bugün

hayatım tam anlamıyla bir manasızlıklar bütünü. her yeni günde, hiç ihtimal vermediğim şeylerle boğuşup delicesine önem verdiğim şeylerden uzaklaşıyorum.
evin en küçük çocugu oldugum halde çeyrek asırdan uzun suredir evin en küçük çocugu gibi davrandıgımı hatırlamıyorum: ben dagıtayım siz toplayın arkdas ben küçügüm ya büyük olanlar sizsiniz...
sözlüğü ailem gibi görüyorum.
Güçlü gibi görünüp içimde kendimi yenik görmekten yoruldum. Her defasında ayağa kalkıp tekrar tekrar düşmekten yoruldum. Umudumu her seferinde yitirmekten yoruldum. Kendimden yoruldum. Kendimden uzaklaştım. Ben böyle zayıf bi insan olmamalıyım diyorum ama anladım ki ben gerçekten güçsüzmüşüm.
uzun uzun yazdım sonra telefona bir şey oldu kayboldu yazdıklarım vardır bir keramet dedim dertsiz olduğumuzdan değil ha çiçeğe anlatsam sararır göğe bağırsak kararır iyisi mi beni yaksın ahaliye dert olmasın.
yazarların içini dökebildigi hede.

ne biçim memleket olduk be birader.

pkk sı, fetösü, pyd si, suriyesi, cerablusu, musulu, darbesi, bylock, rusyası, amerikası. ne boktan bir nesile denk geldik birader.

esnafla konuşuyorum, bitik, köyü arıyorum yerleşeyim 10 tavuk 2 dana alayım hem organik yer içerim hemde şehrin gürültüsünden kaçarım diyorum, sakın gelme ektiklerimizi satamıyoruz cevabı alıyorum.

hal hatır sorduğum herkes borçlu, dolar olmuş 3.12, akp liler başkanlık derdinde, chp liler de yaptırmamanın. üst komşunun oğlunu atmışlar sendikaya üye diye, annesi gelmiş ağlıyor çocukları aç, yanında iş var mı diye.

kafamı nereye çevirsem başka bir hikaye, başka bir acı.

dinlemek katmerliyor kendi dertlerimi, huzur yok. yaşanabilen kısa anlar da bozuluyor bir şekilde. haber kanalları leş, öbürü ötekini suçluyor, ya şehit haberi, ya da fetö operasyonu. birileri almış muhtarları mağduriyet yok diyor. bok yok afedersin, gel dinle benimle o zaman.

parka gidiyorum yeşile, biraz hava alayım diye, lagır lugur anlamadığım bir dil duyuyorum sağdan soldan. kim bilir hangi lehçe.

kendimi sorguluyorum, öfkeliyim güzelim memleketi bu hale getirenlere. egomu burda tatmin ediyorum, ekşiye giriyorum ama orda yazmak içimden gelmiyor nedense.

bakalım şaşıracak ne kaldı hayatta görmediğimiz, bekleyip göreceğiz.

herhangi bir inancım yok, hedefler var işte, çoluğu çocuğu okutup bir ev bir de araba bırakmak. borçsuz harçsız. gündem başka bir şey düşünmemize izin vermiyor.

velhasıl boktan bir nesil arkadaş, yayında ve yapımda emeği geçenlerin gelmişine geçmişine selamlar.
Ya ne biçim analar var çocuklarına köpek gibi davranan.
neden hep zor olanı yaşamak zorundayım ben ya sıkıldım ama artık. bi basitleşemedim gitti nefret kızgınlık doluyum her türlü kötü şeyle doluyum şuan hayata karşı.
http://www.youtube.com/wa...p;feature=player_embedded
Bir de "içini dök" versiyonu vardır ki Koray Candemir'in takdire şayan şarkılarından biridir,defalarca dinlenesidir...
"içini dök düşünmeden,
hiç üzülmeden
sonra sen,sen olursun..."