bugün

Zevkler tartışılmaz ama
(bkz: zevkine vuram).
Nasıl sevmek, gezmek, yemek, içmek anlayışları farklılık gösteriyorsa eğlenmek anlayışı da kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Gayet normal bir eylemdir.
Benim için cafeye gitmek, kısıtlı zamanlarda arkadaşlarımla ya da herhangi biriyle spontane şekilde bir şeyler içerken, sohbet etmek demek. Tercih meselesi tabi ki ama daha farklı eğlence anlayışları mevcut. Mesela; sevilen kişilerle şehir turu yapmak (müzeler, kiliseler, tarihi birçok yapı), tiyatro, opera, spor organizasyonları, karaoke, fasıl, şehrin güzel manzaralarını fotoğraflamak, dünya mutfaklarını deneyimlemek ve daha birsürü şey.
yok yok ne yaparsnız yapın. gerçek gönül eğlendirmesini bulamazsınız.
ne olduğunu şimdi açıklayacağım ama gerçekleştirmeniz için trilyonlar lazım.
gerçek gönül eğlencesi, insanın her an sıkılmayacağı eğlence şekli, gerçek bir mahallede yaşamaktır.
evler dipdibe olacak, kapını açıp adım attığında kendini sokakta bulacaksın.
sağdaki evin kapısında birileri oturuyor olacak. sokaklarda çocuklar saklambaç oynayacak. gençler top oynayacak. kızlar ip atlayacak.
ayşe teyze son dedikoduları camdan anlatacak.
mahalle bakkalı tahta kasada gazoz satacak.
asma altındaki mahalle kahvesinde dayılar pişti atacak.
yoğurtcu geçecek, akşam simediyeeeeee geçecek.
emin olun bu tarz bir hayatta sıkılacak vaktiniz olmaz.
yaşadıkta oaradan biliyoruz.
bugün bunu sağlamak için trilyonluk arsalar üzerindeki beton yığınlarını yıkıp tek katlı evler yapmanız gerekiyor.
o yüzden çok zor dedim.