bugün

(bkz: ekonomik büyüme ve kalkınma farklı kavramlardır)
bir ülkedeki iktisadi tüm göstergelerin aynı dönem içinde gerek aynı oranda gerekse farklı oranlarda artması olarak özetlenebilir. robert solow'un bu dalın babası olduğu söylenebilir. bu dalın tüm derdi "biz niye fakiriz onlar neden daha zengin?" sorusunu cevaplamaktır.

büyüme modelinin temelinde Solow modeli vardır. büyüme iktisadı diye bir dalın varlığının nedenleri solow moelinin de temellerini atar. bu nedenlerden birkaçını,
- zengin ve fakir ülkelerin varlığı sonucu oluşan gelir farklılıklarının neden ve sonuçlarının araştırılması,
-belli dönemlerde kişi başına düşen gelir ülkeden ülkeye değişim gösterir.bu değişimin neden ve sonuçlarının araştırılması,
olarak örnekleyebiliriz.

büyüme sermaye stoğuyla ilgilidir. ülkelerin kişi başına düşen sermaye miktarı ne kadar yüksekse büyüme ve gelir de o kadar fazla olur.

solow modeli neo klasik bir modeldir. sermaye olmazsa üretim de olmaz bilinci temelidir. kişi başına düşen sermayedeki bir artış kişi başına düşen geliri azalan bir şekilde artırır. bunun sebebi ise azalan verimler kanunudur.

iktisadi büyümede temel olan ülkelerin durağan durum a (steady state) gelebilmesidir.

en basit formülü ile,
k.= sy - (n+d)k = o olmalıdır.

k. = kişi başına düşen sermayenin zaman içindei değişimi

sy= işçibaşına düşen tasarruf (yatırım) eğilimi

n+d= nüfus artış hızı ile amortisman oranı toplamı (işçi başına düşen sermaye stoğunun azalmasına sebep olan faktörler)

k= işçi başına düşen sermaye oranı

dolayısıyla , (n+d) ile sy nin eşit olduğu durum bize steady state'i verir.

(bkz: solow modeli)
4 faktörden etkilenir;

1- sermaye
2- insan gücü
3- verimlilik
4- güçlü siyasi ve hukuki kurumlar

4.madde, son dönemde neo-klasiklere cevap olarak ortaya çıkmıştır (bkz: robert solow) (bkz: douglass c north) (bkz: kurumsalcılık). mülkiyet hakkını koruyan ve kişilerden değil antlaşmalardan taraf olan güçlü bir hukuk sistemi ve istikrarlı bir hükümet olmadan, ilk 3 maddenin etkisi oldukça az hissedilecektir. bu 4 faktörden herhangi birinde iyleşme yaşanırsa, bu ekonomik büyümeye olumlu yansıyacatır. ama bilimsel çalışmalar göstermiştir ki, kişi başına düşen milli gelir ve ekonomik büyümeyi en çok etkileyen faktör verimliliktir (bkz: prodüktivite). ispat için (bkz: sanayi devrimi) (bkz: asya kaplanları)

Ayrıca, türkiye'de % 6 çıkarak bizleri yine şaşırtmış olan index. türkiye büyüyor, sanırım yavaş yavaş bize de yansımaya başlıyacak... başlamazsa, büyümenin nereye gittiğine bakmak için (bkz: faiz ödemeleri)
işadamlarının göbeklerindeki yağlanma ve palazlanmalarıyla doğru orantılı olan büyüme.
kısaca, bir ülkenin mal ve hizmet üretme kapasitesinin artması olarak düşünülebilir.
başımızdaki abd * gibi büyüğümüzün hiç bir zaman izin vermeyeceği, gizli gizli gerçeklerştirmek zorunda kalabileceğimiz gelişmelerdir. bunun için kankiden yardım almak, telefonun fişini çekmek ve yatağa erken giridiği bir zamanı beklemek daha doğru olacaktır.
güncel Önemli Başlıklar