bugün

belirli bir yaş aralığıyla sınırlı olmayan aynı zamanda ruhsal olan bir durumdur. 40 yaşına da gelse bir insan hala ergence hareketler yapabilir
yüzde berbat bir şekilde çıkıp ertesi gün yok olabilen serseri mayın sivilceler misali gayet düzensiz, asla dingin olmayan bir haleti ruhiye, balta girmemiş bir orman ve vahşi doğanın bizzat kendisi. bir köprü aslında. geçiş bölgesidir ergenlik dönemi.
24 yaşına kadar sürebileceği ihtimali olan, dönem. Kişiden kişiye değişir.
benim için bol sivilceli geçti. şükür şuan kalmadı. 18 yaşıma kadar sivilce vardı alnımda ya hep orda kalıcak sandım..
Üff acayip bir dönemdi. ergenlikte yapılması gereken her şeyi yaptım.
içkiye merak saldım içtim,sigara denedim.
hayattaki tek sıkıntı platonik aşkmış gibi triplere girdim.
kimse beni sevmiyor krizleri yaşadım. Bir sürü sivilce çıkardım kilo aldım şu anki halime şükrediyorum evrildim resmen. Ne günlerdi ah ah her bireyin başından geçen korkunç dönem.
Ama neyseki hatalarımdan ders aldım, ne yapmak istiyorum nereye gelmeliyim hepsinin farkındayım.
sıkıntısı bol, aşkı bol, sivilcesi bol bir dönem. saçmalıklarımız çok komik, utanç vericidir o zamanların. ama mesela olgun bir bireyin saçmalıkları salaklık, hata olarak görülür ergenlikte yapılanlar daha bir boktandır.
Abartılmaması gereken dönem.
doğruyla yanlış ayırt edilemez, ve yapılanın yanlış olduğu asla kabullenilmez. Karşı cinse yönelik boş hayaller kurulur.
kişinin hayata bakış açısını belirginleştirdiği bir dönemdir.

bu dönemi sözlüklerde sağa sola salça olarak atlatmaya çalışmayın lütfen, kendiniz ve hepimiz için.
Kişinin fazlasıyla hassas olduğu, en ufak olaylara bile büyük tepkiler verebildiği bir dönemdir. Ergen insanın toz pembe hayalleri mevcuttur. Bu hayallerin gerçekleşeceğine inanmaktadır.

Bu dönemde fiziksel açıdan büyük değişiklikler yaşanır. Sivilceler çıkar, vücudun belli bölgeleri kendini belli eder ve yetişkin bir insan görünümü kazanılmaya başlanır. Bazı ergen kişiler, bu fiziksel değişiklikleri kaldıramaz ve ruhsal bir depresyon sürecine girerler. Evet.
Başladıktan sonra hayatınız boyunca hiç bitmeyen, kıyıda köşede sinsice bekleyip bazı durumlarda pat diye ortaya çıkan dönem.
Epey zor dönemlerdir. Ben çok isyankar bir gençtim, aynı zamanda kendi halinde. Bir arkadaşım sinirlenince anasına sövüyor diye babasından hep dayak yiyordu. Diğeri sevgilisiz bir gün geçiremiyordu.
Lisede fena patlar.
ne zaman ki saksafon sadece bir enstrüman olur, 31 ; 32'den önceki sayı olur, gelmemeliyim hecelerine ayrılırken tahrik olunmaz, ne zaman ki birilerinin seni anladığını düşünmeye başlar ne zaman ki gereksiz atarlardan vazgeçilir bu dönemden çıkılır.helalim tripleri, tripkolic ve arabesk rap hallerine girmiyorum bile. gerçi hala bunlar kaldı mı onu da sözlük liselilerine sormak lazım..
inanılmaz korkunç olduğuna bir kez daha karar verdiğim dönem.
13 yaşında anne ve babası ayrı bir kız çocuğu.
yıllarca halasıyla kalan sonra annesinin o muhteşem egoları yüzünden anneannesiyle yaşamaya mecbur tutulan bir çocuk.
normal bir ergenlik dönemi geçirmediğini kollarını jiletlediği zaman farkettik..

bugün o elinden düşürmediği telefonunun şifresini öğrendim.
doğru mu yaptım yanlış mı yaptım bilmiyorum ama yaptım işte.
o uyuduktan sonra kurcaladım telefonunu.
yaşadığım mutsuzluğun haddi hesabı yok.

tehdit ederek çıplak fotoğraf isteyen erkek arkadaşlar,
hiç ağza alınmayacak küfürler eden "çocuklar",
orasını burasını jiletlemiş insanların fotoğraflari,
ve daha neler neler..

lan at kafası dedim içimden sen neyine güvenip 13 yaşındaki kızı tehdit edip çıplak fotoğrafını göndermezsen sex sayfalarına numaranı yazarım diye tehdit ediyosun?
şimdi ben seni bulsam, ağzını burnunu bi güzel dağıtsam. o fotoğraflara bakıp masturbasyon yapacağın "pipini" kesip eline versem acaba sen hayatının geri kalan kısmında herhangi bi kıza o küfürleri edip,tehdit edebilir misin?

napılır, nasıl baş edilir bu ergenle bilmiyorum ama tek bildiğim şey şu boktan dünyaya çocuk getirmeyeceğim.

şimdiki çocukların dünyası düşündüğüm kadar masum değilmiş.
ulan biz onların yaşındayken annem bize kumaş boyama dersi aldırırdı evde aşağı inmeyelim sırf diye.

velhasıl ergenlik denilen dönem bok gibi bişeymiş biz yaşarken farketmemişiz.
belki de şimdi bu kadar korkunç bilmiyorum.
Bir öğretmenin genç ergenlik dönemi ile ilgili gözlemleri:
Bir Öğretmen Anlatıyor: Ergenler Hakkında Kesin Olarak Bildiğim 8 Şey

Ortaokul öğretmeni olmayı hiç planlamamıştım. Diplomamı aldığımda lisede ingilizce öğretmenliği yapmayı planlıyordum, ama bulduğum tek açık pozisyon bir ortaokuldaydı. Ben de işi kabul ettim. Mümkün olduğu kadar çabuk “terfi etmeyi” planlayarak.
Çalışmaya başladıktan sonra bu plan bir daha aklıma bile gelmedi. Bu yaş grubu ile çalışmak beni inanılmaz cezbetmişti. Ve yıllar içinde ortaokul öğrencilerinin mizacı hakkında bir çeşit uzman oldum. En özel niteliklerini ortaya çıkarmayı keşfettim. Eğer siz de ortaokul öğretmenliği yapmaya başladıysanız ya da bu yaşlarda bir çocuğunuz varsa, muhtemelen siz de onlarla ilgili benzer şeyler keşfetmişsinizdir.
1. Akranlarının fikirlerine hemen hiçbir şeye olmadığı kadar çok değer verirler.
Bu, bazen oldukça anlamsız şeyler yapabilirler anlamına geliyor. Mesela üzerinde çok çalıştıklarını bildiğiniz bir ödevi, sınıfta herkesin önünde sesli olarak okumaları gerektiğini fark ettikleri için son anda size teslim etmekten vazgeçebilirler. Ya da çikolatalı sütü çok sevmelerine rağmen etrafta biri, çikolatalı sütün bebek içeceği olduğuna dair bir açıklama yaptığı için onlara önerdiğiniz çikolatalı sütü reddedebilirler.
Nasıl baş edebilirsiniz: Bu özelliğin işinize yaramasını sağlamaya çalışın: Sınıftaki en kendine güvenen çocukları yani herkesin üstün gördüğü çocukları bulun. Ve sonra bu çocukların, herkesin bir parçası olmasını istediğiniz bir konu hakkındaki yeni bir projeyi üstlenmelerini ya da sizinle birlikte sorumluluğu paylaşmalarını sağlayın.
Eğer sınıfın en havalı kızı Shakespeare’i çok sevdiğini söylerse, diğerleri de onu takip etmek isteyecektir. Ayrıca sosyalleşmenin ergenler için büyük bir motivasyon kaynağı olduğunu bilin. Bir saatlik yoğun bir dersin sonuna beş dakikalık bir serbest konuşma zamanı koyarsanız, öğrenciler sizinle daha kolay işbirliği yapacaktır.
2. Vücutlarında olup biten şeylerden korkarlar.
Bizim gibi ergenliğini çoktan geride bırakmış olanlar için bedeni tarafından sürekli ihanete uğramak ve bu duyguyla baş etmeye çalışmak çok uzak olabilir: Hayatınıza sıradan bir çocuk olarak devam ederken, bir sabah cildinizden fışkıran sivilcelerle uyanırsınız. Hadi bakalım! Üstelik yok etmeye çalışmak için sivilceleri patlattığınızda, onları daha da görünür kıldığınızı fark edersiniz. Ama artık iş işten geçmiştir.
Her birkaç haftada bir yeni bir fenomen, bir ergenin fiziksel hayatında kendini gösterir. Mezun olana kadar da sosyal hayatlarına zarar verme konusunda onları tehdit eder.
Nasıl baş edebilirsiniz: Vücutlarına dikkat çekmemeye çalışın. Seslerinin değiştiğine, ayaklarının büyüdüğüne ya da daha kötüsü hiç büyümüyor gibi göründüklerine kimsenin dikkat çekmemesini tercih ederler.
Eğer bir çocuğa toplum önünde bir şey yaptırmaya çalışıyorsanız – tahtada problem çözmek ya da sınav kağıtlarını dağıtmak gibi – ve o da bunu yapmaya gerçekten direniyorsa ne yapmalısınız? Bunun muhtemelen vücudunda olup biten bir şeylerle ilgili bir açıklaması vardır. Bu yüzden eğer nedenini anlayamadığınız bir dirençle karşılaşırsanız, geri çekilin. Sebebini anlamaya çalışmayın. Hemen diğer bir çocuğa geçin. Peşini bıraktığınız çocuk size sonsuza dek minnettar kalacaktır.
3. Abartma eğilimleri vardır.
Yedinci sınıfın duvar köşesinde bir örümcek olduğunu mu söylediniz? Düz duvara tırmandıran korku filmi çığlıklarına hazır olun. Dışarıda birden kar yağmaya mı başladı? Oturun, arkanıza yaslanın ve daha önce hiç kar görmemiş gibi davranmalarını izleyin. Şaşkınlıktan çığlık atanlar, yumruğunu sıkıp zafer nidaları atanlar… Ve pencereye koşan bir sınıf dolusu öğrenci.
Bir dakika, biri dans dersi sırasında tuvalette ağlıyor mu? 10 tane kızın spor salonunda koşuşturmalarını, birbirlerinin kollarını çekiştirmelerini ve yüzlerindeki ‘Şimdiye kadar bu kadar önemli bir şey hiç olmamıştı. Hem de hiç” ifadesini gözlemleyin. ister sınırlı hayat deneyimi deyin, ister duyguları tozu dumana katan hormonlar ya da kimliklerini oluşturma çalışması deyin, genç ergenler biraz abartmayı sever.
Nasıl baş edebilirsiniz: Bu abartmaların arkasındaki gerçek duyguları onaylarken yaşadıkları deneyimleri daha gerçekçi bir açıdan yeniden tanımlamaya çalışın: “Evet, örümcekler korkutucu olabilir. Şu ufaklığın işine bakalım ve dersimize geri dönelim.”
Problemleri sakin ve mantıklı bir dille anlatarak, sağlıklı bir insanın hayatın küçük sürprizleri ile nasıl yol aldığını modellemiş olursunuz. Olaya biraz da mizah katmayı unutmayın: Bu davranışlardan rahatsız olmak yerine birazdan geçeceğini düşünün. Ayrıca başka bir gözle bakarsanız aslında çok eğlencelilerdir.
4. Toplum önünde övülmekten mahcup olurlar.
Bir ilkokul öğrencisi, akranları önünde ön plana çıkmaya bayılır. Ama bir ortaokul öğrencisini akranlarının önüne çıkarın ve iyi özelliklerini şiirsel bir dille övün. Bir süre sonra bu çocuğun utancından ezilip büzüldüğünü fark edeceksiniz.
Bir zamanlar Emir isimli sert mizaçlı bir öğrencim vardı ve kendisi muhteşem bir yazardı. Bir gün öğrencilere ödevlerini geri verirken, “Eğer gerçekten iyi yazılmış bir metin görmek istiyorsanız, Emir’in ödevine bakın” dedim. “Eğer Emir gibi sert bir çocuk iyi yazıyorsa, bunu ben de yapmak isterim” diye düşüneceklerini varsaymıştım. Ama hayır! Emir yüzüme sanki cüzdanını çalmışım gibi baktı. Ve yılın sonuna kadar berbat ödevler getirdi bana. Aslında hoşuna gitmeyen şey övgü değil, övgünün topluluk önünde yapılmasıydı. Eğer iyi yazmaya devam etmesini istiyorsam, konu hakkında sessiz olmam gerekiyordu.
Nasıl baş edebilirsiniz: Kesinlikle desteklemeye devam edin, ama bunu özel olarak yapın.
5.Güvenilmezlerdir.
Hamile olduğunuzu öğrendiniz ve bunu kendinize yakın hissettiğiniz bir öğrencinizle paylaşmak mı istediniz? Sabah duyurularında kendi haberinizi de dinledikten sonra tebrikleri kabul etmeye başlayabilirsiniz. Başka bir öğretmen için sürpriz bir parti düzenlemek istiyorsunuz ve bunu öğrencilerinizle birlikte mi yapmak istiyorsunuz? Sürpriz parti fikrini tamamen unutun.
Ergenler gizli bilgiyi kendilerine saklamak konusunda iyi niyetlere sahiptirler, ancak karşılarına paylaşma fırsatı çıktığında bunu değerlendirmekten geri kalamazlar. Bu yaşta henüz paylaşılmaması gereken şeylerin paylaşılmasının sonuçlarını anlayamazlar.
Daha da kötüsü, duydukları şeyleri kolayca “yuvarlamayı” seçerler. Mesela ağzınızdan çıkan “Bayan Flower’ın sınıfı benimkinden biraz daha fazla yapılandırılmış gibi” cümlesi, Bayan Flower’a “Bayan Gonzales sizin çok katı olduğunuzu söylüyor” şeklinde aktarılabilir.
Nasıl baş edebilirsiniz: Ergenlere, internete nasıl davranıyorsanız öyle davranın: Kamuoyu önünde yayınlanmasını istemediğiniz hiçbir şeyi onlarla paylaşmayın.
6. Sizin de bir insan olduğunuzu yeni fark ettiler. Bir dakika… Pek de değil!
Çocuklar Piaget’nin bilişsel gelişim evrelerinden geçerken, tamamen benmerkezci olmaktan – kendilerini evrenin merkezi olarak algılamaktan – yakın çevrelerinin dışında da bir hayat olduğunun daha fazla farkına varmaya geçiş yaparlar. 11 ya da 12 yaşları, “somut işlemler” döneminin sonuna denk gelir. Bu evrede çocuklar, başkalarının dünyayı kendilerinden farklı deneyimleyebileceğini anlamaya başlarlar.
Ancak bu çok inişli çıkışlı bir dönemdir. Bu şu demek:
(1) Sizinle yoğun olarak ilgilenirler. Ama bazen. Size özel hayatınızla, ailenizle, sevdiğiniz yemekle ya da müzikle ilgili her türlü soruyu sorarlar. Okul dışında içki içip içmediğiniz ya da küfürlü kelimeler kullanıp kullanmadığınız gibi sorular bile gelebilir.
(2) Başkalarının ihtiyaçlarına yönelik farkındalıkları hala baştan savmadır. Kendinizi iyi hissetmediğiniz ve dersin sonunda 15 dakikalık sessizlik talep ettiğiniz günlerde, size söz verirler, yardımcı olmaya çok heveslilerdir. Ancak 5 dakika sonra karşılaşacağınız sahnenin kontrolden çıkmış bir hayvanat bahçesinden bir farkı olmayacaktır.
Nasıl baş edebilirsiniz: Aldığınız övgülerin ve gördüğünüz ilginin tadını çıkarın, ancak varlığınızı bile unuttukları zamanlarda da şaşırmayın. Somut işlemler evresinin zemini çok kaygan olabilir.
Aşırı kişisel sorulara gelince… Bir mantık çerçevesinde cevaplayın: Okulda bir rol modelsiniz, bir profesyonelsiniz ve en önemlisi onların arkadaşı değilsiniz. Bu yüzden cevaplarınız “her yaşa uygun” olsun.
7. Ailelerinden uzaklaşırlar.
Çocuklarının artık onlara hiçbir şey anlatmadığını, okulda neler yaptıklarına dair hiçbir fikirlerinin olmadığını söyleyen ailelerin sayısı çok fazladır. Aileden uzaklaşmak, ergenliğin normal bir parçasıdır.
Her ne kadar bu yaştaki çocuklar gelişimlerinin hiçbir döneminde olmadığı kadar fazla yetişkin rehberliğine ihtiyaç duysa da, hayatta danışacakları son insan aileleri noktasına gelirler.
Nasıl baş edebilirsiniz: Hayatlarında güvendikleri bir yetişkin olarak, bu çocukları etkilemek ve kendi ailelerinden bilinçli olarak uzaklaşmalarıyla oluşan boşlukları doldurmak için benzersiz bir pozisyona sahipsiniz. Bu yüzden yetişkin gibi davranmayı asla unutmayın.
Sorumlu bir şekilde tavsiyelerde bulunun, akıllı kararlar vermeleri için rol model olun ve gerçek bir istismardan şüphelenmiyorsanız ailesine karşı çocuğun tarafını tutmamaya özen gösterin. Siz öğrenciyle ve aynı zamanda ailesiyle işbirliği içindesiniz. Bunun öğrencileriniz için de net olduğundan emin olun.
8. Hala çocuklardır.
Onlarla bir şiir hakkında felsefik bir tartışma yaptıktan ve gözlerinizin önünde nasıl da olgunlaştıklarını düşündükten on dakika sonra koltuk altlarıyla en hızlı pırt sesi çıkarma yarışması yapmaya başladıklarına ya da size akvaryumdan su içip içemeyeceklerini sorduklarına şahit olabilirsiniz.
Bir de şu sürekli kıpırdanmaları var. Dayanılmaz boyutlarda hem de. Özellikle erkek çocuklarında. Ergenlerin olgunluk düzeylerinin çocuktan çocuğa değiştiğini sakın unutmayın.
Nasıl baş edebilirsiniz: Olgun davranışın sonsuza dek sürmesini beklemeyin. Çocukça davranışlar gösterdiklerinde bunun normal olduğunu bilin. Aslında yaşlarına uygun davranıyorlar.
Ayrıca sürekli kıpırdanmaları da normal. Bedenleri çılgın bir hızla büyüyor. Üstelik enerjilerini atmak için çok az fırsatları var. Belki ders planlarınıza biraz daha fazla hareket katmayı deneyebilirsiniz.

http://www.egitimpedia.co...sin-olarak-bildigim-8-sey
bu zamanda ceplerdeki usb belleklerde full şak şuka filmleri, ve brazzers premuım hesabı kovalamak olsa gerek.
Bazılarının hala çıkamadığı dönemdir.
Herkes beni izliyor.
Boka batsaydım da yaşamasaydım denilen dönem.
Bireylerin "hayali seyirci" olarak nitelendirilen kitleye ithafen hareket ettiği, sosyal çevrenin aile dışı unsurlara yöneldiği, vücutla zihnin entegrasyon sorunu yaşadığı, erginlik öncesi dönemdir.
bazıları için çok ağır geçen evre.
kızın biri "cnm" yazsa o yazıya bakarak 3 gün asılan erkekler var la.
öyle bir dönemdir ki aşırı abazalıkla yanına yirmi metre yaklaşan bütün kızların namusunu sözlü ve düşünsel olarak kirlettiğin zamanlar olur ancak büyüdükçe anlarsın ki hayat sadece seks değil.değilmi?
Ergenlik (puberte), insanlarda meydana gelen "yetişkinliğe ilk adım" evresidir. Ergenlik, çocukluk çağı ile yetişkinlik çağı arasındaki geçiş dönemidir. Ergenlik, bireyde çocuksu tutum ve davranışlarının yerini yetişkinlik tutum ve davranışlarının aldığı, cinsiyet yetilerinin kazanıldığı, bireyin erişkin rolüne psikolojik ve somatik olarak hazırlandığı dönemdir. Çocukluk çağı olarak adlandırılan yaşlarda, sosyal toplum bilinci (süperego) gelişmemişken, ergenlik dönemine giren gençlerde toplumsal kabullenilme, bir grubun parçası olma (süperego ve ego) kavramları gelişir. Vücut hormonlarınıdan cinsiyet ile ilgili olan (sekonder cinsiyet hormonları) östrojen veya androjenlerin üretimi bu dönemde pik yaptığından ergen adayının psikolojisi sebepsiz değişimler gösterir.Ergenlik dönemi insanlardaki 5 dönemden biridir.Ancak bilim adamlarının ergenlik dönemi ile ilgili görüşü sadece çocuklar belli bir yaşa geldiğinde bu döneme girince sadece yavaş yavaş yetişkinlik kazandıkları için BM ve bilim insanları ergenliğe girenlerinde hala çocuk olduğunu kabul eder.

Genel olarak 11-20 yaş arası ergenlik dönemi olarak adlandırılır.

http://tr.wikipedia.org/wiki/Puberte
boktan bir dönemdir. ses çatallı, burun kocaman, yüz hatları ilgiç bir şekilde abuk subuktur.

konuşurken her an ağlayacakmışsınız gibi ton değişikiikleri olur sesinizde. hep atarlısınızdır. bu dönemde sevgilisinin adını dövme yaptıranlar, telefonuna 'helalim !!1!'' diye kaydedenler görülür. kızmayın ergendir o.

kısacası, boktan bir dönemdir ergenlik dönemi.
fiziksel yapinin degisime basladigi , ruhsal yapinin ise tamamen agrasiflesme yolunda ilerledigi. insel arzunun tavan

yaptigi , mastribasyonun gunde sayisinin en az iki oldugu ( her iki cins icinde gecerli )

donemdir. Genelde sapiklik on plandadir. ve yine genelde ergen genclerimiz kendilerinden buyuk karsi cins e ilgi duyarlar. ( MILF ci ) olurlar.
kimisi bu dönemi çok normal geçirirken kimileride kıvranarak geçirir. ben o kıvrananların arasındaydım.. hiç bir değişimi kabul etmeyen, hiç bir eleştiriye ve öğüte sıcak bakmayan, konuşmayan, her zaman çok sinirli ve ablamın aldığı mp3'ü kullağından çıkarmayan bir ergendim, kumandalar, taraklar hatta bazen sandalyeler hava uçardı. neyse ki doktorumuz imdadımıza yetişti.