bugün

düşünebilme istidatına sahip olmayan kişilere verilen özgürlüktür.

bu özgürlüğe "boşa gitmiş özgürlük" de denilebilir. verilmesi için zırlanır verildiği zaman özgürlüğü nerelerine sokacaklarını bilmez tiplerin özgürlüğüdür.

düşünme yetisi olmayan insanlar özgür oldukları zaman gözleri bağlı bir şekilde yürüyen körebelere benzerler. nereye gideceklerini bilmedikleri gibi gittikleri her yeri iyi biliyormuş gibi davranmakta da üstlerine yoktur.

düşünebilmenin zor bir iş olduğunu bilmeden düşündük sanarak yeni fikirler üretirler, insanları öldürerek düşüncelerini uyguladıklarını ve savaştıklarını sanarlar. oysaki düşünebilmekten aciz zavallılardır onlar sadece.
düşünemeyen insanın özgürlüğün ne olup olmadığını anlayacak kadar kapasitesi var mıdır?
ögürlüğünü önemsemeyip, özgürlüğünün kısıtlanmasını namus sanan insanlara verilen özgürlüktür. ama ne yazıktır ki, kime özgürlük verip kime vermeyeceğini seçemezsin, bu böyle gelmiş böyle gidecek işte. sonra onlar da humeyni ye aşık olma özgürlüklerini kullanırlar, hani devletinin öncüsünden nefret etmeye olan o özgürlüğü asla senin eline vermeyecek olan o adamı sevme, ve kendi devlet öncünden nefret edebilmen özgürlüğünü...
özgürlük bedeli olan bir öğrenme şeklidir. ya yaşanmışından haberdar bilerek yaşar özgürlüğünü ya da dizlerini kanata kanata. hem nerden biliyorsun ki bu şekil öğrenince eskisinden daha iyi olmayacağını. bir düşün, senin adına karar verildiğinde o sen misin? ya iyi ya da kötü kendi kararını kendin verdiğinde? hangisinde birşeyler öğreniyorsun?