bugün

en iyi yabancı film dalında oscar adayı harikulade arjantin filmidir. yerli yerinde kullanılan müzik ile sahneleri daha bir etkileyici kılan, 2 saat boyunca sizi adeta esir tutan filmdir ayrıca. film, aşk ve adaleti mükemmele yakın derecede harmanlayan, epeydir izleme şansımızın olmadığı destansı bir anlatıma sahip. diğer adayları da izlemiş ve hepsini çok beğenmiş bir izleyici olarak bu film oscar yarışını kaybederse çok üzüleceğim bir film oldu. un prophet şaheseri ve haneke faktörleri filmin şansını azaltsa da, bizi etkileyen büyü jüriyi de etkiler umarım. makyaj, oyunculuklar, anlatım, müzikler... hepsi de olması gerektiği gibi ve olması gerektiği kadar. bu yılın en iyi filmlerindendir kısaca.
82. oscar ödülleri en iyi yabancı film kategorisi ödülü sahibidir. gecenin sonunda tartışılmayacak üç-dört ödülden biri olması muhtemeldir.
çoğu filmler için hep şu tarz eleştiriler daha doğrusu övgüler yazılır: harika bir film izleyin. evet, bu sözlerin mantığı insanların filmi izlemelerini sağlamak tabi ki. lakin, bu sözleri dinlersek de yüz binlerce filmi ayrı ayrı birer baş yapıt olarak algılamamız lazımdır ki hakikaten abartmaya gerek yok.
peki bu ön sözün El secreto de sus ojos filmiyle ilgisi ne?
işte geliyor: harika bir film, kesinlikle izleyin. (Hatta times mersin şubesi falan...)
yok yok şaka yapıyorum tabi.
öncelikle söze oyunculardan girmek lazım: Soledad Villamil ile Hatice Aslan ne kadar da birbirine benziyor ya hu? Ha oyunculuğu nasıl dersek, oynadığı karakter için çok fazla hüner gerekmiyordu belki ama fazla hüner göz çıkarmaz dedi herhalde...
görsel
http://televizyongazetesi.com/medya.php?mn=12203
Gelelim Ricardo Darin'e... Yaşlandıkça karizma mı oluyor yoksa tam tersi mi çözemedim; ama bu filmde oynadığı karakterde kendi yaşamımdan izler yakaladım. bu beni mutlu mu etti yoksa üzdü mü, halen karar verebilmiş değilim ya,neyse.
Hele carla quevedo diye birisi var ki; etkilenmemek mümkün değil.
görsel
Neyse, bu kadar anlatım yeter; asıl olaya gelelim.
Bu film öyle bir film ki bir kaç yıl sonra da kendini izlettirecek. Öyle bir şey ki bu, izlenip unutulmayacak bu film kolay kolay; biraz talihsiz olacak biliyorum ama bildiğim başka bir şey de bu filmin az da olsa çok da olsa belirli bir kitle tarafından izleneceğidir.
afferin gençler, hep böyle.
izlemeyenlerin çok şey kaçıracağı şahane film.. aldığı oscar'ı da sonuna kadar hak ediyor.. yönetmen juan josé campanella bir resital sunmuş diyebiliriz.. ricardo darin ve soledad villamil de performanlarıyla göz doldurmaktalar.. izleyen pişman olmaz diyorum sadece..

--spoiler--

25 sene önce kapanmış bir davayı yeniden gündeme getirmeye çalışan benjamin, aşık olduğu şefi irene, karısını kaybeden bir adam ve etrafında gelişen olaylar.. bir ülkenin alttan alta sistemini eleştirmesi, insanların adaleti sağlama arzularıyla birleşince bambaşka bir iş çıkış ortaya.. özellikle bir stadyum sahnesi var ki, büyüleneceksiniz..

--spoiler--
--spoiler--
bir erkek her şeyini değiştirebilir. yüzünü, evini, ailesini, sevgilisini, dinini, tanrısını, yine de değiştiremeyeceği bir şey var, benjamin. tutkularını değiştiremez.
--spoiler--
*
23 Nisan 2010 tarihinde vizyonda olacak, orjinal ismi "The Secret In Their Eyes" olan film. künyesi;

Gösterim tarihi : 23 Nisan 2010
Yönetmen : Juan Jose Campanella
Oyuncular : Ricardo Darín , Soledad Villamil , Pablo Rosso , Javier Godino
Senaryo : Juan Jose Campanella
Yapımcı : Mariela Besuievski
Müzik : Federico Jusid - Emilio Kauderer
Görüntü yön. : Félix Monti
Tür : Dram , Romantik , Gerilim , Suç
Süre : 127 dk.
Yapım yılı : 2009
Ülke : ispanya / Arjantin
Dağıtıcı : Tiglon Film

Görevinden yeni emekli olan sorgu müfettişi Benjamin (Ricardo Darin), bir türlü peşini bırakmayan ve mazisi 25 yıl önceye dayanan bir tecavüz - cinayet vakasının romanını yazmaya karar verir. Kısa bir süre sonra cinayetin acı dolu hatırası üzerine düşünmek, Esposito'nun güncel yaşamının detaylarını aydınlatmaya başlar ve onu, duygularına ayna tutarak saplantılı bir aşkın ördüğü ağ ile yüzleşmeye zorlar. Korkunç suçun gizemi kendini yavaş yavaş ele verirken, Benjamin adalet ve kendini arayış ekseninde ciddi bir sınavdan geçecektir.

Resmi web sitesi : http://www.elsecretodesusojos.es/
(bkz: el secreto de sus ojos)
en iyi yabancı film oscar'ının sahibi film.
aşkını itiraf edememe temasını son derece güzel bir şekilde işlemiş arjantin filmi. stadyum sahnesi hariç genelde ağır ilerliyen ama kesinlikle insanı sıkmayan bir temposu var. izleyiniz efendim başka söze gerek yok.
--spoiler--
pablo sandoval'ın ofisteyken gelen telefonları başından savmak için farklı yer isimleri vermesi, beni gülme krizine sokmuştur. zaten film boyunca benjamin esposito ile arasındaki diyalogları o kadar doğal ki bunun için bile oscarı hakedebilirdi.
--spoiler--
aldığı ödülü sonuna kadar hak eden şahane bir yapım.

yaklaşık 45 dakikalık - 1 saatlik bölümünü afakanlar basarak izledim. dil zaten ispanyolca, altyazı takip etmekten gözlerim lugano gözlerine dönmüş, film de bir ağır ilerliyor hacı bir ağır sorma gitsin. " mına koyyim bir daha oscar alan filme gidersem iki olsun" pişmanlıkları eşliğinde geçen bu sürecin ardından filmde müthiş bir stadyum sahnesi ve kırılma anı var.

- and. action !

aha da film orada başlıyormuş ağalar. gözlerim perdeye yapıştı. meğer ilk 1 saatlik bölüm bir dünya klasiğinin, bir dostoyevski kitabının sıkıcı girizgahıymış. film orada bitiyor, tekrar başlıyor. 5 dakika izliyorsun, bitti zahar diyorsun bir daha başlıyor. the usual suspects lerden a beautiful mind lara yolculuğunuz başlıyor. bir seven oluyor bir mulholland drive. hep ters köşe yatırıyor.

filmin öylesine müthiş bir konusu ve kurgusu var ki filmi tekrar izlesem ilk kez izlediğimde sıkıntıdan intihar seviyesine geldiğim ilk 1 saatlik kısma bakarken axejet ile uçuşa geçebilirim.
bugün izmir sinemasının korku filmlerini andıran salonlarının birinde toplam 6 kişi ile izlediğimiz film.

beğeneceğimi tahmin ederek gittim. çok yorgun olmam sebebi ile de sadece 3 dakikalık rüya da gördüm ama bu film akışımı etkilemedi...

diyeceğim şu ki film güzel. muhteşem muazzam diyemem ama güzel.
en başta tutku denen illeti en iyi anlatan filmlerden biri sanırım. tüm oyuncuların gözleri inanılmazdı.
stadyum sahnesi, son sahnedeki gerginlik hissi, müzikler ve tutku ve makyaj...her şey cidden başarılıydı.

izlemekte fayda var.
bir campanella mucizesi daha diyeceğimiz türden.Başrolde oynayan Ricardo Darín, Soledad Villamil'in güçlü oyunculukları hasebiyle beni kendilerine hayran, bilumum ağzımı oramı buramı açık bırakan, hayata dair aşka dair sade ama bir o kadar güçlü anlatımıyla 10 numara bir film.
mutlaka izlenilmesi gereken insanın ağzını açık bırakan film.
tek kelimeyle mükemmel olan filmdir. 5 kişi gitmişizdir ve 5 i de beğenmemiştir. aldığı bütün ödülleri hakeden filmdir. her sahnesi hayranlıkla izlenir. tecavüz sonrası yerde yatan kızın morlukları insanı o an için bitirir. güzeldir vesselam. herkes izlesindir.
"bir şansı daha tepmek istemiyorum. nasıl oluyor da hiçbir şey yapmıyorum. 'unut gitsin, o başka bir hayattı. yaşandı, bitti, artık düşünme!' başka bir hayatta değildi. bu hayattaydı. insan hayatı nasıl böyle boş yere yaşayabiliyor? koca bir hayatı boş işlerle tüketmeyi nasıl beceriyor?"

korkuyorum vs. seni seviyorum...

ispanyolcalı bir kelime oyunuydu, filmden aklımda en çok kalan, geçmişi hatırlatan falan filaaan. geçmiş işte. geçmiş! delip geçmiş mına koyim.
isp. gözlerinin sırrı.
esaretin bi insana verilebilecek en büyük ceza olduğunu anlatan ve dünyadaki ''insan kontrolündeki adaleti'' didikleyen/eleştiren güzel bir filmdir.

filmin yönetmeni, genelde başarılı bazı sahnelerinde ise çok başarılıdır.
--spoiler--
filmde tek anlamadığım nokta ise ölen kadının kocası, intikam için tecavüzcünün karısına mı tecavüz ediyor? orada bi kurgu hatası var. hata demeyilimde; kurgu yetersiz gibi. ya da benim kafa basmıyor.
--spoiler--
juan jose campanella iftiharla sunar; el secreto de sus ojos.
--spoiler--
arjantin in dünya sinemasına sunduğu harika bir film. bir erkeğin tutkularını nasıl değiştiremediğini anlatan ve bunu aşk, cinayet ve hafif mizah sosuyla harmanlayarak bizlere sunan pek şukela bir film.

nedenini bilmemekle beraber filmin sıkıcı bir film olmasından kıllanıyordum ve fakat o da nesi, son zamanlarda izlediğim en sürükleyici film, hiç sıkılmadan izledim bu süper filmi, 25 yıllık bir hikaye ancak bu kadar güzel özetlenebilirdi, seyirci sıkmak bir yana, seyirciyi içine katarak alıp götürüyor film.

filmde herkesin seveceği şeyler mevcut; aşk isteyene aşk, adalet isteyene adalet alın size el secreto de sus ojos, iyi seyirler.
--spoiler--
kesinlikle olmuş bir film. arjantinden de sağlam filmlerin çıkabildiğinin bir göstergesi bence. son dönemde hispanik kökenli yönetmen ve senaristlerin iyi işlere imza attığı ortada. bu filmde bunun bir kanıtı. böyle devam etsinler ciğerimizi yesinler efendim.

belki de biz insanların ceza diye adlandırdığı olgunun bir kez daha gözden geçirilmesi gerektiğini söylüyor film. kimi, neden, ne için, nasıl ve neden ötürü cezalandırıyoruz? bütün bu ceza sistemimizi belki bir daha değerlendirmeliyiz diyor. ki bence çok da iyi yapıyor. en azından bunu sorgulamamız bile insanoğlu olarak bizi daha iyiye götürecek diyor.
"müebbet yer demiştin."
filmi anlatmak imkansız, izlemek gerekir. gerçekçi olması, oyunculuğun zirvede tutulması, konunun ve kurgunun mükemmel ilerleyişi, son sahnesine kadar sürekli bir merak ve ilgi ile izlenmesi ( ki 2 saat 10 dakikalık bir filmdir), görüntüler, filmin geçtiği zamanın mükemmel aksedilişi, iyi bir film izlemiş olmanın verdiği keyif..
--spoiler--
arjantin ile türkiye sanırım 1970 lerde benzer deneyimlerden geçmişler, gerillarla savaşıyoruz diye adaletin ve insan haklarının sekteye uğratıldığı, entellektüel ya da insan haklarına duyarlı insanların, faşist ya da militarist ruhlu kişilerce hayatlarının mahvedildiği yıllar. bu zemin ve zaman ekseninde aşk ve mesleki duyarlılık noktasında ayakta kalmayı ve onurlarını korumayı başarmış insanlar..

adaleti kendi elleriyle sağlamaya çalışırken hayatlarını boş! işlerle geçirmeyi göze alabilen ender karakterler...

anlamlı ve oturaklı ve de şaşırtıcı bir final..

daha ne olsun
--spoiler--
izlemeden önce bende bu kadar derin izler bırakacağını düşünmediğim film.

--spoiler--
Irene Menéndez Hastings'e aşık olmamak elde değil. Adamın tren istasyonunda kadını bırakma sahnesi var, kendi sevgilimi böyle arkada bıraksam bu kadar koymazdı valla. Bir de dudaklarını açmadan hafif gırtlaktan gelen o kadar tatlı bir gülmesi var ki o gülüşü 50 defa dinledim desem yeridir. zaten bu tatlı gülme filmde iki yerde var. biri, filmin başında esposito'nun 25 yıl sonra onu ilk defa görmeye geldiği sahnede "emeklilik sana yaramış olabilir diye soruyorum." dedikten sonra diğeri de daktilo hakkında konuşurken "senin olsun. iki ihtiyar takılırsınız." dedikten sonra.

ama 25 yıl önce şöyle bir diyalog geçmişti. irene, esposito'nun yaptığı bir hata sonucu savcıyı gülümsemesiyle ikna ettiğini anlatıyordu.

Esposito - bir sorum olacak. nasıl bir gülücükmüş o?daha önce görmemiştim.

irene - elbette görmedin.olması gerektiği gibi, sevgilime saklıyorum.

diyerek aslında tüm cesaretini kırmıştı.
--spoiler--
müthiş bir film. başka hiçbir şey bulamıyorum söyleyecek. kitabını okumadım ama eminim ki çok başarılı bir uyarlama olmuş. son 4-5 yılda izlediğim en etkilyeci filmlerden biri ayrıca. açıkçası bizim ülkemizde yönetmenim ben diye gezinen bir çok adamın önüne koyup "izle de yönetmenlik gör"* demek lazım. tebrikler campanella. bu arada tavsiye; filmi gece 2-3 gibi izlemeyin sonra bütün gece uyutmuyor uykunuz heba oluyor.
adaleti sorgulayan filmdir. irene' nin en önemli şüpheliyi sorgu sırasındaki soğukkanlılığı övgüye değerdir. fotoğraflar filmde önemli rol oynar.

--spoiler--
benjamin yatmadan önce bir kağıda ' te mo ' yazar. ispanyolcada korkuyorum demektir. finaldeyse aynı kağıdı bulur, te ve mo' nun arasına a' yı ekler. seni seviyorum yazmış olur.
--spoiler--

--spoiler--
baş şüpheli isiodor gomez' in taraftarı olduğu kulüp arjantin futbol takımı racing club' dur.
--spoiler--

--spoiler--
' söyle en azından benimle konuşsun. '
--spoiler--
ilk yarısı sıkıcı sayılır, uyuya kaldım ama inat ettim bitirdim hiçte pişman olmadım. bi süre sonra kurbanın kocasının akli dengesini yitirdiğini falan düşünmeye başlamıştım ama en akıllı insandan bile daha zeki davranıyormuş meğer.

--spoiler--
sonunda hatıralardan başka hiçbir şey kalmıycak elinde. hepsi geçmişteydi. 25 yıl önceydi.
--spoiler--