bugün

bir nevi hayata dair iç burkan detaylardandır.
edit:niye eksiliyorsunuz anlamadım.GElişmiş ülke varda ben cebime mi sakladım?
ülkenin müslüman olması ile alakalı değildir. hatta bu konular üzerinde biraz kafa yormuş bir bünye olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki doğu halkları -ki çoğunluğu müslümandır- genetik olarak avrupa kavimlerinden daha zekidirler.

avrupalı'nın tek ve büyük meziyeti pratik yönlerinin güçlü oluşu ve doğu halklarının buluşlarını kendilerine mal ederek kullanılır hale getirmeleridir.

yani bu halin müslüman, musevi ya da putatapar olmakla bir alakası yoktur.

sonra keramet hristiyanlık'ta da değildir. avrupalı hristiyanlar calvin ortaya çıkıncaya kadar açlık ve pislikten telef oluyorlardı. calvin onları ayağa kaldırdı. derin mevzudur boşverip geçiyorum.
kapitalizmin batıda gelişmesi ile ilgili olan durum. suç islamda değil anlayacağınız.
(bkz: onumuzdeki maclara bakacağız)
dunyada gelismis musluman ulke olmasina izin verilmemesi olarak da goz onune alinabilirligi olan konudur.
(bkz: malezyanın süper güç olması)
(bkz: dünyanın malezya başbakanın ağzının içine bakması)
(bkz: malezya başbakanının adı neydi ya)
(bkz: malezya bizi diskoya götür)
dünyada gelişmiş hıristiyan ülkenin de olmamasıyla eşdeğerdir. benim bildiğim kilise tarafından yönetilen gelişmiş bi ülke yok.. yanılıyor muyum?

doğru ifade "dünyada gelişmiş dinle yönetilen ülke olmaması" olmalıdır. halkının hangi dine inandığıyla ülkenin gelişmişliği arasında bi korelasyon kurulamaz. israil de bayağı gelişmiş bi ülke, çin de.. hatta japonya en gelişmişi. ama bu ülkelerin ortak noktalarının dini yönetimleri olmaması olduğunu görmek için siyaset eğitimi almak gerekmiyor sanırım.

yine de israil konusunda tam emin değilim ayrı.
hayatında dubai ye veya istanbul a gitmemiş insan lafzıdır.
gelişmişliği hangi kavramlar üzerine oturttuğumuza bağlı olarak değişir. bütün dünya olarak kapitalist düzeni ve serbest piyasa ekonomisini kabul ettiğimiz bir gerçek. bunun için gelişmişlik denince aklımıza protestan anlayışındaki gelişmişlik geliyor. yani dünyayı kendi yararımıza kullanalım, ağaçları keselim, fabrikalar dikelim, doğayı becerircesine sömürelim, ormanları söküp uçsuz bucaksız tarlalar haline getirelim, yani kovulduğumuz cennetin bahçesini dünyada yaratalım anlayışı. bunu düşünerek evet müslüman dünyası geridedir... mesela müslüman olmasa da bir budist rahibi düşünelim. yani görüntüsü doğuyla daha çok özdeşleştirildiğinden kafamızda daha net bir görüntü oluşması açısından... hayatının büyük bir bölümünde aynı kıyafetleri giyen, yağmur yağdığı zaman yıkanan, günde tek bir öğün yiyen, kişisel eşyası olmayan ve günün çoğunluğunu meditasyona ayıran bu tipteki bir insanın batı dünyasından geride olduğunu kim söyleyebilir? veya söyleyecek olan kişi bunu kendine göre ne kadar ispatlarsa ispatlasın bu adam kendi içinde zaten bütün dünyayı aşmamış mıdır? yani gelişmişlik derken burada nötr bir kavramdan bahsedemediğimiz çok açık. o yüzden kişi başına düşen milli gelir falan denirse daha doğru olur kanımca... gerçi o zaman petrol milyarderleri yine o dengeyi bozar. yani demek istediğim daha tarafsız bir kavramın bulunup kullanılması lazım.
yanlışlığı ispat edilene kadar, doğru olan önermedir. sanırım buradaki gelişmişlikten kasıt; ne şehir modernitesi, ne de gayri safi milli hasıladır. gelişmişlikten kasıt, yüzyıl içindeki hemen hemen tüm önemli buluşların, müslümanlar tarafından icat edilmemiş olmasıdır. tabi ki, devede kulak bile olamayan, piri reis' in kitab-ı bahriye adını verdiği gerçeğe en yakın dünya haritasını, hazarfen ahmet çelebi' nin kanatlarla uçmayı başaran ilk insan olması gibi istisnaları saymazsak. çünkü yüzyılın bilim ve teknoloji alanındaki diğer icatlarını düşündüğümüzde, ( uçak, araba, elektirik, matbaa, vs. vs. )bunlar devede kulak bile olamaktadırlar. müslümanların icat edip, benim yazmayı unuttuğum, diğer istisnaları yazmayı da, herbiri birbirinden akıllı siz sözlük sakinlerine bırakıyorum.

elindeki petrol geliriyle, zahiri kurtarmış görünen ülkeler de vardır. ancak bu ülkelerinde yaptığı, var olanı taklit etmek, ya da aynen kopyalamaktan öteye gidememektedir. ( icat olacak ne kaldı ki? diye de sorulabilir tabi! ) elindeki onca petrol gelirine rağmen, gelişmişliği altın varaklı tuvaletlere pisleyip, ithal amerikan arabalarına binerek, pislik ve ahlaksızlık içinde debelenmek sananlar da mevcuttur tabi. demek ki para her şeyin çaresi değilmiş. burada değişmesi gereken zihniyetlerdir kanımca.

çünkü; ilk ayeti " oku " olarak inen bir dine mensup insanların, içinde bulunduğu duruma bakınca ortada kocaman bir soru işareti bulunmaktadır. sanırım bu duruma en güzel örnek, haber sitelerindeki, yaran okuyucu yorumları dır. bu sitelerdeki herhangi bir deprem, tecavüz, yolsuzluk haberi altındaki yüzlerce yorum da sık sık şu cümlelere rastlarız:

-bütün bunlar bize allah'ın bir cezası.

-müslümanlığı yaşamadığımız için bunlar başımıza geliyor.

tabi bu supersonic beyinlerin sanrılarına göre, allah'ta bütün avrupa ve amerika' yı çok seviyor. baksanıza refah içinde sürünüp! gidiyorlar.
aynı sitelerdeki herhangi bir teknoloji haberinin altında ise ya hiç yorum bulamazsınız, ya da ender bulduğunuz yorumlar içinde şu söz öbeğine rastlarsınız:

-bütün bunların hepsi kuranda yazıyor. hep kurandan bakıp icat ediyorlar.

" ulan gerizekalı, o zaman bakıp da icat etseydin " diye monitöre kafa atasınız gelir.
yalandır.

(bkz: türkiye)

elimizdeki en iyisi bu. o da laikliğin sayesinde.
En gelişmişi biziz gerisini siz düşünün ve kağıt üstünde müslüman da değiliz laik ülkeyiz. Demek ki müslümanlar bir şeyi yanlış yapıyorlar. Hâdis ve hurafelere dalıp işin özünü kaçırıyorlar. islamın altın çağı Endülüsten bu hale gelmek üzücü. Ama 5 vakit namaz kılıp her türlü pisliği yapanlar oldukça aksi düşünülemezdi.