bugün

Yazıya dökülen en eski dilin Sümerce olduğunu biliyoruz fakat Binlerce dil arasından en eski dili seçmek zor bir iş. Bunun cevabını bulabilmek için insanlık tarihini geniş çaplı bir şekilde araştırmak gerek. Uygarlık, dillerle ilgili pek çok şeyi değiştirdi evet, konuşulan milyonlarca dil varken, sadece binlercesi kaldı geriye. Sonrasında da yüzlerce dil kaldı ama hâlâ dünyanın en eski dillerini konuşan insanlar var. Bu en eski dilleri biliyoruz ama en eski dilin hangisi olduğu düşünülünce, cevap o kadar da kolay olmuyor.

Tarihçiler dillerin oluşmasının 10.000 yıl öncesine kadar dayandığını düşünüyor, tabii bu sadece bir varsayım; buna dair herhangi bir kanıt yok. En eski dili bulmak için, en eski uygarlığı bulmak gerek önce. Ariler mi, Dravidler mi yoksa Avrupa kökenliler mi? Bu konudaki araştırmalar da, tıpkı dünyanın en eski dilinin hangisi olduğuyla ilgili olan tartışmalar gibi cevapsız. Herkes farklı bir şey söylüyor.

Yazının başında dünyanın en eski dillerini bildiğimizi söylemiştim ama o konu da tartışmalı. Ben kendi yaptığım araştırmalara ve kendi güvendiğim kaynaklara dayanarak bunlardan söz edeceğim. Asya’daki en eski diller Sanskritçe, Çince ve Tamilce. Batı dil grubuna baktığımızda ise en eski dillerin Latince, Yunanca, eski irlandaca, Gotca ve Litovca olduğunu görüyoruz. Fakat içlerinden en eskisini seçmek nerdeyse imkânsız çünkü konuşulan diller arkeolojiye yansımıyor.

Bu konudaki araştırmalarım esnasında, en eski dil tartışmalarının Osmanlı döneminde de var olduğunu gördüm. Feraizcizade Mehmed Şakir Efendi 1890 yılında ilk insan olan Adem’in Türkçe konuştuğunu belirtmiş. Hâttâ daha da ileri gidip bu dilin nasıl bir dilbilgisi yapısı olduğunu da yazarak açıklamış.(Zaten sonraki yıllarda Güneş Dil Teorisi de bu düşüncenin temelleriyle yükselmiş.) Feraizcizade Mehmed Şakir Efendi, Babil Kulesi* hikâyesini de, bunun Tevrat’ta geçtiğini de biliyormuş. Buna karşın, tartışmalarda Kuran’da geçen ‘Allah’ın Âdem’e tüm adları öğrettiği’ ayetine dayandırıyormuş fikirlerini. Feraizcizade Mehmed Şakir Efendi’nin ortaya attığı bu düşünce ise karşılaştırmalı dil bilim araştırmaları ortaya çıkıncaya kadar devam etmiş.

Gazali ise başka bir açıdan bakmıştı bu en eski dil tartışmalarına. Onun düşüncesine göre insanın doğuştan dil yeteneği vardı. Tarih boyunca da, insanların zaman içinde bir şekilde bu dilleri ürettiğini düşünmüştür. Yani bu düşünce ile farklı toplulukların farklı diller üretmiş olabileceği düşüncesi ağırlık kazanmaya başladı. Böylece Hint-Avrupa, Ural-Altay gibi dil sınıflandırmaları yapıldı ve bildiğimiz üzere, bugün de geçerli bu sınıflandırmalar.

*Babil Kulesi: Tevrat’a göre, Tanrı göğe ulaşan bir kule yaparak kendisine ulaşmaya çalışan insanların bu cürretine kızar ve aynı dili konuşan bu insanların dillerini birbirinden farklı kılar. Böylece insanlar birbirini anlayamaz hale gelir ve kulenin inşaatı durur. Dillerin de böyle ortaya çıkmış olduğuna dair görüşler vardır.

kaynak: nettetercume.com
evrim sürecinde hangi ırkın ses telleri daha erken gelişmişse o ırka ait olacak dildir...
tabi ki de lazcadır.

tartışması yapılamaz tartışılması teklif dahi edilemez.
500 bin milyar trilyon yıllık kürt tarihinin gelişimine paralel olarak kürtçedir tabiki...
velluin'dir.
hintçe olduğunu düşünüyorum şahsen, sanskritçe'nin mirasçısı olduğu için. değişik görüşler mevcut. türkçe hakkında konuşmak zor, göçebe bir toplum olduğumuz için elimizde yazılı kanıtlar yok. yine de hunların bugünkü çuvaşça'nın bir benzerini konuştuğunu düşünürsek hayli eski bir dilimiz var.
Hintçe değildir, zira Hintçe klasik bir dil değildir, ve bir sürü farklı formları vardır. Pencabca, Hindustanca, Urduca vb. diller. Hepsi Sanskrit dilinden gelmesine rağmen, Sanskrit klasik bir dildir, zira hintçe klasik bir dil değildir.
Tamilce klasiktir, Kennada değildir.
Dünyanın en eski dili büyük ihtimalle bizim bilmediğimiz duymadığımız bir dildi.
Tarih ırmağına göz attığımızda yazıya geçirilmiş ve dolayısıyla bizim ancak bu şekilde ulaşabileceğimiz en eski dilin sümerce olduğunu biliyoruz. Tamı tamına 30.yüzyıl öncesinden bahsediyoruz. Yine de binlerce dil arasından en eski dili seçmek Ve dilleri kategorize edip filoloji bilimi adına köken tespit etmek kolay değil. “Dünyanın en eski dili nedir?” Sorusunun cevabını bulabilmek demek insanlık tarihini geniş açıdan, kuşatıcı ve eksiksiz bir şekilde araştırmak, taramak, hakim olmak demek. Takdir edersiniz ki bu çok güç. Geçtiğimiz binyıllar boyu kayıt altında saklanmış, zaman zaman çarpıtılsa dahi bir şekilde yolunu bulmuş bu ırmağın kaynağına ulaşmak teknik olarak imkansızdır.

Belli şartlar dahilinde bilinen en eski dil sümercedir. Esas alınan yazı dili olarak kullanılmış olmasıdır. isadan önce 3300 yılında rosetta taşlarında gördüğümüz 24 harf/sembol’den oluşan güney mezepotamya/mısır dilini yine bu sıralamaya katabiliriz. ibranice ve Aramice Birbirine benzer arkaik dillerdir. Daha sonra fenikece alfabesi arkaik yunan alfabesinin doğuşunu sağlayacaktır. Listemiz i.ö 15.yüzyılda antik yunanca, i.ö 12. Yüzyılda eski Çince, aramice, ibranice, tamilce şeklinde kalabalıklaşıyor.

Burada aranan esas cevap bugün bilinen 6500 farklı dilin ortak ataları kimlerdi? Elimizdeki materyaller, bulgular henüz bir cevap vermiyor ve daha eski yazılı bir kaynak yahut devrim niteliğinde bir materyal bulmadığımız sürece de vermeyecek.
Zira bir ortak bir dil var mıydı, yoksa insanlar dil gelişimini farklı bölgelerde birbirinden bağımsız bir şekilde mi tamamladılar?
Çince binlerce yıldır aynı.
ibranice veya aramice olabilir diye düşünüyorum.
Günümüzde konuşulmayan dilleri de katarsak sayı daha da artabilir.
Doğanın dilidir. Ama, biz insanlar neyi kendi haline bıraktık ki onu bırakalım. Doğayı da doğanın evlatlarını da hatta gücümüz yettiğince birbirimizi de köleleştirip alt-üst ilişkisi üzerine bir dünya inşa ettik. Adalet başta olmak üzere icat ettiğimiz bütün kavramların içi bomboş.
adem peygamberin konuştuğu dil olsa gerektir.
Sümerler’den haberi olmayan kaynak.
iki yana açılmıyor neyse ki.
Sümer veya aztekce. Bilim bu konuda tam bir fikir birliği sağlam değil.
Vücut dili.
arapça'dır. hey gidi.