bugün

sığ su çabuk bulanır yiğidim.
bir de -çiviye çıkar adın açılmazsa paraşüt-

ve perde.
şimdi şöyle bir enteresanlığımız var -ki biz boy ver derin değilse geleyim diyen bir milletin mensuplarıyız- derinlikle alakalı problemler yaşamaktayız.

rahatımıza düşkünüz mesela.
basitliği seviyoruz -deha basite indirgeme yeteneğidir demiş olsa da adam es geçiniz-

eleştiri dediğimiz şeyi çoğu zaman iftira ile karıştırıyoruz.
hasan gece hayatına düşkün bir futbolcu olsun mesela.
bunun eleştirisi; allah bilir kulübünü de dolandırıyodur diye yapılmaz şekerim. anlaşılmadı.

yani öğretmenin öğreticiliğiyle alakalı eleştiri, bıyığı da bir boka benzemiyormuş diye yapılmaz.

yine geleceğim.
memleketçe eleştirmeyi bilmememizden kaynaklanıyordur. bizim eleştiri mantığımız çamur at izi kalsındır , bu ülkede o kadar çok bok atılan insan olduki suçsuzken bokun içine sokulup çıkarıldı.

eleştirinin diğer boyutu ise cümle kurmaktan aciz insanlarca en sık uygulanan hakarettir. kelimeleri yetersiz kalır sizdeki sorunu size anlatmaya ve hakaret etmeye başlar. bize bir insan nasıl eleştirilir diye de öğretmediler. 13 yaşındayken kurbağanın sindirim sistemini öğretene kadar asil bir insan nasıl olur onun dersini verseydiniz . nasıl insanlarla iletişim kurulur , nasıl eleştirilir .
bir yazarı neslinden ötürü eleştirmek yapılabilecek en büyük sığlıklardan. sözlük içinde ötesi yok bence.

bir de şu var: (bkz: sayili nick alanlarin kotu entry yazmasi)
güncel Önemli Başlıklar