bugün

biraz önce yaşadığım durum, yan komşumun annesi kapımı çalıp evladım beyim hiç kımıldamıyor n'lour yardım et demesiyle, hemen yan daireye geçtim. Yatalak olan yaşlı amca gerçektende kımıldamıyordu, hemen gözlerini araladım konuşmaya çalıştım belli belirsiz dudağı kımıldadı, sonra başı birden geriye düştü. Eve geçtim bir sigara yaktım şimdi yandan gelen ağlamaları duyup çok üzülüyorum, allah sabır versin yakınlarına, kendisininde günahlarını affetsin.
Bir defa merhum baba annemle yaşamışlığım, bir defa da tanımadığım bir çocukla yaşadığımdır. Baba annem yaşlı idi, ölümünü bekliyorduk, diğer olayı anlatmaya çalışayım...

ilçe merkezinde bi arkadaşımla geziyorum, arkadaşım yurt dışı araması yapmak için türk telekom bayine girmişti. Ben de dışarıda fazla uzaklaşmadan kendisini bekliyordum. O aralık ara mahallelerden birinde çoluk çocuk bağrışmaları duydum. O yöne doğru hareket edip bakmamla beraber 4, 5 tane 10, 15 yaş arası çocuğun 13 yaşında falan olan bi çocuğu yaka paça getirirken ve yardım edin diye bağırdıklarını gördüm.

Durakların birinden bi taksi çevirdim geri çocukların oraya koştum. Baygın durumdaki çocuğu kucağıma aldım. Taksiye kadar götürdüm. Anlatılana göre bir apartmanın dibinde oynarken üst katların birinden başına bi taş tokaç düşmüş. abartısız söylüyorum, o minnacık başında kayısı büyüklüğünde şişlik vardı. Ağzında hafif kanama görünüyordu. Kalp atışları zayıftı, solunum yoktu. Arka koltuğa yatırdık, ben öndeyim. Abisi de kardeşinin yanına atladı. Kardeşinin başını dizinin üstüne almış, sarıp sarmalayıp kardeşim diye ağlıyordu. Çok fazla ilkyardımdan anlamasamda nefes borusunun tıkandığının farkına vardım. Abisine kardeşinin başını geriye doğru almasını söyledim. Çocuk bunu yapar yapmaz kanla beraber öksürüğe benzer bir hırıltı duyuldu. Hafif hafif nefes almaya başlamıştı. Bu arada geçen kısımlar daha dramatiktir. Abisi 15 yaşında falan. Panik ve ağlaşmaları es geçeyim.

Sağlık ocağına 5 dakika içinde ulaştık. Yine kucağıma aldığım gibi çocuğu merdivenlerden yukarı çıkardım. Küçük bir yerdi ve iki tane muayene yeri vardı. ilkine apar topar daldım. içerdeki hastayı falan bırakıp doktorun talimatıyla sedyeye yatırdım. Sonrasında ambulansa şehir merkezindeki hastaneye götürüldü.

O gün en fazla sevdiğim tişörtümü giymiştim. Kanlı tişörtüm hala durur. Yıkanmadı da. Saklıyorum. Bu da böyle bir yaşanmışlıktır. Çok fazla panik yapan biri olnama rağmen o an yapmam gerekeni yaptığıma inanıyorum. Yine de üzülerek söylemeliyim ki o çocuk hayatını kaybetmiş. Sonrasında öğrendim. O minnacık bedenin toprağa zuhur etmesi derinden yaralamıştır. Kimsenin başına gelmez umarım.
Babaysa unutulmaz. Her gece uyurken o sahne görülür. Elinden birşey gelmediği için kendini suçlarsın dönem dönem. Şöyle mi yapsaydım böyle mi etseydim... ama bilirsin ki kaderdir bu. Yapacak birşey yoktur. Ama baba hasreti, yalnızlık çok koyar. Allah cümlemizin geçmişine rahmet eylesin.
Yakın arkadaşımın babası, kız 14 yaşındayken kollarında ölmüstür. Allah kimseye bunu göstermesin, halen istemsizce kendini suçlar "bir şey yapabilir miydim acaba," diye.
dedemin başına gelmiş olay. adam kardeşini kollarında kaybetmiş. olayı anlatırken dağ gibi adamın nasıl solduğunu yıkıldığını görmek çok acıdır.