Marquis de Sade'in Erotik Romanlar klasmanın'da birinci sıradaki kitabi. Justine ile karıştırmamak lazım.
(bkz: Justine)
kitabın başlarından bir bölüm;

--spoiler--
kahya kadınımın yanına vereceğim sizi. Bir gün boyu ona yardım edeceksınız. Yalnız; sabahlarıda bazen onunla, bazen de oda işlerime bakan uşağımla birleşeceksiniz.
--spoiler--

Sade Romanda, "Kadın orospu. tamam ama onu orospu yapan sey ne ve kim?" gibi soruları sorarak, toplumun kendi ile yüzleşmesini sağlamış.

Ayrıca; bence sade'nin üslubu çok abartılmış. Daha açık ve daha sert bir dil bekliyordum anlatımında. Konular sert olup, işlenişi yüzeyseldir. *
*cezalandırılan ilk erdem: Dubourg'un evinde iffetini koruması.
*cezalandırılan ikinci erdem: Du harpin'in evinde hırsızlık yapmayı kabul etmemesi.
*cezalandırılan üçüncü erdem: bir hırsız çetesine katılmayı reddedince Bondy ormanında ırzına geçmek istenir.
*cezalandırılan dördüncü erdem: Madam de Bressac'ı zehirlemesi için yapılan öneriyi kabul etmemesi.
*cezalandırılan beşinci erdem: Dindarlığı. Manastıra kendini dine vermek için gider, ırzına geçilir.
*cezalandırılan altıncı erdem: Yardımseverlik.
*cezalandırılan yedinci erdem: Kalpazanların ölmek üzere olan şeflerinin hayatını kurtarması.
*cezalandırılan sekizinci erdem: grenoble'da bir hırsızlığa la dubois'nin tüccar Dubreuil'ü soymasına karşı çıktığı için soydular.
*cezalandırılan dokuzuncu erdem: bir çocuğu yangından kurtarması ve bunun üzerine, kendi aleyhine bir cinayet davası açılması. *
Bu kitabı okumadan kadının toplumdaki yeri üzerine büyük konuşmayın.
bana romandan ziyade felsefi bir metin havası vermiş kitap. zira justine in karsılastıgı "kotu adamlar"ın kişiligini tasvir etmedeki abartılar, yine bu kotu kisilerin -kendilerinden hic de beklenmeyen bir sekilde- verdigi felsefi demecler bu dusuncemi destekler nitelikte. ayrıca eserde justine in saflıgı ve basına gelenler, bir sure sonra okuyucunun gozune sokulur bir halde anlatılmaya baslanmıs ki bu durum zaman zaman sinirleri de geriyor acıkcası. muhtemelen marquis de sade bunu okuyucunun dikkatini cekmek icin ve derdini ele gune gosterebilmek icin yapmıstır.

işte bu yonler dusunuldugunde, genel roman kalıbından cıkan ve yazarın suc/ceza ve erdem kavramlarını kısmen kişi/mekan/zaman olgularından faydalanarak sundugu bir felsefe eseri olarak da gorulebilir.
(bkz: bir fantezi unsuru olarak erdem)
(bkz: bdsm)
marquis de sade'ın ya da sadizmin özetidir. justin adlı kitabında da benzer diyaloglar vardır. iyilik yapan karşısındakine iyilik yapmak için değil, vicdanını hoş tutmak ya da iyi hissetmek için yapar. yaptığı iyilikten karşılık bekleyenin ise, o iyiliğe puştlukla karşılık verenden farkı yoktur. her insan kendi zevk-i sefası için yaşar, iyi olarak adlandırılanlar bunu diğerlerine yardımcı olmak suretiyle, kötü adam olarak yaftalanmışlar ise, bunu içlerinden geldiği gibi, hayatı kendi zevklerine yontarak, başkalarının acılarını umursamadan yaparlar.
gerçekleştirilen eylem sonucunda bir taraf acı çekiyor ise bu onun zayıflığındandır. doğa onu zayıf olarak yaratmıştır. içlerinde vicdan denen suni bir olgu ile kendilerini diğerlerine yardım etmeye muhtaç bırakırlar ve doğanın onlara sunduğu güzelliklerden faydalanmazlar. bazen din, bazen toplum, bazen de kendi vicdanları hayattan zevk almalarını engeller.

marquis de sade böyle düşünen ve böyle yaşayan bir adamdı.
marquis de sade kitabı.

hem temel hem de mecaz anlamda kırbaçlanan, hiçbir iyiliği cezasız kalmayan bir kadının hikayesi. öyle ki kapak resmi* bile "kendi bekareti tarafından sodomize edilen genç kız." (salvador dali'nin bir resmi, you know.)

bu ismin yanı sıra "justine" olarak çevrilmiş biçimleriyle de karşılaşabilirsiniz.