bugün

öyle laubali ve saygısızca bir laftır ki bu, bunu diyenin yüzüne bakmak istemezsiniz bir daha.

ailenizin akşam yemeğine davet edildiği baba tarafı evine gidersiniz. gittiğiniz ev büyük halanızındır. amcanız ve eşi, küçük halanızın kızı *, büyük halanızın 88 doğumlu gelini, hep beraber evde oturmaktadırlar. muhabbet etmektedirler. siz yardım edilecek bir şey olup olmadığını sorduktan sonra, bahçede olan anne ve babanızın yanına gider, onlarla oturursunuz. büyük halanızın eşi de mangalı yakmaktadır.

neyse kendi ağzımdan anlatacağım. amcamın eşiyle iyi anlaşırım. ama şu 24 yaşında olup da kafası götten penisten başka bir şeylere çalışmayan gelinden hazzetmiyorum. küçük halamın kızı da kendi kendine triplerde. dahil olmaması gereken konulara dahil oluyor, herkesin arası düzelecek bu salak arada kalacak haberi yok.

küçük halamın kızının adı erkek atan olsun. * 88li olan gelinin ismi de karaktersiz karı olsun. evet lan. kaba oldu biraz da, başka lakap bulamadım. nitekim kendisi gerçekten karaktersizin teki. bir olayı tek taraflı dinleyip, kendi kuyusunu kazan insanın tarafında olması insanı düşündürüyor. acaba "penis veririm, benim tarafımda olacaksın" falan mı diyor bu erkek atan, bilmiyorum. he öyle dese direkt geçer de bu karaktersiz karı o tarafa, o açıdan.

geçen gün bizim evin girişinin merdivenlerinde erkek atan ve karaktersiz karı oturuyorlardı. aralarından geçmem gerekiyordu. karaktersiz karıya karşı bir durum yoktu, geçerken gülümseyerek "iyi akşamlar" dedim. ikisi de konuşmalarına virgül koyup da cevap vermedi. hadi erkek atanı anlarım, kızmış bana. e öteki karaktersize ne ki bizim aramızdaki konudan? bu erkek atanla aramız düzelse, karaktersiz karı da otomatikman düzeltecek arayı. salağın kafa böyle çalışıyor. herneyse önemsemedim o olayı.

bu akşam yemeğe gittiğimiz zaman, onların yukarıda olduğunu duydum. açıkçası yukarıya da amcamın eşi için çıkacaktım. çıktım, içeriye girdim. yine gülümseyerek iyi niyetimle "iyi akşamlar" dedim. ve yine aynı sonuç. kimse cevap vermedi. tamam bu karaktersiz karı ile erkek atanı anlıyorum tamam. bu ikisi bana gıcık oluyor da, sen niye karşılık vermiyorsun be kadın? senin de mi beynini yıkadılar lan? olm yaklaşık 30 yaşına gelmiş insanlarsınız. hala da beyniniz yıkanıyor, hala da içeri girip de size iyi akşamlar geçirmenizi dileyen insana karşılık vermiyorsunuz. bu kadar mı basitsiniz, bu kadar mı küçüksünüz ya!

neyse... belki duymamışlardır dedim! gittim oturdum. ve hala cevap yok. elimde telefonum vardı. sözlüğe girmemek için şifreyi "ljfgkhfk" gibisinsen bir şeyler yapmıştım. bu yüzden sadece entry okuyordum. kafamı böyle rahatlatmaya çalışıyordum. biraz da utanmamı hafifletiyordu bir şeylerle uğraşmak. 2 dakika falan bekledim sanırım. sonra çıktım, aşağıya indim. annem anlamıştı moralimin bozulduğunu. bir kaç sefer ne olduğunu sordu ama cevap vermedim. en sonunda da patladım. söyledim yaptıkları terbiyesizliği. bu bir kere ahlak kuralıdır arkadaşım. allah kitap anlatamayacağım hiç.
"kaç yaşına gelmiş insanlar, biri içeri girdiğinde iyi akşamlar diyorsa karşılık verilir. ben mi öğreteceğim onlara bunu." dedim. durduramadım kendimi.. bu sırada halamın eşi de orada. o adam da gıcık zaten bize... anneme ve bana yani. herneyse "anahtarı verin gidicem." dedim. ve çıktım. yolda zaten bayağı bir sinirliydim. ismail yk görse beni, arabasını parçalattırırdı heralde. bir yemek için bana saygısızlık yapan insanların yanında kalacak değilim! onlarla aynı masaya oturmadığım için de içim rahat.

gece yarısı annem ve babam geldi. amcamın eşi sormuş beni. işte öyle bir şey demiş ki kadın, gerçekten çok şaşırdım.

yenge: dkomnenos niye gitti?

annem: size iyi akşamlar demiş, hiçbiriniz cevap vermemişsiniz. o da kızdı gitti.

-işte geliyor-

yenge: e gelip öpseydi?