bugün

yaşadığın onlarca ilişkiye gerek kalmaksızın bir insanın seni sevip sevmeyeceğini anlayabilen bir bünyenin, bunun farkına varır varmaz, koşar adım hayattan uzaklaşmak istediği olay.

tüm yaşanılan şeylerden midenin bulanıp bulanmama arasında kaldığı anlarda, karına giren "dostu kaybetme krampı" engel olur vücuda ve kalakalırsın o an, kıpırdayamazsın. ufka dalar onunla yaşadığın onca şeyi düşünür, ağlamaklı olup, kendine sinirlenirsin. bunu ona belli etmeden kendini ondan sogutmaya calısırsın. bu ince bir cizgidir ayarı kacırdıgın anda fecii sonuclar dogurabilir ki; bu olağan sonuçtur. çünkü o senin içini bilir.

farkına vardığının farkına varır, birbirlerini kaybeden iki insanı buruk yıllar yoğurur.
zor bir durumdur ama bu iki insan birbirlerini çok iyi tanıdıkları için muhtemelen aralarında bir ilişki yaşanacaksa çok seviyeli bir ilişki olur.
Aslında en başından beri farkettiğin ama gidebildiği yere kadar gitsin dediğin durumdur. Bunu iki taraf da itiraf edebiliyorsa ve bir sonuca varılamayacağı baştan kararlaştırılırsa devam eden bir arkadaşlıkla, fakat görmezden gelinirse sürekli yaşanan sıkıntıyla sonuçlanan bir olaydır.
"aha ibne" dürtüsünü kafana sokan andır. ( erkek, erkeğin en yakın arkadasıysa * )
anlamak yetmez, önemli olan tepki verebilmek ve iki tarafı da incitmeden bir çözüm bulabilmektir. en geçerli çözüm ilişkiyi kesmek olacaktır, en acılı olanı olsa da.

(bkz: vazgeçmeyi göze almak) *
ya yine mi ya...diyerek olgunlukla karsiladigim, dinlemek icin konsepte uygunluk acisindan sen asiksin arkadas isimli parcayi salik verdigim durum.
daha kötüsü de vardır. senin en yakın arkadaşına aşık olmandır.
(bkz: attan düşmüşü attan düşmüş anlar)
iki tarafta idare edebiliyorsa yani dostluğu yaralamıyorsa sorun yoktur desem inanmayın o size aşık olduğu kişiden bahsedecek sizden yorum bekleyecek sizde susup kalacaksınız.
güncel Önemli Başlıklar