bugün

görsel
yaprak ağaçtan kopmak istiyorsa, sonbahar rüzgarını bahane eder.
Bir kaç ay öncesini çok özledim.

Bütün heyecan heves hepsi kaybedilmiş gibi berbat hissediyordum bazı şeyler o an anlamlıymış kaçırınca geriye dönmek imkansızmış ve zaman ayırmak çok kıymetliymiş anlamlı.

Bazen bu aynı monotonluktan o kadar sıkılıyorum ki...

Hep dalgın düşünceliyim.

Dimdik duramıyorum bile sürükleniyorum nereye ise oraya diye.

Sadece usandım aynı şeyden.

Bazen küfür bile ediyorum artık gelsin amk o da gelsin diye.
Kendisine neden yazmıyorsunu? Deli misiniz.
kendisine değil, kendimize söylememiz gerekenler henüz bitmediği için, belki..
Bırak bu şovları. At mesajı gitsin burda gereksiz melankoli yapmayın geberttirmeyin kendinizi.
(bkz: düşün ki o şimdi sevişiyor)
gece yarısı "uyudun mu" mesajı atmak da, klişenin dibi değil mi, peki?
Neden birlikte sarılıp uyumak varken ayrı ayrı uyuyoruz yaz. Gece duygusallığı diye bir şey var, faydalan...
peki ya, "yoo, ben ayrı uyumuyorum, enişten yanımda" yazarsa mesela?

fakat, yine de hangi belediye yaptıysa güzel yürüme yolu olmuş... teşekkür ederim..
Denemeden bilemezsin..

Ayrıca sonunu düşünen kahraman olamaz. Ve de tüm yürüyüş yolları bana aittir. Yine bekleriz
Sözlük kullanmıyorsun ama;

Senden sonra benimle kitap okuyan, film izleyen, elimi tutmayı dahi teklif etmeyen, sürekli bana iltifat eden biri çıktı karşıma.

Ama ben seni çok özledim. Sana halen çok aşığım. Her yerden sildim ya seni, istesem de yazamıyorum sana. Gözlerin gitmiyor aklımdan. En çokta gözlerinin yeşilini özledim.
okuduğunu anlamayacak bir nesil var karşımızda o yüzden, yüzüne karşı tane tane anlatmak yararınıza olur.
valla o şekilde olsun istemezdim de oldu bir hata.
okusun, bunda bu kadar büyütülecek ne var?
Aşkım, gökyüzünde parlayan en parlak yıldızsın. Adını anmak, içimi sevginle doldurmak, kelimelerle ifade etmekte zorlandığım bir his. Her bir harfi, seni düşündükçe kalbimde dans eden bir melodiye dönüşüyor. Seninle geçen her an, ömür boyu sürecek bir masalın ilk sayfası gibi. Gözlerine bakmak, seninle paylaştığımız anıları düşünmek, kalbimi seninle dolduruyor.

Aşkım, seninle geçen her gün, renkleri daha canlı, melodiyi daha güzel kılıyor. Adını anarken içimde hissettiğim sevgi, bir nehir gibi coşuyor ve seninle buluştuğumuz noktada sonsuzluğa doğru akıyor. Seninle geçen her an, hayatın anlamını bana hatırlatıyor, seninle olmanın ne kadar kıymetli olduğunu yüreğime fısıldıyor.

Adını anmak, bir şiir yazmak gibi. Her bir harf, seninle yaşanan o anların izini taşıyor. Her bir kelime, seninle geçen zamanın derin anlamını yansıtıyor. Ve her bir cümle, gelecekte seninle yazılacak nice güzel anıların müjdesini veriyor.

Aşkım, bu satırları yazarken yüreğimdeki sevgiyi, sana olan duygularımı sana seslenir gibi dile getirmeye çalıştım. Seninle geçen her an, benim için bir ömre bedel. Ve bilmelisin ki, seninle geçen her an, hayatımın en güzel serüveni. Seni seviyorum.
Bugün korktuğum kadar korkunç geçmedi aksine çok verimli ve keyifliydi. Keşke yaşadığım bu tatlı anları heyecanlı heyecanlı gözlerine bakarak anlatabilseydim.
Hatırlıyorsundur değil mi?
Uyuyama. Bir defa da sen uyuyama.
Geri dönüşüm muhteşem olacak.

Evet.
Yoksun ya,
Sanki Elime kelebek konsa canım yanar.
Tam bir manipulation queen'sin. Psikolog bile rahatsız oldu aq tanımadan etmeden.
Kavuşmak için,
Kaç acı yutkunuş gerekiyor?

Evet...
Bak ölürsen gebertirim seni!
evliliğinin kaçıncı yıldönümünü kutlayacaksın tatlım ? bana soracak olursan hala enkaza çevirdiğin ve başkalarının daha beter hale getirdiği kalbe benzer bir şey taşıyorum işte. her zaman yaptığını yap ve beni unutmaya devam et. mutluluklar dilerim. beni boşver.
Özlemek için sevmişiz birçoğumuz, kavuşmak ne haddimize...

Evet.