bugün

toplumumuzda bilinir ki entel olmanın temel kurallarından birisi, dine hakaret etmektir. dine hakaret ettin akabinde cumhuriyet ile alakalı olumlu iki üç cümle sarfettinmi, elinde bayrak ile konuşmanın sonuna da atatürk'ten iki vecize ekledinmi senden paşası yok. senden enteli yok..
peki sonra...sonrası mı var azizim. gelsin kızlar gitsin kızlar... nede olsa sen artık modern görüşlü birisin... laikliğin tek savunucusun. sana vermeyecek kız mı var... senden daha iyi cumhuriyet genci mi var? olsun cumhuriyet adına, laiklik adına, ülkenin gelişmesi adına bişey yapamıyor olabilirsin... zaten gerekte yok.. dine hakaret ettin ve atatürk'ten iki üç vecize söyledinya, bu seni cumhurbaşkanlığına kadar götürür. belirli bir yere geldin diyelim. bu arda vazifen bitmiş değil... konumunu muhafaza etmen lazım.. iş bundan sonra başlıyor...
sen bir entelsin. kuru kuru entellik yapılmaz. en başa bak ne diyorduk, entel olmanın yolu dine hakaretten geçer. o halde başörtüsünden tut, dini bütün tüm partilere saldır. bu seni daha entel yapar. tabi karı kız yine peşinde... tüm bunlar doğrultusunda sen bir cumhuriyetçisin... modern görünüşlüsün...
tamam cumhuriyet adına, laiklik adına hiç birşey yapmamış olabilirsin, hatta kendi kendini sorguya çektiğinde esas yobazın sen olduğunu anlayabilirsin fakat öyle tanımıyorlar seni. ikiyüzlü olduğunu kimse bilmiyor.
iyisimi bırak, varsın öyle bilsinler. sen işin kaymağını ye.... karı geliyor mu? para geliyor mu? daha ne istiyorsun..
(bkz: cahille sohbeti kestim)
(bkz: cahillerin gerilerin akp dostlugu)
bu ülkede kolayca aydın olunabilmenin tek yolu dine küfredip, muhafazakar tabanlı akp ve benzeri partilere bok atmaktır. hele bir de atatürkçülük ve laiklik başlığı altında hararetle savunma yaptınmı gazetelerde ve köşe yazarlarının milimum sevgilisi olursun.

ne kötülüyorsun kardeşim yalan mı ?
(bkz: iki kitap okuyanın entellektüel düşmanlığı)
akp' yi din zannedenlerin varsaydığı düşmalıktır. eğer akp politikalarından bahsediliyorsa - ki #2857253 nolu entryde hiç akp adı geçmemiş- ülkesini seven her aydının karşı çıkmasının doğal sayılması gerekir, yok eğer din düşmanlığı ise varsayılan, o zaman da başlıkla ilgisi yoktur.

karşı çıkılması için sebepler mi;

(bkz: ben ulkemi adeta pazarlamakla mukellefim)
(bkz: turkiye de ucretler son derece iyi)
(bkz: akp nin her seyi ozellestirme meraki)
(bkz: turkiye nin ozellestirme yalani altinda satilmasi)
(bkz: ogretmen maasini dusurun)
ne din akp nin malıdır.
ne de atatürkçülük entellerin.
atatürkçülük, cumhuriyet senin bilgi düzeyinde iki vecize sıralayıp karı ! tavlamaksa fazlasını tartısmak zaten hata olur.
aşağıdaki denklemi ezberlemek iyi bir baslangıc olabilir bak;
din=akp
de-ğil-dir.
--spoiler--
sen bir entelsin. kuru kuru entellik yapılmaz. en başa bak ne diyorduk, entel olmanın yolu dine hakaretten geçer. o halde başörtüsünden tut, dini bütün tüm partilere saldır. bu seni daha entel yapar. tabi karı kız yine peşinde... tüm bunlar doğrultusunda sen bir cumhuriyetçisin... modern görünüşlüsün...
--spoiler--

dini bütün partiler ha... bravo akp dostu arkadaşım. namaz falan kılabiliyor mu bu tüzel kişiliğe sahip dini bütün partiler? ya da allah'in varlığına ve birliğine iman edebilecek iradeleri var mı???

(bkz: öküzlükte sınır tanımamak)
Entellik dine hakaret değildir. Entellik çağın gereklerine uygun yaşamaktır. AKP'de ise çağın gereklerine ait hiçbirşey yok. Aksine hızlı bir gerileyiş var.
entel olmayı dine saldırmak kadar sığlaştıran bir beyine açıklama yapmak gerçekten üzücü.entel insan çağın gereğini yaşar dine saldırmaz dinin laiklik çerçevesi içerisinde insanın kendi kendine yaşayacağı bir olgu olduğunu savunur.buda laikliktir zaten.

gelelim akp ve diğer din temelli partilere...bu partiler ne yapmak istemekteler?islamiyeti içimizde değil sokaklarda devlet dairelerinde okullarda yaşatalım.islam kurallarına uygun yaşayalım çağa göre değil.kusuruma bakmayın ama 6. yüzyıl insanına benzemeye hiçte niyetim yok.çok istiyorsanız kendiniz öyle olabilirsiniz bu sizin seçiminiz ama bunu toplumları değiştirmek için kullanırsanız o sözü edilen enteller karşınıza çıkar sizde yapay zeka ürünü 6. yüzyıldan kalma düşüncelerinizi söylersiniz.

yazık...Atatürk'ün temellendirdi bu laiklik ilkesi bu kadar mı battı? ya da şöyle sorayım siz müslümansınızda biz değil miyiz?ayıptır ya iki yazı parçası okuyup entel ne demek bilmeden böyle yazılara kalkışmak.
Entelliğin bünyeye girişinin sadece kız tavlamak için olduğu varsayımı üzerine düşünmek baştan kaybettirir bize. ha ama şunu diyorsak entel çağın gereğine göre yaşayan, ait olduğu toplumu ileri götürmeye çalışan kişidir diyorsak, o zaman tabi ki enteller akepeye düşman olacaktır. memleketi sıcak paranın kucağına atan, borç yiğidin kamçısıdır diyerek gelek nesillerin haklarını düşüncesizce pazarlayan akepeyi desteklemek ancak eğitim eksikliği ve geriden gelen ama hiç açılamayan düşünce güçsüzlüğüyle açıklanabilir. ki gizli gündeme hiç dokunmuyorum bile
entellik entellektüelliğin kısaltılmış halidir. enteller kültürlü insanlardır ve ülke gündeminden haberdarlardır. buna bağlı olarak da akp'nin yaptığı işlere karşıdırlar. enteller dine karşı değillerdir, dini kullanarak siyaset yapanlara karşıdırlar.
önce entel nedir?entelektüel insanlara bizim ülkemiz de verilen kısaltma adı. entelektüel nedir?zihinsel faaliyetler de bulanan bireylere entellektüel denir.
başlığı açan arkadaşımızda kendi çapında bir zihinsel faaliyette bulunmuş *
neyse efendim bunu açıkladıktan sonra gelelim işin aslına.türkiye de muhaliflik veya entellik denilen şey hep bir bok atma, düzeni yok etme olarak topluma empoze edilmiştir.bu iktidar odakları tarafından öne atılan ve zaman zaman iktidarın kendini meşrulaştırıcı araçlarından biri olmuştur.bu anlam da entel diye bahsedilen-ki biz ona aydın diyoruz- kişilerin her zaman bir sistem eleştirisi vardır.çünkü 1950 lerden bu yana dünyada ve ülkemizde sürdürülen politikalar liberalleşme ve küreselleşme hegomanyasın da olup emparyel devletler tarafından da yönetilmektedir.iktidara gelenlerin amaçları hep aynıdır.sadece izledikleri yollar farklıdır.yani eleştirilen akp den cok yıllardır süre gelen sistem eleştirisidir. tabi akp nin hızlı yükselişi ve örgütlenişi akıllar da soru işareti bırakmaktadır. amerika için çok önemli bu bölge de özellikle ırak müdahalesi öncesi türkiyede başa gelecek iktidarı tamamen halkın özgür iradesine bırakıp gelecek hükümetle anlaşmak riskli bir durumdur.(ki bunu da ecevit hükümetinde yaşadılar)hemen yanı başımızdaki komşularımıza yaptığı gibi(ukranya, gürcistan gibi) türkiyede de gerek sivil toplum kuruluşları gerekse cemaatler üzerinden akp lehine bir lobileşme olmuştur.neyse efendim bunların hepsi ayrı başlıklarda tartılaşılacak çok uzun konulardır.
akp aydın kesimlerde sadece din odaklı olarak eleştirilmektedir.eleştirilerin özünde olan yukarda bahsetmeye çalıştığım konulardır. akp din konusunda ki görüşlerinde zaten değiştiğini söyledi. *ama yaptıkları ve icraatları dini siyasee alet etmekten öteye gitmiyor.
ülkenin yüzde 47 sinin düşündüğü şeydir. zira kendilerinden olmayanları düşman olarak nitelemek bariz saldırma anlayışı eleştiri kaldıramamanın dışa vurumudur. eğer politikalarını eleştirmek düşman olmak anlamına geliyosa ki bunu da cumhuriyetin temel değerlerini savunarak yapıyorsa objektif olmak lazım acaba ne denmiş sağlam kafayla karşılaştırmak gerekir. acaba kim haklı o zaman, ha tabi cumhuriyet rejimini destekliyorsanız tabi. rejim karşıtıdırlar demiyorum ama gidişata bakınca ister istemez acaba diye bakıyo insan.
akp'nin entellektüel düşmanlığına verilen yanıt.
sürüyle saçma tespitten birisidir. öncelikle entel tanımının kapsadığı kişiler belirlenmelidir. ülkenin aydın kesimi diye nitelenen köşe yazarları da bu entel topluluğuna dahilse; recep tayyip erdoğan ve abdullah gül'ün uçaklarında gezdirdikleri entellerin sayısı oldukca fazla olmasına rağmen adalet ve kalkınma partisini eleştirebilenlerin sayısı bir o kadar azdır. düşmanlıktan kasıt zıt düşmekse eğer bırakınız zıt düşsünler, eleştirsinler, zira zamanında yazar yuvarlayan, köşe yazraını ülkesinden kovan, bir mizah dergisine dava açan bir başbakanın seçmelerisiniz. şimdi ne yüzle sızlanmaktasınız?
zaten adalet ve kalkınma partisini eleştirmeye kalkan kişi aydın ya da sanatcı sıfatından direkt arındırılmakta ve 'o kim ki' söylemleriyle saldırılmaktadır. en yakın örneği; fazıl say'a osman yağmurdereli insanının yaptıklarıdır. açılan davadan bahsetmiyorum bile.
öyle rahatlar ki; kendilerinden başka kimse konuşmasın, kimse onlarla zıtlaşmasın istiyor ve bu isteklerini de yüzsüzce dile getiriyorlar. işlerine gelince demokrasi ve düşünce özgürlüğü dillerinden düşmüyor sonrasında sinirlerini bozan bir şey olduğunda zırlamaya başlıyorlar. *
işin aslı söz konusu insanları endişelendirecek bir durum söz konusu değildir; paranın açamayacağı kapı yoktur ve adalet ve kalkınma partisi bunun bilincindedir. bu sebeble düşman olarak adlandırılan kişilerin sayısı her geçen gün azalmaktadır. *
Bu durumun zıttı da akplilerin büyük kısmının içlerindeki Atatürk düşmanlığıdır.
entel'den kastın ne olduğu anlaşılmış değildir. hani çok bilen, çok okuyan, iki üç dil bilip yabancı ülkeler de okumuş kişilerden ise kasıt başlıktaki önerme boşa çıkıyor. yoksa ahmet-mehmet altanlar, perihan madenler, nazlı ılıcaklar vs. bir çok entel dantel kişi akp'ye alkış tutuyorlar. düşmanlıktan kasıt eleştirmek ise... evet, beni de akp düşmanları hanesine yazabilirsiniz.

edit: bu sözlüğün içine z.çıldı artık. bilgisiz ve fikirisiz bünyelerin g.tünden atarak açtığı başlıklar ve yazılar sözlüğü çöplük haline dönüştürüyor. karşı düşüncede ya da ideolojide olan barınmasın mantığı ile yazmıyorum, muhakkak karşı görüşte birileri olacaktır, fikir dünyasından diyalektik olma unsuru vardır ve bu diyalektik karşıtlıkları da bir arada bulundurur; akp'li chp'li,komünist ,dinci ,solcu ,ülkücü vs. ama böyle mantık sınırlarını zorlayan insanların başlık açması -sözde fikir beyan etmesi- sözlükten hicab duymama neden oluyor. bakın bu sözlük biz yazarlar dışında okunan bir sözlük olmaktan çıktı. hani eskiden de çok okunmazdı ya neyse! şimdi hiç okunmuyor. nedeni ise açık. bilgi ve fikir yoksun insanları sırf klavye kullanmayı biliyor diye sözlüğe alırsanız sonuç bu oluyor efendiler. siz halen daha böyle adamları tutmaya devam edin!
(bkz: entelektüel)
Din ile siyaseti birbirine karıştırmayan, dün bu ülkeye ve ülkenin kurtarıcısına küfür ederken bu gün değiştim demeyen, herhangi bir şeyh şıh vs gibilerinin çanağını yalamayan *, ülkesini seven, amiyane tabirle mürekkep yalamış, karşıt görüşteki insanlarda bile saygı hissi uyandıran (bkz: ismail cem) kişilerin ülkeyi seçilmiş bir padişah gibi yöneten rte'ye ve partisi akepe'ye karşı duyduğu tepkidir. Gerçi adamlar kendilerinden olmayan herşeyi düşman ilan ettiğinden ötürü bu tepkiyi de düşmanlık olarak nitelendirebilir. Bize düşen saygı duymaktır saygısı olmayanlara bile.
biseylerin birilerine kapak olmasi sonucu entel (!) kesimin verdigi tepkidir. icine sindirememe, tahammul edememe, fesadindan catlama. halka ragmen siyaset olmaz.
(bkz: 22 temmuz secimleri)
(bkz: cumhurbaskanligi secimi)
entelektüel kelimesinin anlamını henüz idrak edememiş bünyenin açtığı başlıktır. atatürkten bi iki vecize soyleyerek, dine küfrederek entellektüel olunur sanan bünyenin bunu kızların kendisine vermeyişiyle harmanlamış ve ortaya bu sonuc çıkmıştır.yazık bu ülkede hala boyle insanlar var.

edit: silinecek biliyorum. ama sözlerimi geri alamam.
türkiye'de her düşmanlığın "üzüm yemek değil,bağcıyı dövmek"amaçlı yapıldığını gözönüne aldığımızda,memleketteki her düşmanlık gibi yapay olan bir durum.

nitekim bazı insanlar,hiç haketmediği halde akp'yi din eksenli bir parti olarak göstermekte ve konumlarını korumak için bu saçma tezi sıkıca sahiplenmektedir.bu tezi savunanlar, her daim "cumhuriyet'in tüm savunma mekanizmalarını göreve çağırmakta" hüner sahibidirler.deniz baykal'ın bu "savunma"çağrısını daha yeni yaptığını düşünürsek,akp'yi islam dini üzerinden eleştirmenin iki sebebe dayandığını tesbit edebilmek mümkündür:

1-akp üzerinden islam'a sallamak
2-konum sahibi bazı kişilerin,-rakip partiler,danıştay,sayıştay,yargıtay,bürokrasi,diplomasi-kendi konumlarının ileride tehlikeye gireceğini düşünerek iktidar partisi'ne sallayıp durmaları, memlekette mümkün olduğunca yoğun bir gerilim ortamı hazırlayarak çeşitli çevreleri sokağa dökmeleri(cumhuriyet mitingleri gibi)ve bu konum kaybı endişesiyle "ordu göreve"cilik oynamaları.

akp'yi en çok islami hassasiyetleri fazla insanların eleştirmesi gerektiğini düşünüyorum,nitekim akp iktidarı küresel sermayeyle barışık,modernizasyon süreci ve avrupa birliği konularında çok hevesli,kıbrıs konusunda küresel politikaların imza mekanizması olmaktan öteye gidemeyen(annan planı),memleketteki Müslüman nüfusa ve kendisine islami gerekçelerle oy veren milyonlarca insan lehine tek bir çivi çakmamış olması,filistin meselesi gibi Müslümanların en hassas olduğu konularda hiç de filistin lehine tavır almaması,abd'nin akp'ye verdiği açık destek,ve daha nicesi..

bütün bunlar,akp'yi ilk başta Müslümanların eleştirmesi gerektiğinin kanıtıdır,ama kendisini islamcı olarak niteleyen birçok insanın,28 şubat süreciyle birlikte bir kırılma yaşadığını ve hassasiyetlerinin önemli bir kısmını hasır altı ettikleri düşünülürse,akp'yi eleştirmekten ısrarla kaçmaları da anlam kazanır.

ulusalcı laikler ile,küreselleşmeci "dindar"ların mücadelesinde ben kendime taraf seçmiyorum,kendimi bu iki farklıymış gibi görünen taraftan da uzak tutuyorum.

demokrat parti iktidarı döneminde chp ve dp için yapılan muhteşem bir tesbitin,günümüz chp'si ile akp'si arasındaki durum için de aynen geçerli olduğunu düşünüyorum:" (bkz: aynı dışkı ortasından kağnı tekerleği geçmiş)!

Allah C.C.;"Hakettiklerinizle yönetilirsiniz"buyuruyor,daha fazla yorum yapmak abesle iştigal olsa gerektir.
(bkz: kıçımdan entry yazıyorum popülaritemi artırıyorum)
güncel Önemli Başlıklar