bugün

hep kafama takılırdı bu mevzu. malumunuz ekmek teknesi diye bir fenomen vardı bir aralar. şahsen şimdilerde yayınlanan leyla ile mecnun ya da halil ibrahim sofrası gibi dizilerden daha kaliteli olduğunu düşünüyorum. ki zaten bu dizilerin esin kaynağıdır ekmek teknesi. her neyse mevzu bu değil.

bildiğiniz üzere heredot cevdet* her bölümde kahvehaneye gelir ve oranın müdavimlerine bir hikaye anlatırdı. kahvehanenin sahibi taaruz keçisi hemen çayları patlatırdı: "tüm bardaklar dolsuuun!"
peygamberlerin hayatlarından kesintiler, sonradan islamı seçenler ya da tarihte kendine yer edinmiş kişilerle alakalı hikayelerdi bunlar. hikayenin en sonunda mahallenin "kıl" lakaplı kasabı herkesi kıllandıracak bir soru sorardı.

- aga kafama bir şey takıldı. zeytini getiren kuş dişi miydi erkek miydi?
- bu konu beni aşar, ehline müracaat edelim.

diyaloğundan sonra bütün kahvehane ahalisi toplanıp mahallenin fırıncı nusret babasına* gider ve merak edilen sorunun cevabını işin ehlinden öğrenirlerdi.

o esnada bütün bu hengame içerisinde de dolan tüm bardakların hesabı kahvehane sahibine kitlenmiş olurdu.

(bkz: kitlemek)
güncel Önemli Başlıklar