirimizle.. o bana otobüsü sordu ben ona üşüyor musun dedim. güldü ve yanaştı bana.. o gün tüm izmir'i ısıtacak kadar sıcak oldum. aldım başını göğsüme gömdüm ellerini ısıttım ama hala adını falan sormamıştım sadece lise son sınıfta okuduğunu söyledi bana. sonraları her gün buluştuk. uzun zaman sonra ilk kez buluşmak için randevulaşıyordum biriyle ilk kez yüreğim kıpranıyordu. o benim nasıl bir hayattımın olduğunu bildiği halde bir gün bile bana serzenişte bulunmadı ve ben farkında olmadan diğer tüm kızları bırakmıştım. yaz tatili geldi evi boşalttım boşuna kira ödemeyeyim diye. ayvalığa gittim ablamın yanına. iki gün dayanabildik/dayanabildi. yanıma geldi iki gün sonra günübirlik. özledim diyebildi sadece. bir hafta sonra da ben kendimi buldum onun yanında. otogarda beni karşılamaya gelmişti. otobüsten iner inmez dudaklarıma yapışıp uzun bir süre bırakmamıştık, bırakamamıştık birbirimizi. kuytu bir yere gidelim dedi dilni ısırcam dedi her ne kadar olmaz birileri görür falan desem de ikna edemedim. otele gidelim dedik ama kimliklerimiz yanımızda değildi. bir mekana yemek yemeye gittik. üst katta çıktık kimse yoktu. kız sevindi ben de sevindim biraz seviştik yemek beklerken ama baktık kameralar var kestik orda sahneyi. yemek yedik ama ben artık çok kötü olmuştum o da öyle. bizim lisenin bahçesine gidelim dedi ben olmaz dedim çünkü korktum ya tanıdıkları falan orda görürse diye neyse ağzımdan hadi bizim okula gidelim dedim. tamam dedi. gittik. yaz tatili olduğu için üç katlı binanın birinci ve ikinci katlarında kayıt kabul işlemleri vardı yeni üniversiteyi kazanan öğrenciler için. biz üçüncü katta çıktık ve orda hunharca seviştik. tam ben gelirken kıvırcık, kabarık saçlarının arasına boşalmamı istedi. boşaldım. eve dönerken bana mesaj attı şuan spermlerinle uyuyorum ve bir kaç gün yıkamicam diye. hala hatırlar, hala heyecanlanırım ben.

(bkz: bu da böyle bir anımdır)