bugün

temmuz ayı enflasyonunun tüketici fiyatları endeksinin (TÜFE) yüzde 0,58 ( yıllık yüzde 12,08 ), üretici fiyatları endeksinin (ÜFE) yüzde 1,25 ( yıllık yüzde 18,41 ) artmasından sonra yıl sonuna doğru düşüş eğilimine gireceği görüşüdür.

bunun için ;

- petrol fiyatlarının 147 dolardan 120 dolara , daha sonra da 120 doları aşağı kırıp 100 dolar civarına inmesi

- elektrik , doğalgaz gibi yüksek zamların yapılmış olması ve bazı gıda ürünlerinin fiyatlarında yüksek fiyatların hali hazırda görülmüş olması ve fiyatların daha da yükselme olasığının düşük olması gösterilmektedir.

tabii enflasyonun düşüş eğilmine girecek olması fiyatların düşeceği anlamına gelmemektedir.

enflasyon fiyatlardaki sürekli artışı ifade eder.

örneğin enflasyonun haziran ayında yüzde 10'dan temmuz ayında yüzde 7'ye gerilemesi , fiyatların geri geldiği anlamına gelmez.

haziran ayında fiyatlar yüzde 10 yükselme olmuştur , temmuz ayında da yüzde 7 yükselmiş olduğunu ifade eder.

yani " enflasyon düşüyor ama biz neden görmüyoruz " düşüncesi sağlıklı bir düşünce değildir.

nihayetinde bu görüşe göre enflasyonun petrol fiyatları ve diğer nedenler nedeni ile bir düşüş eğilimine girme olasılığı yüksektir.

tabii ramazan ayı öncesinde gıda fiyatlarının bilinçli olarak artıran esnafları da dikkate almak gerekmektedir.
ülkemiz açısından faizlerin indirilmemesi çok yakından alakalı durum.

faizi indirmezsin, enflasyonu dizginlersin, cari açık anasının amı kadar açılır, ihracatçı siki tutar, üretim yavaştan durma eğilimine girer, çalışanları işten çıkarılma eylemleri hız kazanır, toplumsal patlama yaşanır.

- biiiiizzz enflasyooonuuuuuu tek haneliiiiii rahamlara indirdiiiiig.

evet evret, kömür yardımı yapılan aile sayısını yani kömür yardımına muhtaç aile sayısını da 5 kat arttırdınız, bu da var.
yanlış bir görüştür. Hatta tamamen.

Olaya yine bilimsel açıdan yaklaşalım. Elektirik ve doğalgaz en önemli sanayi girdilerindendir. Şu an satın aldıklarınız belki de bundan 6 ay evvel üretilenlerdir. temmuz ve ağustosta bu yüksek maaliyetlerle üretilen malların piyasaya sürüldüğünde daha pahalı olmasını beklemek akil insan davranışı olacaktır. Nasıl ki, piyasadaki iyileşmeler normal vatandaşa yaklaşık 18 ay * sonra etkisini hissettiriyorsa, aynı şekilde kötüleşme de birden yansıtmayacak bir zaman alacaktır.

Bunun üstüne petrol fiyatları düşmez, Amerikadaki geçmiş yıl krizinin etkileri daha çok olursa o zaman ne olur? asıl üzerinde düşünülmesi gereken konu budur.

Ama o aslı konuda kısa vadeli düşünülmesi gerekendir. Devletler kendilerini ileriye taşıyabilmek için bundan 20 50 ve 100 yıl sonrası için planlar yapmalıdırlar.

Eğer bu planlar yapılmış olsa üç tarafı denzilerle çevrili, toprak altı ve üstü ihtiyaçtan çok daha fazla su rezervine sahip olan bir ülke bu kadar susuzluk çekmez, debisi yüksek akarsulara sahip, dört bir yanından deli rüzgarlar esen topraklarında elektrik sıkıntızı olmaz, çevresindeki tüm ülkeler petrol denizinde yüzereken bizde yok lafları işitilmezdi.

biz buna basiretsizlik diyoruz.

ama halkı bu kadar küçük beyinli olan bir devletin daha iyi yönetilemeyeceğini de biliyoruz. bir miktar insan sözlük gibi çeşitli platformlarda tartışadursun, ölen minicik evladına o şehit oldu gözüyle bakan gözü bağlıların çoğunluk olması umutlarımı kırıyor.
tabii faiz indirimine neden olabilecek gelişmedir. ancak fazilerin bir anda yüksek oranda aşağı indirilmesi sorunlar doğurabilir.

faizlerde yüksek oranda bir indirim yapılması , döviz kurlarında hızlı bir yükselişe neden olabilir.

bu da doğal olarak enflasyonu artırabilmektedir. enflasyonda meydana gelebiliecek bir yükselme tekrar faizler üzerinde bir etki yapabilecektir.

bu sebebten dolayı fazileri kontrollü bir şekilde indirmek daha sağlıklı olacaktır.

sanayii ve ihracatçıları , döviz kuru gibi enstrümanlarla desteklemek yerine istihdam vergileri veya başka vergilerde düşürme yaparak ( ki çok yüksektir) , bu şekilde karlılıkları artırılabilir.
özellikle medya yanlısı televizyonların ve zam aylarında patronların savunduğu görüştür.

her akşam haberlerde spikerler pazarları gezer ve geçen ay bu kaç paraydı bu ay ne kadar oldu diye sorar ve esnafta gelen zamları söyler spikerde gerçek enflasyon oranları bunlar falan der...

ama dün akşam atv haberlerde pazara gidildi ve görüldüki devletin açıkladığı oranlar yanlış, aslında enflasyon daha da azmış, enflasyon düşme eğilimine çoktan girmiş. bizim haberimiz yok tabi taki dün akşam atv haberleri izleyene kadar.
petrol fiyatlarının maliyetlere yansımasının geç olacağını beklemek sağlıklı bir düşünce değildir.

zira otomatik fiyatlandırma sistemi uygulanmaktadır.yani petrol fiyatlarında düşüş , benzin fiyatlarına yansımaktadır. ( oranının istenilen düzeyde olup olmaması eleştirilebilir doğal olarak ).

petrol fiyatlarında düşme olmayacağına dair ise ; abd ve avrupa ekonomilerinde büyüme rakamlarında bir düşüş beklenmektedir.

bu durum da doğal olarak petrol kullanımında bir azalma meydana getirebilecektir.ve dolayısı ile petrol fiyatlarında bir gerileme olabilecektir.
petrol fiyatları nedeniyle ileri sürülen görüş. ancak petrol fiyatlarının düşmesi, gelişmiş ülkelerde bunun gibi bir sonuç doğurma ihtimaline karşılık, türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde kesin düşürecektir diye bir kaide yoktur.

türkiye açısından düşünürsek, en kaba tabirle, türkiye' deki enflasyonu önleme metodu, talebi kısmaya dayanmaktadır. yani kimse enflasyon düştü, alım gücümüz yükseldi gibi bir sevinç, beklenti içine girmesin. hükümet, halkın alım gücünü kısarak, enflasyonu düşürmeye çalışmaktadır. sonra da televizyonlarda, seçim kampanyalarında enflasyonu düşürdüklerini beyan edip, bununla övünüp oy istemektedir. oysa ki, enflasyon düştü diye ne yaşam standartlarımızda bir değişim olmuştur, ne de alım gücümüz artmıştır. ayrıca türkiye' de TEFE-TÜFE gibi istatistiksel veriler hesaplanırken, baz alınan mallar ileri derecede komiktir. bu mallardan yola çıkarak, enflasyonu düşmüş gibi göstermek oldukça kolaydır. buradan yola çıkarak, aslında başlığın bir önermeden ileri gidemeyeceği sonucuna varabiliriz.

ayrıca bütün ekonomik kuramları, tabirleri bir kenara bırakacak olursak, şimdiye kadar petrol fiyatlarındaki düşüşün veya herhangi bir hammaddeki maliyetindeki düşüşün, türkiye' deki iç piyasa fiyatlarını etkilediğini gören var mı ? maliyetinin düşmesi, sadece bu işi yapan kişinin maliyetini düşürür, iç piyasadaki fiyatını etkilemez, aksine düşüşten önce 1 birim kar eden işletmecinin, düşüş sonrası 3 birim kar etmesini sağlar. sonuç olarak tüketiciye yansıyan bir durum değildir.
ağustos ayında tüfe( toptan eşya fiyat endeksi) ve üfe (üretici fiyat endeksi)'nde görülen eksi enflasyon ile ve petrol fiyatlarında görülen gerileme nedeni ile yıl sonuna doğru daha da gerileyeceğine dair görüştür.
sağlıklı bir enflasyonla mücadele politikasının temeli mal ve hizmet arzını destekleyen tutarlı bir politikayla mümkündür.. böylelikle istihdam, gelirler ve üretim artar, ekonomi büyürken enflasyonun zararlı etkilerinden kaçınılabilir..

enerji fiyatlarının düşmesi, yüksek reel faizle bastırılan kurlar ve paritenin abd doları lehine gelişmesine bağlı düşüş aynı politikayla yani hiçbir şey yapmadan oturarak tam tersine de dönebilir..

kimse çıkıp zafer şarkıları söylemesin.. geçene ay sadece şansımız yaver gitmiştir..

not: enflasyon rakamları yüksek gelince "enerji fiyatları arttı" düşünce "aferin lan bize" diyenlere selam ederim..
yıl sonuna doğru gerçekliğini korumuş görüştür.
aslında türkiye'de bir talep enflasyonundan daha çok ( yani para bolluğundan dolayı daha fazla ürün talep edilmesi ve bu nedenden dolayı fiyatların artması) , maliyet enflasyonundan bahsedilebilir. ( yani üretimde kullanılan malzemelerin maliyetinin sürekli artması )

yani fiyatlardaki azalmanın temel nedeni petrol fiyatlarındaki azalmanın maliyetler üzerindeki etkisi olabilir.