bugün

bizim için gurur duymamızı gerektiren bir söz değil, mısırlının utanmasını gerektiren söz. öyle zor durumdaki adamlar demekki, erdoğan'a bile bel bağlamışlar. ayrıca niye gurur duyayım? amerika, fransa, italya değil başbakanımı öven. mozambiklinin biri bunu dese sevinecek miyiz? üzülürüm sadece onlar için ne zor durumdalar diye.
(bkz: kötünün iyisi)
bu aralar sıkca karsılastıgım soylemdir. gercekten 2 gündür, türk oldugumu ogrenen ozellikle araplar cok samimi davranıyor. kendimi baya karizmatik hissediyorum lan.
(bkz: al senin olsun) (bkz: senden kıymetli değil ya) (bkz: hayrını gör) (bkz: tepe tepe kullan)
bülent ecevit'i hatırlayamadık. amerika'ya inat haşhaş üretcilerine sahip çıkan, avrupa'ya rağmen kıbrıs'a barış gücü yollayan, herşeye rağmen Apo'yu yakalatan, işçisine sendikal hakları veren, ırak'ın kimseye ihraç etmediği petrolünü ithal eden... bir karaoğlan vardı bu memlekette. kafa tutardı dünyaya ama halkı anlamazdı. meğer sorun şuymuş:

herkes görmek istediğini görüyor.

not: soluduğumuz hava değil.
bir mısırlı'nın ağzından duyduğumda gurur duyduğum ve götümle gökyüzü arasındaki mesafeyi kısaltan benim başbakanıma gelen bir övgü sözü.

cumhuriyet dönemi boyunca avrupaya bırakın ayar vermeyi düşüncelerini yarım yamalakta olsa söyleyen bir tek devlet adamı çıkmamış mına koyim! atatürk'ü saymazsak tabiki...

ulan biri gider abd başkanının yanında ayakkabılarını ters giyer diğeri gider abd başkanının yanında tecavüze uğramışlar gibi oturur...

bunca yıldır bu ülkenin insanları türk'lüğünden utandılar...
size yemin ediyorum son 2 gündür türk olduğum için hiç bu kadar gurur duymamıştım...

(bkz: vay be ben neymişim)