bugün

21-22 yaşlarımı; sorunlarımın olduğunu sandığım, boşu boşuna kendimi sıkıntıda hissettiğim ama aslında çok güzel olan ve en güzeli de genç olduğum zamanları..

yıllar geçtikçe büyüyor acılarım. eksilmiyorlar.
Kesinlikle lise yıllarımı. Dönebilme şansım olsa keşke yapmak istemediğim hatalar, söylenmiş sözler geri alınabilse.
Bir yandan da o zamanların verdiği güzellikler tekrar yaşansa.
Gün içinde en çok kedimin özlemini çekiyorum. Burnumda tütüyor kerata.
2011 senesinde babamın gel oğlum diyipte benim bir kız yüzünden baba sonra gelirim dedikten sonra, babamın ölümüyle karşılaştım ve yıkıldım. sonra her an her gün onu özlüyorum. Siz siz olun, ailenizi sevin ve vakit geçirin ki bu başlıkta gezmeyin.
canım her istediğinde arayıp buluşabileceğim arkadaşlarımın olmasını.
küçüklüğüm.
çocukluğumu.
istanbul'un semtlerini.
Bir şeyler hakkında çabalama isteğimi özlüyorum.
Tam da bugün içimden onu ne kadar özlediğimi geçirdim.

Fotoğrafına baktım.

Keşke her şey daha farklı olsaydı dedim.

Kader böyleymiş.

Of of...
hayatımda en özlediğim şey her zaman çocukluğum olmuştur, o zamanlardaki saflığı kirlenmemişliği basit şeylere bile mutlu olabilen o küçücük yüreği, ne kadar özlüyorum bilemezsiniz.
5-6 yaşımı. kuzenime "şunun tadına bir baksana, güzel mi" dediğim şekerleri, bir başka kuzenimin evin bir ucundan "yemek hazır" diye bağırışını, bir telaşla kalorifer borularından kanepeye atladığımız, kim ne kadar harçlık topladı diye yarıştığımız o güzel bayramları... geri dönememek ise daha da yakıyor canımı.
Eskiyi, eski zamanları..
Okuldan gelip soba yanmayan odada "özenle" duran bilgisayarda call olf duty mw2 oynuyom anca bitirdiğim bölümden sonra dinlenmek için NFS underground2 da bir sürü yarışa katılıyorum, kariyerimin sonuna kadar gelmiş zaten. Çok sevdiğim grup şarkı çıkarmış onu dinliyorum drift yaparken.

Elimi soğuktan hissetmeyen dek içeri geçmezdim gerekmedikçe sol elim götümün altında. Ama o da soğuktan uyuşuk uyuşuk tuşlara basıyor.

Ezikçe aslında. Evden çıkmayan çocuğa ait anılar böyle oluo.
Eskileri. Ne varsa eskilerde var.
birkaç arkadaşımla oturup sabaha kadar kalkamadığımız mutfak masası sohbetlerini.
en çok özlediğim şeylerden birisi cuma günü akşamından tatile geçiş psikolojisi. 8 yıldır özel sektörde haftanın 6 günü çalışıyorum yemin ederim cuma gününden tatile girmeyi neredeyse her hafta özlüyorum.
birde kış günlerinde bol yağan karı özlüyorum, belki 2013 yılından beri kar görmedim.
nereden esti bilmiyorum ama şöyle güzel bir kar yağsa keşke.
Hiçbir şeyi özlemiyorum. Hiç mi mutlu olmadın da o mutluluğu özlemedin be yavrum.
Çocukluğumdaki dertsiz tasasız, tek sorumluluğumun okula gitmek, ders çalışmak olduğu, huzurlu, gelecek kaygısı duymadığım, güzel çocukluğumu özlüyorum.
Uzun saçlarımı.
çekirdek aile ile pazar sabahı kahvaltılarını.
çocukluğumu özlüyorum hiç bir şeyden habersiz kötülük nedir bilmeyen sadece ailenle vakit geçirebildiğimiz dertsiz tasasız zamanları çok özlüyorum.
Okuldan eve gelip zoey 101, icarly izlediğim zamanları özlüyorum. O sıralar babaannem hayatta idi, her cuma namazı çıkışında rahmetliye giderdik bize köfte patates kızartması ve en sevdiğim çorbayı yani mercimek çorbası yapardı ve halam ile amcamlarla aramız iyiydi -halamın yüzünü yıllardır görmüyorum bir ev mevzusu yüzünden kardeşini silip attı maalesef-
Uzun adamı. Ben daha şimdiden özlemeye başladım.... Yok lan, şaka şaka.
sıcak havalarda evin içinde çıplak gezmeyi. evet.
güncel Önemli Başlıklar