bugün

telefona mesaj gelmesi,
bekleyen için muazzam heyecan vericidir, anlık bir ürküntüyle birlikte cereyan eder.
acaba mesaj kimden gelmiştir?
bunu öğrenmek için telefona yürüme, hatta uzanma süresinde geçen zaman bile kişi bünyeye,
tahribi telafi olunmayan acılar ve kalp çarpıntıları yaşatmaya yeter.
belki de operatörden gelen, "liboş yaz gönder, damacana kazan!" tarzı mesajlardandır.
hiç önemsiz, belki de sevgilindendir.

başgösteren sorunun kokusunu işte bu noktada alıyoruz,
sevgiliden; fekat hangisinden?
içinizden birkaç isim geçer;

cansu? pelin? "yok pelinle daha dün tartıştım bi kaç gün aramayacaktır."
bersun? filiz? "filiz! evet filiz. ne çabuk da unutmuşum. haftasonu için şehirdışına gitmişti."
"aşkısım benim gemiş mi aşkısım."

insanın çok sevgilisi olması gerçekten heyecan verici birşey.
en sevilen sevgiliden en sevilmeyen sevgiliye gönderilen mesajdır.
ayrıca mesaj kaygısı kavramını daha iyi anladım.*
delikanlı adama gelmeyecek mesajdır. *
bir anda geçmişte sarf edilen sözleri unutturup, akla "acaba?" sorusunu yonelten ve sonrasında silkinmeyi gerektiren durumdur.