bugün

Mürselat süresinin 14 nolu ayeti:
" (Resûlüm!) Ayırım gününün ne olduğunu sen nereden bileceksin! "
alay etmeye devam edin..
şu ayete bakın ve düşünün

"onlar kendilerine söz verilen şeyi gördüklerinde kimin yardımcısının güçsüz kimin sayısının az olduğunu bilecekler." Cin suresi 24

şu ayeti çok konuşmaya gerek yok muhteşem bir söz bu. ama herkes anlıyamaz bunu hayatın yanlış tarafındaysan bu ayeti anlıyamazsın kardesim.
ben hayatımda yukarıdaki ayet kadar etkileyici birşey duymadım size yeminederim ki.
insanlıgın psikolojisini öyle bir özetlemiş ki ben secdeye kapanıyorum abi kimse kusura bakmasın .
örnek veriyorum ben lisedeyken beni güçsüz gören arkam olmadığı için sayıca az olduğum için üzerime gelen zalimlerle uğraştım. tek çocuktum abim filan yoktu beni ezmeye çalışıyorlardı bizde mücadele ettik tabi.
kuran'daki bu ayeti görünce gözlerim doldu bu kadar büyük bir bilgelik ben tanımadım abi.
ama biliyorum ki çouğunuz bu ayeti anlıyamazsınız. çünkü insanların çoğu hayatın yanlış tarafında bunu biliyorum.
bu göz gerçektir.
istediğiniz kadar alay edin ben böyle bir bilgeliğe tam teslim oldum.
kuran'ı getiren tanrı'nın şanı o kadar yüce ki.
"O, yedi göğü tabaka tabaka yaratandır. Rahmân’ın yaratışında hiçbir uyumsuzluk göremezsin. Bir kere daha bak! Hiçbir çatlak (ve düzensizlik) görüyor musun? Sonra tekrar tekrar bak; bakışların (aradığı çatlak ve düzensizliği bulamayıp) âciz ve bitkin halde sana dönecektir"
Kur'an-ı Kerim'in Mülk Suresi'nden üçüncü ve dördüncü ayetleri

Muhammed Abdüsselam bu ayetleri nobel fizik ödülünü aldığı konuşmasında okumuştur.
peki Muhammed Abdüsselam'a sonrasın da ne mi oldu? ülkesinde yönetimi ele geçiren gerici yobaz gruplar onu ateist ilan ettiler.
(bkz: Bakara makara)

Kızmayın olm ben demiyorum eski bakanınız, yeni büyükelçinizin halt yemesi.
onlardan seni (kur’an okurken) dinleyenler de vardır. fakat onu anlamalarına engel olmak için kalplerinin üstüne örtüler çektik, kulaklarına da ağırlık verdik. onlar her türlü mûcizeyi görseler bile yine de ona inanmazlar. hatta o kâfirler sana geldiklerinde, “bu kur’an eskilerin masallarından başka bir şey değildir” diyerek seninle tartışırlar.

- enam suresi, 25.
Ey iman edenler! Size izin verilmedikçe Peygamberin evlerine girip de yemeğin hazırlanmasını beklemeyin; fakat yemeye çağırıldığınızda girin; yemeğinizi yiyince de hemen dağılın, söze dalıp oturmayın. Bu davranışınız peygamberi rahatsız ediyor, size söylemeye çekiniyor, oysa Allah hak olanı açıklamaktan çekinmez. Peygamber hanımlarından bir şey istediğinizde, onlar perde arkasında iken isteyin; bu sizin kalplerinizin de onların kalplerinin de temiz kalması için en uygunudur. Resûlullah’ı üzmeye hakkınız yoktur, kendisinden sonra ebedî olarak eşleriyle de evlenemezsiniz, sizin bunu yapmanız Allah katında büyük bir günahtır.

Ben çok etkilendim, sizi bilmem.
Sizi de annelerinizin karınlarında, üç karanlık içinde, bir yaratışın ardından diğerine çevirerek yaratıyor. Rabbiniz olan Allah işte budur…” (Zümer, 39/6)
Yoksa sizden öncekilerin çektikleriyle karşılaşmadan cennete girebileceğinizi mi sandınız? Onlar öylesine yoksulluk ve sıkıntı çekmişler, öyle sarsılmışlardı ki peygamber ve yanındakiler, “Allah’ın yardımı ne zaman gelecek?” demeye başladılar. Bilesiniz ki Allah’ın yardımı yakındır.

bakara, 214.
Feiza ferağte fensab, Ve ila rabbike ferğab.
Onlar (münafıklar, sözde) Allah'ı ve iman edenleri aldattıklarını (zannetmektedirler); oysa onlar, sadece kendilerini aldatmaktadırlar ve (ama bunun) şuurunda değillerdir. (Çünkü Allah’ı ve mü’minleri aldatmaya çalışanlar, ancak kendilerini kandıran kimselerdir.)

Bakara 2/9