bugün

bir (uludağ) sözlük yazarı sendromu.
gözlemim odur ki, yazar arkadaşlar ekşi okuru oldukları dönemde yazmaya o kadar susamışlar ve o kadar bilenmişler ki, kendilerine okur olmanın yanı sıra yazma fırsatını veren bu sözlükte, entry yazmaya neredeyse tüm vakit ve enerjilerini harcıyorlar. ama iş diğer yazarların neler yazdıklarını okumaya gelince bu noktada malesef kendin çal kendin oyna durumu ortaya çıkıyor. oysa bu sözlüğün içerik olarak kendine ait bir sesi/dili, bir üslubu yani özgünlüğü olacaksa eğer, tıpkı ekşide olduğu gibi yazarlar birbirlerinden etkilenerek ortak bir ses oluşturmalı. oysa burada olup biten sadece ve sadece körler sağırlar birbirlerini ağırlar tiyatrosu.
kısaca "önemli olan nicelik değil nitelik" diyebileceğimiz bakış açısı ile ortadan kaldırılabilecek ama şu an kesinkes mevcut sorun..
ayrıca gayet güzel,yerinde bir tespit(#163367)
(bkz: zırve yapmaktan entry gırememek)
ekşi sözlüğü okuyp da ulan ben olsaydım döktürürüdüm diyen insanlara bu kapının açılmış olması uludağ sözlüğün yan etkilerindendir
(bkz: bir oturusta en az 40 entry giren yazar)
(bkz: entry oylamayip sadece entry giren yazar)
güncel Önemli Başlıklar