bugün

Ebubekir hocayı savunan arkadaşlar üniversite açılınca şehrin ahlakı bozulmuş demiş.
islam şeriatı der ki sebeb olan yapan gibidir.
O üniversiteleri o şehire kim açtı.
O fuhuş yapılan apartları kim inşaa etti.
O fuhuş yapılan apartlar kimin.
Var mı bu fuhuşa ortam hazırlıyan arkadaşlara lafınız.
Yok değil mi.
Götünüz yemez bunlara laf etmeye ama köylü kurnazlığı ile güya ahlak savunursunuz.
Çekin lan elinizi tertemiz allahın dininden çekin lan elinizi ahlaktan haysiyetten.
Hocanın dediği yer serdivan köydü.
O köy ak partimiz zamanında fuhuş bataklığı oldu.
Siz el ele tutuşan gençlere zina haram deyip
Üç kuruşluk arsanıza apart yapıp zengin olan üç kağıtçılarsınız.
Fuhuş mu derdiniz.
Fuhuşsa 40 metre eve 1500 tl kira almakta fuhuş.
Dindarlık taslamayı bırakın.
Mide bulandırıyorsunuz.
bir gün de devletin malıyla şatafatlı hayat yaşamanın haram olduğunu söylesin, jumbo jetlerin müslüman devlet adamına yakışmayacağını söylesin, kıbrıs'a tatile 4 tane uçakla gitmenin müslüman devlet adamlığına yakışmayacağını söylesin, saray üstüne saray yaptırmanın hz peygamberin ve 4 büyük halifenin yaşamlarıyla 180 derece zıt olduğunu söylesin. tıpası yemiyor değil mi onları söylemeye?
Allah kimseyi şu adam gibilerini savunacak kadar kör etmesin.

Allah dedim ama, umarım sakıncası yoktur.
Şöyle insanların prof olduğunu gördükçe doktoraya devam etmediğim için kafamı skesim geliyor...
"Üniversitelerde bilim yok" yada benzer şeyler söylese kimseye dert olmazdı bu kadar. Ama gel gör ki;

"Üniversitelerde fuhuş var" dedi diye ortalık karıştı. Halbuki malumun ilanıydı. Bir nevi kral çıplak dedi. Ne yani yok mu? Bal gibi var. Ama Üniversite öğrencilerinin bir kısmının fuhuş yapması hepsini bağlamaz. Elbetteki hepsini zan altında bırakamazsınız. Fakat bu durum yapanları da aklamaz. Ama lafının ardında duramadı. Duramaz. Zira zina bu ülkede kanunen suç değil artık, bu yasal olarak yaptırımı, somut bir karşılığı olmayan soyut ve spesifik bir kavram oldu. Yani muhatabınızı salt etik ahlaki ve manevi değerler üzerinden ikaz ederbilirsiniz. Yada en fazla nasihat edebilirsiniz. Fazlasına gücünüz yetmez. Yaptırıma dayalı bir temeliniz ve dayanağınız yok. Demokrasi ve özgürlük var. Bu nedenle gereksiz ve boş bir tartışma. Zira mesele asıl zaviyesinden ve özünden saptırılıp adeta rejim tartışmasına dönmüş durumda.

Ayrıca, ülkemizde bir evliliğin asgari maliyeti bilmem kaç yüzbin tl olduğu, pek çok gencin işsizlik parasızlık ve yüksek masraf ve gereksiz harcamalar nedeniyle evlenmekten korktuğu kaçtığı cesaret edemediği yani resmen imtina ettiği günümüz şartları göz önüne alındığında fuhşun olması gayet normal o ülkede. Gençlere kızmayın. Toplum, Ana babaları iki yüzlü. Evet ikiyüzlü bu toplum. Bu millet Malını sevdiği kadar dinini sevmez ve kayırmaz. Malını allahtan çok sever. Gençler de her türlü yollarını bulup işlerini halledip intikamlarını alıyorlar. Zira fıtratı inkar edemezsiniz. Nefis bu dinlemez. Fırsatını bulunca yapar yapacağını..
Üniversitelere fuhuş yuvası diyen boş beleş bir yobaz. Profesör olsa da yobazlık baki kalmış. okumuş eşek kategorisindendir.
kendisini her gördüğümüzde, '' islam ,islamcılara bırakılmayacak kadar ciddi bir meseledir'' sözünü hatırlamamıza sebep olan 'din'gil .
Yok hırsızlık rüşvet eleştirilmiyormuşta bu niye eleştiriliyormuş. Pisliği pislikle örtme yarışına girmişler yine. Adamın sanki her sohbetini dinlemiş kul hakkından niye bahsetmiyor diyor allamei cihanlar. Kul hakkı da günah zina da gunah diyor bu adam ne yapacaksın uyacak mısın?
Ayrıca hürriyet gazetesine dava açmıştır kendisi söylemediği sözleri söyledi gibi gösterdikleri için. Solcu ahlaksızlığı şaşırtmıyor.
islam bu kardeşim eğip bükemezsin içki zina kul hakkı günah işinize geliyorsa gelmiyorsa da müslüman değilim deyin münafıklık yapıp islamı sağa sola bükmeyin.
üniversiteler için, "Neredeyse fuhuş evleri" sözleri nedeniyle Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu’na dava açıldı. Sofuoğlu hakkında bir yıla kadar ceza istendi.
https://www.sozcu.com.tr/...-sofuogluna-dava-6251228/
işte celal hoca boşuna demiyor bu ülkede üniversite yok diye, bu adamın ünvanı profesör ya, liyakatsizlik ve eğitimin geldiği seviye işte bu adam gibiler.
Gerici bir dinciden daha fazlası değildir. Bunun akademisyen sayıldığı ülkede milyonlarca üniversite öğrencisi işsiz ve yüzlercesi işsizlikten intihar ediyor. Yalancı bahar elbet sona erecek ve kelebek etkisi herkesi kırıp geçirecek..
Sanki buna soran var da sen bu kupayı kabul ediyor musım diye bir de cevap vermiş.
osmanlının 6 yılda yıkıldığını sanan Akademisyen, Profesör, Sosyal siyaset ve sosyoloji araştırmacısı, yazar.
6 Asırlık Devlet 6 Yılda Nasıl Yıkıldı diye ciddi ciddi kitap yazmış. iki üç çapulcu(!) kişiler olarak resmedilen ittihat ve Terakki cemiyeti ve yandaşçılarının yanlış siyasetleri kendi içlerinde olan siyasi çatışmalar sebebiyle koskoca 6 asırlık devleti nasıl 6 yılda yıktıklarından bahsediyor.
yere göğe sığdıramadığımız ve nereye koyacağımızı şaşırdığımız koskoca cihan padişahı abdülhamid han'ı iki üç çapulcu tasviri yapılanlar hainler kandırmış zorlamış (rabbi de milleti de af etsin) algısı işleniyor gibi. oysa osmanlı 6 yılda yıkılmadı, yıkım süreci 1923 türkiye cumhuriyeti kuruluş ilanına kadar 370 yıl sürdü.

daha basit olarak örnekleyerek anlatmak gerekirse

ara edibüdü: huyumu seveyim, sözlük ortamında bir şeyleri her eğitim ve akıl, zeka seviyesinde insanın anlayacağı basitlikte örneklerle anlatırım. gereksiz yersiz mütevazilik yapmayacağım, malumunuz; bazen mütevazi olmak sizi dert anlatmak istediğiniz insanların seviyesinde gösterir ve aranızda ki fark algılanmaz. bir şeyi basite indirgeyerek herkesin anlayacağı seviyede anlatmak, örneklemek bilgi, birikim, eğitim, akıl ve zeka yanı sıra tecrübe gerektirir.

neyse, konumuza dönersek...
sosyal medya da görmüşsünüzdür. 20-30 katlı binalar, büyük stadyumlar, fabrikalar, siteler saniyeler içinde patlayıcılarla yıkılıyor. yıllar süren inşaat 20-30 saniyede çöküyor.
çıkıp "vvvay be! adamlar 20-30 saniyede yıktı" demek en basit tabirle bilgisizlikten söylenebilecek sözdür.
bu saniyeler için yıkım yapılan devasa stadyumlar sitelerin yıkımı aslında yıllar alıyor. 20-30 saniyenin arkasında denemeler ile yanılmalar, ar-ge, mühendislik, fizik, enerji vb alanlarında yılların deneyimi, iş tecrübesi, uzmanlığı, eğitimi, yatırımı var. yılların getirdiği bu bilgi birikimin yansıması olarak ortaya 20-30 saniyede yerle bir olan yapılar ortaya çıkıyor.

bırakın onu, 30-40 yıllık bir stadyum yıkımı veya fabrika veya site-çok katlı bina yıkacağınız zaman o binaya patlayıcıları yerleştirmeden önce binanın durumu mühendislik ve mimarlık açısından inceleniyor.
yapı projesi yapım ve kontrol raporları ellerinde olsa bile bina mühendislik mimarlık açısından yıkılacak yapı yeniden inceleniyor. kullanılan demir çimento mukavemeti her kat her kolonda ne durumda, birleşik yapılar, bölümler, katlar arası bağlantılar ne durumda vb en ince ayrıntısına kadar kontrol ediliyor. bu kontroller sonunda patlayıcı miktarı ve türü, nereye ne kadar nasıl konulacağı belirleniyor. bina yana doru çökmesi devrilmesi ya da olduğu yere kot kaybı yaşayarak çöküp yine ayaktta kalması vb senaryolar test ediliyor. 20-30 saniye için aylarca hazırlık çalışmalar yapılıyor.

bu açıdan 600 yıllık bir imparatorluğun yıkılmasını 6 yıla bağlamak biraz dar görüşlülük olmuş. dönem ödevi veya bitirme tezi yazacak olsam bu başlığı seçmezdim.
bunu değil, bunu profesör yapanları sikmek lazım...
ileride bir gun iktidar degisirse bence son 15 yildir kime ne akademik unvan verildiyse tekrar gozden gecirilip, sorusturma yapilmali.

Boyle zihniyetli insanlarin nasil profesor unvanini aldiklari mutlaka sorgulanmali.

Beyler, bayanlar; dr, doc'luk, profesor gibi unvanlari almak, manavdan karpuz almaya benzemez. Her baba yigidin harci degildir bu unvanlari almak.