ege üniversitesi nin öğrencilerini mağdur etmesi

Yazarların daha önce defalarca şahit olduğu ege üniversitesi kayıtlanma problemlerini unutturacak büyüklükte bir skandalın sonucudur.

Avrupadaki okulların kurtulmak istediği Bologna sürecine canla başla girmeye çalışan ege üniversitesinin, son sınıf öğrencileri olmak üzere bütün öğrencilerini etkileyecek bir kararla kredi sistemini AKTS* ye çevirmesiyle not ortalamaları büyük ölçüde düşmüştür. son sınıfa kadar gerekli özveriyi gösterip istediği ortalamaya ulaşan öğrencinin ortalaması sorgusuz sualsiz aşağı çekilmiştir. Yani bir emeğin hiçe sayılması durumu vardır. 55 yıllık bir okul olarak geçiyorsa da henüz sabit bir otomasyon sistemi yoktur bu okulun. tanıdıklarımdan, hatta tanıdıklarımın tanıdıkları da dahil olmak üzere düzgün bir şekilde kayıt olabilen kimse yoktur. Daha internet üzerinden öğrencilerini kayıt edemeyen bir okulun bir de marifetmiş gibi sistemini komple değiştirmeyi denemesi bile muazzam bir cesaret ürünüdür. Öğrencilerin emekleri, ortalamaları umurlarında değildir kesinlikle.

ayrıca, yeni sistemin belirivermesiyle birlikte büyük bir ikilem doğmaktadır;
isteyen hoca yeni sistemi kullanma hakkına sahipken isteyen de eski bağıl sisteme göre not verebilmektedir. Bu, bir insiyatif veya hocanın o anki ruh haline göre verebileceği karar olmaktan çok uzak bir karardır. ama ne yazık ki böyledir durum.

Öğrencisine verdiği öğrenci kartını bile ona sormadan banka hesabına bağlayan bir okul, o paralarla heykel de diker, tribün de inşâ eder.

bizzat içinde bulunduğum durumdur.

saçma sapan sistemleri yüzünden çakışan zorunlu dersleri alamadığım gibi, fazladan seçmeli ders almak zorunda kalıyorum. muafiyet gösterebilmem için dersi seçmem gerekiyor, bu da kredimin boşa gitmesine neden oluyor. çünkü muafiyet ders kayıtlarından sonra yapılıyor ve ben muaf olsam bile yerine ders seçemiyorum.

adı var sadece, içi boş.

bütün üniversitelerin son zamanlarda saçmalaması söz konusu. eğitimi dara sokmak, öğrenciyi strese sokmak sanırım amaç.

57 yıllık türkiye'nin en başarılı ve en köklü(!) üniversitelerinden birisi olan ege üniversitesi'nin son toplu katliamıdır. iletişim fakültesi'nde son sınıf öğrencisiyim. gano not ortalamam 2.99'dan 2.61'e düşürüldü. bugün not ortalamaları sistemde eski sisteme göre gösterildi. lakin kimse bunun garantisini vermiyor zira bu öğrencilerin gazını almak için yapılan bir taktik de olabilir.

bu duruma itiraz edip, sesini duyurmak isteyen -biz- öğrencilere ise mahkemeye başvursanız bile sonucun değişmeyeceği söylenmiştir. böyle bir açıklamayı -ki nasıl cüret ederler akıl sır almıyor, kendilerini hukukun üstünde gören birileri var sanırım!- bize karşı nasıl yaparlar, anlayamıyoruz. durum sadece iletişim fakültesi ile sınırlı da değil. tüm bu aksiliklere rağmen mağdur olan arkadaşlarımın ısrarlı çabaları sonucunda sesimizi bir nebze de olsa duyurabildik ve bunun devamı gelecektir.

şimdi farklı bir meseleye değinmek istiyorum. bize fakültede söylenen ise, akts'nin eski sistemdeki ortalamalarımıza eşit olduğu. kabaca örneklemek gerekirse 3.27=2.77 matematik bile inkâr ediyor durumu. aynı şekilde yüksek lisans yapmak isteyen öğrencilerin etc'ye göre(eski sistem) ortalamarı 2.60+'dan fazla olanlar akts'ye göre 2.40'nın altına düşüyor ve yüksek lisans umutları çöpe gidiyor. ben buradan sormak istiyorum; buradaki eşitlik nasıl işliyor? farklı bir matematiksel işlem mi kullanıyorsunuz? bi' zahmet açıklayınız... sonuç olarak bu açıklamalar tatmin edici değil. nasıl tatmin edici olur? akts'yi etc'ye denk gösterirseniz adil davranırsınız ancak buna da yanaşmıyorsunuz.

4 yıl boyunca tırnaklarını kazıyarak ortalama yapmış, ortalama yapmaya çalışan öğrencilerin ortalamalarını sistem değiştirdik diye düşürmek, o ögrencilerin umutlarını çalmaktan başka bir şey değildir. öğretim görevlilerine seminer bile vermeden, sistemin nasıl çalıştığını anlatmadan bir şeyler denemeye çalışmak en az öğrenciler kadar onları da zor duruma düşürmüştür. hocalarımızın elleri kolları bağlı; onlar da bizim gibi gelişmeleri dışarıdan seyrediyorlar. umarız ki, bu belirsiz ortama en yakın zamanda mantıklı bir şekilde yaklaşılıp, sorun odaklı çözümler geliştirilirse kimse mağdur olmayacaktır...