bugün

Yıldız karmalarına girmemiş, frikikten 20 gol atmamış, dünya kupası finalinde penaltı kurtarmamış, bilmem kaç yüz dakika gol yememe rekorlarına adları hiç karışmamış, yedikleri dandik gollerle hatırlanan, adlarına heykeller dikilmemiş, belli kişilerin hatırladığı unutulmuş abilerimizdir.

Bazı kaleciler vardır. Hani yeteneklidir, izlemesi zevk verir hayran olunur ama bir türlü efsane olamaz patlama yapamaz marjinal hali ile kalır gider. Yerel halk kahramanları gibi hatırlanır, belli bir zümre tarafından bilinip genel taraftarlar için “aa o mu tamam yaa hatırladım” diye anılan kalecilerdir.

Aklıma ilk gelen isim massimo taibidir efendiler. Atalanta’da uzun siyah eşofmanı ile oynadığı, Seria A’nın sertliğinin tüm ligleri zikip attığı günlerde, canavar gibi mücadele vermiştir taibi. Kedi gibi kaleci olmamıştır. Hatta mançesterde iken abuk sabuk yediği goller ile Old Trafford’ta kale arkasının ti’ye almışlığı bile vardır. Taibi işte öyle bir efsane olmayan efsane, Palermolu yigidodur. Gianluca Pagliucagibidir. ama pagliuca kendini ispat etmiş, milli takımın kalesini uzun süre korumuştur. Ama kariyerleri çok benzer. Taibi Atalanta’ya döndüğünde o da memleketi Bologna’nın kalesini korumaya başlar. Pagliuca ne kadar güven veren bir yeteneksiz ise Taibi o kadar güven vermeyen bir yetenek abidesidir ama tek kusuru o yeteneğini çok nadir anlarda sergilemesidir. Ama Pagliuca efsanedir taibi değildir.

Kimdir bu efsane olmayan kaleciler efendim kimdir kimlerdir?

Kornerden gelen topu çıkıp alarak önüne süren, 75 metrelik bir depar ile rakip kaleye gidip golü atan
Jorge Campos, pijamasının yeteneğinin önüne geçtiği Gabor Kiraly, Anadolu takımlarında harcanıp yeteneği ile dünyaya mal olmayı bir türlü başaramayan Richard Kingson hep böyle efsane olamayan kalecilerdir pek muhterem sözlükçüler. Yoshikatsu Kawaguchi gibi kendi ülkende efsane olup unutulmayacak tiplerde vardır, Charles Itandje gibi şimdilerde çok tutulup sonrasında unutulmaya mahkum olacak panterlerde. Bu adamlar efsane olamayacak kadar sıradan, unutulamayacak kadar farklıdır. Bu abilerimizin hepsi cevval atakan hiper abilerdir esasında ama eksik olan birşeyler vardır işte. Belki tek kusurları higuita gibi hareket çekmeyi bilmemeleri, José Luis Chilavert gibi frikik atamamaları, buffon gibi karizmatik olmamaları, oliver kahn gibi her topa ölümüne dalamamaları olabilir. Çok talihsiz goller de yerler bu abilerimiz ama muazzam toplarda çıkarırlar. Kendi çaplarında efsanedirler ama az kişinin bildiği anonim türkü tadındadır efsanelikleri.

Ama bir şekilde üzerlerine yapışan kötü şöhretten asla kurtulazlar. Ulan sevgili sözlükçüler sorarım size Fevzi Tuncay kadar kaç yetenekli kaleci geldi bu ülkeye tek hatası ile zikip attık adamı. Hayrettin Demirbaş boş beleş adam mıdır? Gol yerken bile gülen Ike Shorunmu fena adam mıdır ah vicdansızlar. Unuttunuz hemen muslera’yı görünce eski ağabeylerinizi. Yediniz harcadınız aumann gibi talihsiz efsaneleri. Ulan hatırlasanıza Brad Friedel geldiğinde Amerikalı geldi naraları atıp herifi nasıl kovduğumuzu.

Bu adamlar özeldir sözlükçüler. Taibi ve onun gibi efsane olmayan adamlar kolay yetişmez. Popüler spor kültünün ağır mitleri altında ezilip unutulmayı göze alan abilerdir bunlar. Taraftarları onları unutamaz, ender gelişen Ossasuna atakları gibi marjinal tarihe mal olurlar, bileni sever sayar bilmeyeni hatırlayamadan geçer. San Marino gibi ezeli kaybeden olup, arabesk edebiyatları da yapılmaz bu abilerin. Futbolun gayri resmi tarihinin köşesinde bekler dururlar.

Boru adamlar değiller bunlar sevgili vicdansız sözlükçüler. Öyle yedikleri iki gol ile anılarak geçip gidilecek adamlar değiller bunlar. Bir haftada 3 gol yedi diye gönderdiğimiz, Benfica’nın kaptan kalecisi, lokomotife uçup yakalamaya çalışarak intihar eden manik depresif Robert Enkeyi unutmayın vicdansızlar. Kanseri yumruklayan, milli takımda oynayamadı diye efsane olamayan, Riazor’un ağır abisi jose francisco molina yı unutmayın ulan gaddarlar. ingiltere’den 8 gol yedi diye adı çıkan hatta lakabı bile kova yaşar olan Yaşar duran ı tek maçla hatırlayıp silmeyin insan evlatları. Silmeyin unutmayın hemen efsane olmayan bu kalecileri. Chelsea’nın eyyüp sabrı verilmiş ezeli yedeği, 90’dan topu iğne gibi alıp bacak arasından top kaçıran Carlo Cudicini yi unutmayın. Angelo Peruzzi yi “ne adamdı be” diye anarken, kendi ülkesinde bile bir türlü kale yüzü göremeyen Zdravko Zdravkov u hafızanızdan silip atmayın beyzadeler ve hanımefendiler. Aptal saptal goller yedi diye, milli takımı pek bir halt edemedi diye kurtardığı zehir penaltıları taca atmayın güzelim Jerzy Dudek i. Bırakın başkaları Francesco Toldo nun Euro 2000 efsaneliğinden bahsetsin siz inadına Marjan Mrmić in kısa milli takım kariyerini hatırlayın güzel insanlar.
shay given ı, luis enrique martinez i, Radosław Majdan ı, Leo Franco yu, Bernard Lama yı ve daha adını sayamadığım nicelerini unutmayın sözlükçü dostlarım. Efsane olmalarına mahal vermeden, iyi adamdı diyerek birazda kelimelerinize ooo ekleyerek anınız bu efsane olmayan futbol emektarlarını.

Saygılar efem…
(bkz: nelson de jesus silva dida)
(bkz: yaşar duran)
(bkz: fevzi tuncay)
(bkz: Robert Enke)