bugün

en büyük caminin kilise olması kadar en büyük kilisenin de cami olması bana ters geliyor. zorlama olmayan bir dinde başkasının mabedi kendi mabedine dönüştürülmemeli.
şehir fethedildiğine göre, fetheden devletin kendi topraklarında istediğini yapma hakkına sahip olduğunu gösteren davranıştır.
evet müslüman bir devlet, hıristiyan topraklarını fethettiyse eğer hakkını verecek, kiliseyi camiye çevirecek. dua etsinler bütün kiliselerin camiye çevrilmediğine sonra hıristiyan din adamlarının da öldürülmediğine.
-yapsa yapamaz mıydı?
+yapardı.
bunu yapsalardı canım memleketimde, olmazdı çağdaş yaşamı destekleme adı altında, gelecek nesili hıristiyan olarak yetiştimeye çalışan soysuzlar.
tanrının kendisine düşünmek için beyin verdiğini yaşı anca yirmiye geldiğinde farkedebilen, ama tarih incelemesi yapılırken, o dönemin şartlarına göre değerlendirme yapmak gerektiğini farkedemeyen kıt zihniyetin "açılın ben aydınlandım" nidalarıyla sorguladığı hadise. hemen açıklayayım efendim :

güç gösterisi.

hayattan kısa bir anektod; güçlü olan yaşar.
- hacı sana neden bu kadar güzel köşk verdiler cennette, nerden bu kadar sevap kazandın?
+ notre dame katedralinin minarelerinin temelini ben attım ondan olsa gerek.

(bkz: ironi canım)
elde o kiliseleri yıkıp tüm hristiyanları kılıçtan geçirme imkanı varken sırf zorbalıktan yapılan iştir. * kendi ecdadına bu kadar düşman bir gençliğin yetişmesine dahi mani olamamak ne büyük aczettir??
yakmak yıkmak yerine fonksiyon kazandırmaktır, çağından ileri bir harekettir.

mimaride yüzyılın restorasyon hareketi olan yapıya fonksiyon kazandırmanın ilk örneklerindendir. örneğin ayasofya'yı kilise yapmak. başlıkta bundan hareketle gidiyor, şöyle bir durum var, fethin son günlerinde ve fetihten sonraki günlerde, çoğu rum ve hristiyan istanbul'dan kaçma yöntemini seçmiştir. osmanlılarda ise şehir fethedilmeden önce evler bile satın alınmaya başlanmıştır. şehirde kimlerin yaşayacağına karar verilmeye başlanmıştır bile. zaten o kişilerin dışında tarihi yarımada dediğimiz bölgeye gerçek istanbula girmek de anca izinle olabiliyormuş o dönemlerde. nitekim istanbulda yaşamasına karar verilen insanların büyük çoğunluğu müslüman olunca, ayasofyayı kilise olarak kullanabilecek insan zor bulunur. dolayısıyla ayasofya kilise olarak bırakılsaydı işlevsiz kalıcaktı, doğal sonucu olarak yok edilecekti, oysa basit bir hareketle çinilerin üstü kapatıldı, minareler dikildi, haçlar kesilip yerine hilal kondu, "o" ların içi karalandı yani, bir bıyık bir sakal çizildi yapıya cami edildi, günümüze kadar ulaştı...

osmanlı'ya bu geleneğinden dolayı barbar demek mantıksız ki, sırf müslüman yapısı diye köprülerin yıkıldığı çağda yaşıyoruz, o çağda bu hareket büyük...
niye ki?? yeterince camii yok mu ki?
yapılmaması gerekir. sonuçta onlar da kendi dinlerinin gerektirdiği ibadetleri yapmak için bir ibadet yeri yaptırmışlar; dokunulmaması, saygı duyulması gerekir. nihayetinde hristiyanlık da ilahi bir dindir.
her yiğidin harcı değildir.
fethin sembolü bir gelenek.

osmanlı yıkıldıgında da aynı hadise gerçekleşmiştir. osmanlının en büyük sembollerinden birisi maalesef şuan da bir müzedir. ayasofya fetih ile el konulmamıştır, ayasofya cennet mekan ulu hakan fatih sultan mehmet tarafından parası bizzat ödenerek satın alınmış ve camiye çevirilmiştir. ve fatih halka vakfetmiştir ayasofya yı. vakıf eserlerin mal sahibi allahtır, allahın mal varlıgını kimse onun dilegi dışında müdahalede bulunamaz, bulunmamalı. ayasofya, türk milletini beklemektedir, mahzundur.
bir nevi: kadrolaşmak.
allah'ı var, mustafa kemal'in zekasına hayran olmamak elde değil.

diyanet işleri başkanı: dib
ortodoks patriği: op
mustafa kemal atatürk: mka

oyun 1, perde 1

op: efendim cumhuriyeti kurdunuz, iyi de ettiniz. şu bizim ayasofya işi vardı, onu şeetseydik biz?

mta: nasıl efendim, anlayamadım?

op: diyorum ki, ayasofya bilindiği üzere bizim kutsal mekanımız, eskiden kiliseydi. diyoruz ki yeniden kilise olsa, tebaanızdaki hristiyanlar size minnettar kalacaklardır inanın.

bu arada patriğin paşanın huzuruna çıktığını duyan diyanet işleri başkanı alel acele bir kararname hazırlatıp içeriye dalar.

dib: (nefes nefese) paşam merhaba, ayasofya'ya kadrolu imam atamak için ilgili kararnameyi getirdim, yüksek müsadenizle ve imzanızla camii'miz hizmete devam edecektir.

op: (hafif kızgın ama belli etmemeye çalışarak) efendim orası eskiden kiliseydi, biz hristiyanlar inşa ettik orayı, ayasofya kutsaldır bizim için, kilise olmalıdır bu yüzden

dib: (alaycı bi tavırla) geçmiş geçmişte kalmıştır patrik hazretleri, ayasofya 500 yıldır camidir ve bundan böyle de cami kalacaktır.

op: (kızgınlık belli olmaktadır artık) hayır efendim kilise olmalıdır, hali hazırda laikliği de kabul etti cumhuriyet, hristiyanların kutsal mabedi onlara iade edilmelidir!

dib: (dağdan geldin bağdakini mi kovacan edasıyla) ne demek efendim laikliği icat ettiniz? laikliği icat ettik diye müslümanlar ibadet etmeyecekler mi yani? o zaman tüm cami ve kiliseleri kapatalım gitsin di' mi?

......(tartışma bir müddet daha devam eder)........

mta: eeeh eytere bea! sizinle mi uğraşacam, milletin sorunlarıyla mı ben lan?! nedir bu alıp veremediğiniz be, yapılacak yığınla işim varken sizin kavganızı mı dinleyeceğim ben burda!?

op: (şaşkınlıkla) ama efendim?

dib: (aynı şaşkınlıkla) ama paşam?

mta: kesin ikinizde! müze yapıyorum ayasofya'yı! gıkını çıkartanı da önüne bekçi yaparım bilesiniz!!

op: (bkz: mavi ekran)

dib: (bkz: yeşil ekran)

geçmişte öyle olmuştur, böyle olmuştur, şöyle yapılmıştır ama şu an türkiye'de tarihi eserler ister cami olsun, ister kilise, isterse de sinagog kültür ve tabiat varlıklarını koruma kanunu (http://www.istanbul.edu.t...mler/guzelsanat/kanun.htm) çerçevesinde yasal olarak koruma altındadır ve birçoğu da müze olarak hizmet vermektedir, yani demem o ki geçmişe takılıp kalmasın kimse. şimdi back to the future yapıp türkiye sorunlarına bakalım;

(bkz: kişisel hak ve özgürlükler in kısıtlanması)
(bkz: ekonomik kriz)
(bkz: gelir adaletsizliği)
(bkz: işsizlik)
(bkz: eğitim sistemindeki çarpıklık)
(bkz: zorunlu askerlik)
(bkz: artan milliyetçilik)*
(bkz: cehalet)
(bkz: irtica)
(bkz: kuraklık)
(bkz: küresel ısınma)
(bkz: içme suyu sıkıntısı)
(bkz: yargının taraflılığı)
(bkz: darbe)
(bkz: terör)
(bkz: kıbrıs)
(bkz: kuzey ırak)

geçmişte yaşanan hataların tekrar yaşanmasını istemiyorsak tartışmak yerine bi zahmet hepbirlikte şu saplandığı çamurdan çıkartalım diyorum arabayı, ha ne dersiniz?

ek/düz: girdiyi yazarken arabam var'ın girdisi yoktu, son paragraftaki araba örneği tesadüfidir yani, bızağı aramaya kalkmaması kimsenin reca olunur.
yıkılan sayısız camii örnegi olmasına ragmen bir tane dahi kilise olmamasından dolayı, hoşgörü ile karşılanması gereken olay. * * * * * *
en güzeli şu olmaz mı?: (bkz: en büyük kiliseden daha büyük cami yapmak)
osmanlı'nın mimariye verdiği değerdir.
yok canım, oldu olacak papazın elini öpüp haç çıkarsalardı. ya ne yapacaklardı?
senin elini eteğini öptüğün haçlılar bulduğu yerde yıktı bizim mimarimizi.
adam yerine koymuşlar mübarekler, adam olmayanı.
ispanya'nın zamanın endülüsünü yerle bir etmesinden, gırnata kütüphanelerini yakıp yıkmalarından, bir çok camiiyi yok etmelerinden, bırakın camiiyi saraylara dahi tahammül edememelerinden, abd nin ırak'ta bir çok tarihi camiiyi harab etmelerinden ve bunu gibi verilebilecek bir dolu örnekten daha kötü olmayan eylem.

hem adamlar en azından bu camii eskiden kiliseymiş diyebiliyorlar. ya yaa.

ayrıca bu neden bu kadar insanlara batmış anlayamadım. sonuçta bu bir sembolik olay. diğer bütün mabedler kendi haline bırakılmış ekseriyetle. örnek istanbul.
ulu türk atasının yapması helal davranış.

yalama oğlu yalamanın biri de gelip tarih araştırıyor, atasıyla övüneceği yerde. hümanist-barışçı sorospu evladı bunların hepsi. mason, ateist orta malı la bunlar. saldırın oğlum ne bakıyorsunuz!

kendi atasını savunmayan yavsaklar çıksın gitsin lan bu ülkeden.

hep ermenistana da oy veriyormuşsunuz zaten. akşam akşam sinirlendim bak yine.
(bkz: çok güzel oldu)
osmanli'dan degil selcuklulardan kalma gelenek. zira bu uygulamayi ilk baslatan kisi alp aslan'dir. malazgirt zaferi'nden sonra ele gecirilen ermeni ulkesinin baskentindeki buyuk ortodoks kilisesindeki haci sokturmus yerine hilal taktirmistir.
sözlükde ki aşırı hümanist-barışçıl kimseleri, ki biz halk arasında bu tür bünyelere "yalama" diyoruz, oldukça rahatsız etmişe benzeyen durum.
aslında üzerine yorum yapmaya dahi değmez olmasından mütevellit kısaca:
o dönem kıstaslarından bi haber bir şekilde kendi çapı* ile dönem uygulamalarına gönderme yapmak-eleştirmek ne derece uygun derim ben.

bu aşırı barışçıl-hümanist bünyeler, savundukları hristiyanlığın-yahudiliğin-ateistliğin bu topluma-dine her fırsatta neler yaptığını uzun uzun anlatmaya gerek yok.
o yüzden anladıkları "dinden": (bkz: katolik-ortodoks çatışması)

ayrıyeten bu zihniyetteki arkadaşlara tavsiye;
arada kendi dinizi-milletinizi-tarihinizi de savunmayı unutmayın çocuuum. zira aksi takdirde yaptığınıza (yine halk arasında) yavşamak deniyor.

arkadaşım bu gün şehrin bir tanecik kilisesini camii'ye çevirmeye karşı çıkarsın, yarın "buralar hep rumluktu, iade-i itibar yapıp topraklarını verelim anayurda geri dönelim" dersin.

şş.. bana bak aramızda kalsın, bu ermenistana-yunanistana oy verenler, bu iade-i itibarcı-osmanlı düşmanı kişilermiş.*
not: burda senin benim gibi türkiye cumhuriyetini seven ermeni-rum asıllı vatandaşlarımızın-arkadaşlarımızın alınmamasını reca ederim.

bak aklıma ne geldi bonusu: (bkz: rahibinden satılık kilise)
osmanlı döneminde özellikle 1700 lü yıllara kadar alının yerlerde gayri müslimlerin çoğunlukta olması ve dolayısıyla şehirlerde kilise ve sinagogların olması normaldir. anadoludan yollanan, yerleştirilen türk ailelerin ibadetlerini karşılamak amacıyla yapılmış olması da gayet normaldir. çünkü sonraki yıllarda oralarda müslüman çoğunluk artacak ve bu ihtiyaç öncelerden kaşılanmış olacaktır.
kilisenin sahibinin (mıntıkanın fatihinin) en doğal hakkıdır. ister yıkar, ister cami yapar, ister müteahhite verir. kimseyi de ilgilinedirmez.
osmanlı'da hoşgörünün en büyük kanıtıdır.
zaten osmanlı istanbul'u alınca hiç yağmalamamışlar, insanlara hep iyi davranmışlar, dinsel olarak özgür bırakmışlar. osmanlılar iyiymiş güzelmiş. esasen devlet bahçeli'de mönşıngladbah doğumluymuş. öyle diyorlar.

(bkz: osmanlı tarihini osmancı dan öğrenmek)

edit: allah allah. çok acayip lan. eksilendi. turancılık gelişti miydi yahu o dönemlerde?* olum yok. gayrimüslimlere varlık vergisini babam koydu zaten.
(bkz: ayasofya)
çağdaşları, ibadethanenin içini insanla doldurup yaktığı bir zamanda, gayet "kansız" bir eylem. tabii osmanlı'da neden demokrasi yoktu diye tartışacaksak o başka.

işgal ettiği bir ülkede osmanlı'dan daha hoşgörülü davranan bir devlet olduğunu en azından bilmiyorum. hele ki arada din farklılığı olacak! ama varsa da öğrenmek isterim elbet.
güncel Önemli Başlıklar