bugün
- bir sözlük kızı ile yakınlaşmak10
- kent lokantası niye bedava değil demek22
- boşuna yaşıyorum hissi18
- arkadaşlar biri var15
- bik bik moderatör olsun12
- anın görüntüsü17
- 22 şubat 2024 sparta prag galatasaray maçı13
- ülkeleri hükümetler değil kişiler kalkındırır8
- avrupanın yarrağı yemesi yakındır19
- evlilik17
- patiswiss15
- ak partiliyi çok fena döven chp belediye başkanı11
- akp seçmeni17
- ali erbaş19
- manyak olmaya karar verdim silik olsun kampanyası13
- escort fiyatlarının güncellenmesi12
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi11
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi17
- icardi1905 silik olsun kampanyası27
- türkiyede çok abartılan arabalar9
- nervio'ya aşık olmak10
- balayını italyada yapmak isteyen nişanlı14
- futbolcu ismiyle nick almak14
- karınıza range rover alır mısınız22
- chp'li o tekin'in öcalan'ın fotosu ile pozu37
- demet akalın'ın zeka seviyesi12
- gina carano9
- icardi190512
- türkiye işçi partisi10
- çin halk cumhuriyeti8
- ellerim bos gonlum hos9
- bir kadında ilk baktığınız yer neresi27
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı10
- ruh okuzu9
- 31 mart 2024 cumhuriyet halk partisinin zaferi8
- sözlük kızlarının don renkleri14
- aynı dizileri tekrar tekrar izlemek8
- karımın çok mutlu olacağı gerçeği13
- kadınların boşanmış erkeğe bakışı9
- merfulu8
- sözlük kızlarının ayakkabıları18
- 23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı15
- ups boobss nerelerde ramazan da bitti8
- akrep burcu8
- siklememenin getirdiği huzur12
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler15
- türk kızlarının beğenmediği erkek tipi12
- eloande'ye koca buluyoruz kampanyası9
- her yaptığı yemeği paylaşan kızın amacı10
- murat kurum kurudu gitti8
bir dönem ilkokul fen kitaplarında yer alan, kitapta yanlış bir inanış olduğu anlatılmasına rağmen, ilk bilgi olduğundan akıllarda kalan eski çağ insanı sanrısı.
(bkz: kıçında olmasından iyidir)
eski inanışa göre dünya bir öküzün altın olan iki boynuzunun arasındadır. öküzün kıpırdamasıyla depremler meydana gelir. buna benzer diğer bir inanış da dünyanın üç tane balığın sırtında olmasıdır.
içerik bulunamadı.
herhalde ortaçağı kapsayan bi dönemde bilim adamlarının aksini iddaa etmesi sonucu yobaz kişiler tarafından kellelerine göz koyulan bir durumu anlatan sözcükler topluluğuydu sankiii......
oğuz kağan'ın dünyaya hakim olduğu zamanlardan kalan sözdür.
oğuz kağan'ın boynuz şeklinde başlığı vardır ayrıca oğuz adı da öküz kelimesinden gelir.
kısaca;oğuz kağan başını salladığında deprem olur.
o zamanlar oğuz kağan'ın gücünü böyle betimlemişler.
oğuz kağan'ın boynuz şeklinde başlığı vardır ayrıca oğuz adı da öküz kelimesinden gelir.
kısaca;oğuz kağan başını salladığında deprem olur.
o zamanlar oğuz kağan'ın gücünü böyle betimlemişler.
ÜÇÜNCÜ ESAS: Nasıl ki Kur’ân’ın müteşabihâtı var; gayet derin meseleleri temsilâtla ve teşbihatla avâma ders veriyor. Öyle de, hadisin müteşabihâtı var; gayet derin hakikatleri me’nûs teşbihatla ifade eder.Meselâ, bir iki risalede beyan ettiğimiz gibi, bir vakit huzur-u Nebevîde gayet derin bir gürültü işitildi. Ferman etti ki: “Yetmiş senedir yuvarlanıp bu dakikada Cehennemin dibine düşen bir taşın gürültüsüdür.” Birkaç dakika sonra birisi geldi, dedi: “Yetmiş yaşındaki meşhur münafık öldü.” Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın gayet beliğ temsilinin hakikatini ilân etti.Senin sualin cevabına şimdilik Üç Vecih söylenecek.
BiRiNCiSi: Hamele-i Arş ve Semâvat denilen melâikenin birinin ismi “Nesir” ve diğerinin ismi “Sevr”(öküz) olarak dört melâikeyi Cenâb-ı Hak Arş ve semâvâta, saltanat-ı rububiyetine nezaret etmek için tayin ettiği gibi, semâvâtın bir küçük kardeşi ve seyyarelerin bir arkadaşı olan küre-i arza dahi iki melek, nâzır ve hamele olarak tayin etmiştir. O meleklerin birinin ismi “Sevr” ve diğerinin ismi “Hût”(balık)tur. Ve o namı vermesinin sırrı şudur ki:Arz iki kısımdır: biri su, biri toprak. Su kısmını şenlendiren balıktır. Toprak kısmını şenlendiren, insanların medar-ı hayatı olan ziraat, öküz iledir ve öküzün omuzundadır.Küre-i arza müekkel iki melek, hem kumandan, hem nâzır olduklarından, elbette balık taifesine ve öküz nev’ine bir cihet-i münasebetleri bulunmak lâzımdır.Belki, وَالْعِلْمُ عِنْدَ اللهِ , (Gerçek ilim ancak Allah katındadır) o iki meleğin âlem-i melekût ve âlem-i misalde sevr ve hût suretinde temessülleri var.
HAŞiYE: işte bu münasebete ve o nezarete işareten ve küre-i arzın o iki mühim nevi mahlûkatına imâen, lisan-ı mu’cizü’l-beyân-ı Nebevî, اَ ْلاَرْضُ عَلَى الثَّوْرِ وَالْحُوتِ (“Dünya, öküz ve balığın üzerindedir.” bk. Hâkim, el-Müstedrek: 4:636) demiş, gayet derin ve geniş, bir sayfa kadar meseleleri hâvi olan bir hakikati gayet güzel ve kısa birtek cümleyle ifade etmiş.
HAŞiYE : Evet, küre-i arz, bahr-i muhit-i havaîde bir sefine-i Rabbâniye ve—nass-ı hadisle—âhiretin bir mezraası, yani, fidanlık tarlası olduğundan, o câmid ve şuursuz büyük gemiyi o denizde emr-i ilâhî ile, intizamla, hikmetle yüzdüren, kaptanlık eden melâikeye “Hût” namı ve o tarlaya izn-i ilâhî ile nezaret eden melâikeye “Sevr” ismi ne kadar yakıştığı zâhirdir.
elde risale-i nur gibi bir eser varken cevaplanmayacak soru yoktur.
BiRiNCiSi: Hamele-i Arş ve Semâvat denilen melâikenin birinin ismi “Nesir” ve diğerinin ismi “Sevr”(öküz) olarak dört melâikeyi Cenâb-ı Hak Arş ve semâvâta, saltanat-ı rububiyetine nezaret etmek için tayin ettiği gibi, semâvâtın bir küçük kardeşi ve seyyarelerin bir arkadaşı olan küre-i arza dahi iki melek, nâzır ve hamele olarak tayin etmiştir. O meleklerin birinin ismi “Sevr” ve diğerinin ismi “Hût”(balık)tur. Ve o namı vermesinin sırrı şudur ki:Arz iki kısımdır: biri su, biri toprak. Su kısmını şenlendiren balıktır. Toprak kısmını şenlendiren, insanların medar-ı hayatı olan ziraat, öküz iledir ve öküzün omuzundadır.Küre-i arza müekkel iki melek, hem kumandan, hem nâzır olduklarından, elbette balık taifesine ve öküz nev’ine bir cihet-i münasebetleri bulunmak lâzımdır.Belki, وَالْعِلْمُ عِنْدَ اللهِ , (Gerçek ilim ancak Allah katındadır) o iki meleğin âlem-i melekût ve âlem-i misalde sevr ve hût suretinde temessülleri var.
HAŞiYE: işte bu münasebete ve o nezarete işareten ve küre-i arzın o iki mühim nevi mahlûkatına imâen, lisan-ı mu’cizü’l-beyân-ı Nebevî, اَ ْلاَرْضُ عَلَى الثَّوْرِ وَالْحُوتِ (“Dünya, öküz ve balığın üzerindedir.” bk. Hâkim, el-Müstedrek: 4:636) demiş, gayet derin ve geniş, bir sayfa kadar meseleleri hâvi olan bir hakikati gayet güzel ve kısa birtek cümleyle ifade etmiş.
HAŞiYE : Evet, küre-i arz, bahr-i muhit-i havaîde bir sefine-i Rabbâniye ve—nass-ı hadisle—âhiretin bir mezraası, yani, fidanlık tarlası olduğundan, o câmid ve şuursuz büyük gemiyi o denizde emr-i ilâhî ile, intizamla, hikmetle yüzdüren, kaptanlık eden melâikeye “Hût” namı ve o tarlaya izn-i ilâhî ile nezaret eden melâikeye “Sevr” ismi ne kadar yakıştığı zâhirdir.
elde risale-i nur gibi bir eser varken cevaplanmayacak soru yoktur.
güncel Önemli Başlıklar