bugün

bir nevi dört ayak üstüne düşmek. yırtmak, yırtmak gene yırtmak... 150 kere kalbi durup tekrardan hayata tutunmak kadar mühim belki de. önce kıymet bilmeli yaşamdaki güzellikleri bırakıp gitmemeye dair, akabinde uçaktaki yolculara dair iç geçirmek onlar adına minimal üzüntü hissetmek.
''uçağın düştüğünü rüyasında görüp oğlunu uyandırmayan anne'' (bkz: antonov uçak kazası)
(bkz: hayatı ıskalamak)
(bkz: final destination)
öyle bir sey gercekten oldu...

johanna ganthaler diye bir kadinla kocasi gecen sene atlantige hala bilinmeyen nedenlerle cakilan air france af447 ucusunu (31 mayis 2009), havaalanina cok gec geldikleri icin kacirdilar. bir sonraki gün uctular. avrupa´da su an bilemedigim bir merkeze indiler. o indikleri merkezden evleri olan italya´nin bolzano sehrine giderlerken kuffstein yakinlarinda kaza yaptilar(kazayi kuffstein yakinlarinda yaptiklarina göre tahminen ya frankfurt´a ya da münih´e inmislerdir-düsen ucak paris´e gidiyordu, baska yere inmis olsalar kuffstein´dan gecmezlerdi). johanna ganthaler olay yerinde öldü. kocasi cok agir yaralandi, ama kurtuldu. bu olay avrupa´da o zamanlar bütün gazetelerde yer aldi...cok enterasan bir "rastlantiydi"...eger rastlantiysa..
manşetli bir ölüm fırsatını kaçırmak. (bkz: kader)
allahın sevdiği kulları listesinde ilk 10a girmekle eşdeğerdir.
şanslı olmaktır.
(bkz: görecek günü içecek suyu varmış)
(bkz: biri sizi kolluyor)
(bkz: ölümü ıskalamak)
verilmiş sadakası olan muhterem kişilik.
tanrı tarafından kutsanmak.
(bkz: düşmüş uçağa binilmez)
intihar yanlıları için fırsatı kaçırmış olmaktır.
hemen gidip bir milli piyango bileti alınmalıdır.