bugün

küçükken devamlı yemenin verdiği alışkanlıktan mıdır, yoksa o eşsiz tadından mıdır nedir, insan kaç yaşına gelirse gelsin önüne konan o cici bebe bisküvisinden yemeden asla duramaz. garip bir çekiciliği var bunun yahu...
içindeki çoçukça tatları öldürmeyenlerin devam ettigi güzel bi lezzettir.
o kalitede başka biskuvi olmamasından mütevellit ortaya çıkan yoksunluk durumu sonucu genç bünyelerin kendinlerine bulduğu yoksunluk giderici. çok güzel oluyor meret, ne yapsın genç kitle? hatta eti cici bebe'nin büyük boyutluları çıksın, ağzı doldursun.
Muhtemelen tadının ve kokusunun güzel olmasından..
eşşek kadarım, herif değilim ama hala eti cici bebe olsun ülker hero mudur nedir adı ondan olsun yerim yani acımam en sevdiğim tıkıştırmalıklar arasınada girer.
eşek kadar tabiri pek uymamaklar birlikte ilköğretim ikinci kadene sonuna kadar gerçekleştirdiğim faatliyettir.
tadından dolayı yaş baş dinlememek.
eşek kadar heriften ziyade, içindeki çocuğu katletmemiş olup da hala bu güzellikten faydalanan insan demenin daha doğru olacağını düşündüğüm hadise. üniversite yıllarımda derslere giderken, an itibariyle işe gidip gelirken ve hatta ne zaman bir markete gitsem gözüme kestirdiğim güzel tadı olan bisküvi.
bir de onu süte bandırarak yemek kadar normaldir. * *
o kalitede başka bisküvi olmamasından kaynaklanan eylemdir.
Hele muzlusu var ki, tadından yenmez.
Bizim beş tane üniversiteye giden eşek kadar herif olarak oturup yemişliğimiz vardır yani.
(bkz: eti cici bebe)
eşek kadar olmuş ve çocukluğunda en az bir kere eti cici bebe' nin tadına varmış kişilerin maziyi yad etme ihtiyacından değil de önlenemez bir bağımlılıktan kaynaklanan yoksunluk durumuna yenik düşüp gördüğü yerde eti cici bebe yemek. Hatta bazen akraba konu-komşu çocukları için gıda olan ama ona "bak bak bak kuş gelmiş" denerek önündeki tabaktan iki-üç tane aşırıldığı tarafımca gözlenmiştir. ister eşek kadar ister fil kadar olunsun, boya posa bakmadan yenilen bol kalorili bisküvi. Muzlusu güzel değil.
Çünkü hiç bir bisküvi onun kadar güzel değil.
alışmış kudurmuştan beterdir atasözüyle açıklanabilitesi olan eylemdir. **
-baba ya eşek kadar herif oldun hala eti cici bebe yiyosun ne iş?
+ağzını burnunu kırarım eşşek herif eti cici baba o.
O kalitede başka bir bisküvi olmadığından dolayıdır. Üstüne üstlük içteki çocuk ruhun kıvılcımlarıdır.
Yok bilader olmuyo yemiycem desemde olmuyo içime işlemiş arkadaş.
çocukluğa duyulan özlem.
muzlusunun çıktığı şu dönemde engel olunamayan lezzetli aktivitedir. animasyonda, ratatouille yemiş yaşlı başlı adamın çocukluğa dönüşü gibidir. hemen ardından annenin, 'aferin oğluma!' deyip, muhallebi ile ödüllendirmesini hayal ettirir.
itiraf etmesi cesaret isteyen aktivitedir. sozluk itiraflarindan bahsetmiyorum; soyle bir arkadas meclisinde yerse itiraf edin. sonra diger itiraflar da gelir diye dusunuyorum.
ağzının tadını bilen insanın yapabileceği eylem.**
içinde yumurtadır, şekerdir, unudur, sütüdür, envai çeşit şeysi bulunan bu bisküvicikleri yaşamının her evresinde yeme işidir. süte batırıp yemiyorsanız suç değildir.
o bir yaşam tarzı haline gelmiştir.hatta sütle ıslatıp yiyenler bile vardır.neden olmasın.
yüksek vitamin ve mineral kaynağı olduğu için kimi zaman gereklidir.
askerde, denetleme öncesi yardırma döneminde, protein tozuyla karıştırılmış süt eşliğinde bolca yemişimdir.

ayrıca başına gelen var mı bilmiyorum ama bisküvinün markası kişiliği etkilemez.
ara sıra çocukluğuna dönmektir. hele onları çaya batırıp yemek en güzel aktivitedir.*
(bkz: en iyi bisküvinin eti cici bebe olması).