bugün

bir uğur arslan şiiri.

o elinde tuttuğun zarf
bir ihanet anında örülmüştür
ve zarfın içindeki kağıt
er mektubudur görülmüştür
doğum günüm bu gün 3 aralık
ve şafak karanlık
bu mektubu sana yazıyorum anne
dün sevdiğimle ayrıldık
son mektubuymuş bana yazdığı
bir daha yazmayacakmış
demek sevda ayrılığa bir ay dayanırmış
ve asker ocağında terkedilmek de varmış

bu mektubu sana yazıyorum anne
bu gün doğum günüm 3 aralık
ve şafak karanlık

3-5 nöbetindeydim dün gece
bir şarjörün boşluğunda içtim son sigaramı
ve yorgan gibi üstümü örttü kar siperde
sabaha karşı biraz içim geçmiş
hayalin gözümün önüne geldi anne
kızkardeşimi de verdiğinden beri sevdiğine
bir ben bir de sen kaldın geriye

üzülme anne üşümüyorum
bekliyorum elim tetikte
bekliyorum memleketi ve seni
ve artık beklemiyorum beni beklemeyen sevdiğimi
beklemiyorum yüreğimi ve aşkımı
soğuk siperde yalnız bırakan sevgiyi
ve bekliyorum anne elim tetikte
eğer girerse menzile vurup öldüreceğim
hem aşkı hem sevgiyi

geçen gece karakolu bastılar
kurşunlar yağmur gibi yağdı üzerimize
garip gelecek belki sana ama
ortalık bayram yeri gibi oldu anne
biliyormusun o an hiç korkmuyorsun
herkes kendini bir sipere atıyor
ve gecenin karanlığında kurşun yerine
işıl ışıl yıldızlar yağıyor sanki üzerimize
ve ölüm bile aklımıza gelmiyor anne
canlar canlar gidiyor
gidiyor canlar
ve kimbilir ne zaman bahar
askerde iken dinlenmemesi gereken şarkılardandır. eğer ki sevgiliyi birakip askere gitmek fiili gerçekleştirip gidildiyse tadı bir kat daha acılaşan, eğer ki mısraların arasındaki gerçekler ortak ise her dinleyişte insanı hançerleyen şarkıdır. uğur arslanın sesinden dinlemek ise ayrı bir dünyadır.
Yaşasaydım aranızda olacaktım.... Yaşasaydım sen ağlamayacaktın Anne. Kahpe bir kurşun anlımdan vurmasaydı, sizin gibi bayrak sallacaktım meydanlarda omuz omuza yürüyecektik...... Tıpkı serin bir sabah her şey VATAN iÇiN diyerek dağlara yürüdüğümüz kardeşlerim gibi... Zonguldaklı teğmenim Metin gibi, Kayserili Kayhan gibi, Karamanlı ismail gibi, Sivaslı ilhan gibi, Yozgatlı Erol gibi, Konyalı Batıkan Aydin gibi omuza omuza yürüyecektik VATAN için VATANIM içiiin.....

Kahpe kurşun anlımdan vurmasaydı sana mektup yazacaktım Anneee....

Konyalı Aydin´ı anlatacaktım sana.. Annesi ellerine kına yakıp "Git Oğul" demiş, eğer o çapulcu sürüsünden korkarsan sütünü emeğimi haram ederim demiş......

Aydın korkmadı Annee. Dağlar soğuktu silahlar ellerimize yapışıyordu ama Aydın üşümedi Annee....

Vuruldu düştü yere, teğmenim yere baktı. Karamanlı vuruldu Bayrağa baktı teğmenim. Sivaslı vurulduğunda bir şahin göğe yükseldi.....

Biz kan kardeşiydik Anneee ama can kardeşi olmak farklıydııı. Canımız Bayrakta birleşsin diye dağlara yürümüştük o sabah..Canlar BAYRAKTA birleşiyordu.....

Anneee intikamım için mi sokaklardasın...Anneee çaresizliğinden dolayı böyle iki büklüm ağlamaktasın. Üzülme topraak kokulu Anneeeem üzülmeee.....

Sen kabrime gel mezarıma gel ki melekler iniyor seni teselli için....Ben seni seyrediyorum doya doya yüzüne bakıyorum...Sende beni özleyince AY YILDIZI seyret....

Teğmenim Metin söz verdi Anneee....Kanınız Yerde Kalmayacak Dedi...Biiiz ölmedik Anne...ŞEHiTLER ÖLMEZ DERDiN ya Sen... Melekler arkadaşımız oldu. Sadece ben değil Trabzonluda burada...Aydın´ın elleri halen kınalı.....

Anneee Teğmenim Metin´e de ki " Koca bir Şehit ordusu gök yüzünde nöbet tutuyor, elleri tetikte, gözleri BAYRAKTA, nefeslerini tutmuş bekliyorlar"....

Bu topraklar tanır gökyüzü Şehitlerinin yere inişini, Çanakkale tanır, Kıbrıs semaları Şehit kokar Hala.....

Teğmenim Metin´e de ki "Bekliyorlar 30 bin canın intikam saattiniiii"!!!..... Anneee ağlama dua et ve bekleeee.. Döneceğim serin bir sabah, ellerinden öpeceğim sende kurşunun girdigi yerden öpeceksin alnımdan öpeceksin....
(bkz: ER MEKTUBU GÖRÜLMÜŞTÜR)
tamamı aşağıdaki şekildedir;

Anne
O elinde tuttuğun zarf
Bir ihanet anında örülmüştür
Ve zarfın içindeki kağıt
Er mektubudur görülmüştür
Doğum günüm bu gün 3 aralık
Ve şafak karanlık
Bu mektubu sana yazıyorum anne
Dün sevdiğimle ayrıldık
Son mektubuymuş bana yazdığı
Bir daha yazmayacakmış
Demek sevda ayrılığa bir ay dayanırmış
Ve asker ocağında terkedilmek de varmış

Bu mektubu sana yazıyorum anne
Bu gün doğum günüm 3 aralık
Ve şafak karanlık

3-5 Nöbetindeydim dün gece
Bir şarjörün boşluğunda içtim son sigaramı
Ve yorgan gibi üstümü örttü kar siperde
Sabaha karşı biraz içim geçmiş
Hayalin gözümün önüne geldi anne
Kız kardeşimi de verdiğinden beri sevdiğine
Bir ben bir de sen kaldın geriye

Üzülme anne üşümüyorum
Bekliyorum elim tetikte
Bekliyorum memleketi ve seni
Ve artık beklemiyorum beni beklemeyen sevdiğimi
Beklemiyorum yüreğimi ve aşkımı
Soğuk siperde yalnız bırakan sevgiyi
Ve bekliyorum anne elim tetikte
Eğer girerse menzile vurup öldüreceğim
Hem aşkımı hem sevgimi

Geçen gece karakolu bastılar
Kurşunlar yağmur gibi yağdı üzerimize
Garip gelecek belki sana ama
Ortalık bayram yeri gibi oldu anne
Biliyor musun o an hiç korkmuyorsun
Herkes kendini bir sipere atıyor
Ve gecenin karanlığında kurşun yerine
Işıl ışıl yıldızlar yağıyor sanki üzerimize
Ve ölüm bile aklımıza gelmiyor anne
Canlar canlar gidiyor
Canlar kim bilir ne zaman var

Doğum günüm 3 aralık
Hiç saymadım kaç günüm kaldığını
Daha şafak karanlık
Yeni yeni bitmeye başladı
Dede torun muhabbetleri
Ve yeni yeni öğrendim tokat yememeyi
Biliyor musun anne
Zamanla her şeye alışıyor insan
Akşam postalları boyayıp yatmaya
Sabah iştimaya kalkmaya
Barut kokusuna
Tüfeğe havai fişeğe
Nohuta ve kara şimşeğe
Hele bir de olmasa şu çarşı izni
Hele bir de olmasa

Her şeye alıştım da
Bir alışamadım
Sevdiğimin başkasına gidişine
Benden saklama anne
Sende biliyorsun
Bir haftaya kadar nikah masasına oturacağına
Kızma ama anne
Bu terk ediliş ya firara gebe
Yada bir daha hiç dönmemeye
Sitemim sana değil anne
Ama bu terk ediliş ya firara gebe
Yada bir daha hiç dönmemeye

Geçen gece karakolu bastılar
Kurşunlar yağmur gibi yağdı üzerimize
Garip gelecek belki sana ama
Ortalık bayram yeri gibi oldu anne
Biliyor musun o an hiç korkmuyorsun
Herkes kendini bir sipere atıyor
Ve gecenin karanlığında kurşun yerine
Işıl ışıl yıldızlar yağıyor sanki üzerimize
Ve ölüm bile aklımıza gelmiyor anne
Canlar canlar gidiyor
Canlar kim bilir ne zaman var
görülmüştür.
sevgilisi askerde olan kızın sürekli dinlediği şarkılardan biridir.
askerin umut,sevgi ve hasretle yazdığı,bekleyenin de aynı duygularla karşıladığı ama kişye özelliği çiğnenmiş mektup.
vücudunuzun neresinde tüy var bilmek istiyorsanız dinleyin.
(bkz: tüyleri diken diken olmak)
güncel Önemli Başlıklar