bugün

hayatın zorlukları ile tek başına mücadele etmek zorunda olan saygı duyulası ve yardım edilesi insan.
toplum tarafından direk dışlanan, kötü kadın muamelesi gören kadın.
eşinden boşanmış veya eşi ölmüş kadındır.
antalya'da tesadüfen tanışdığım kocası tarafından sevilmeyen bir kadının çocuğunun adı. (çocuğa ismi babası vermiş)
toplum tarafından derhal biriyle evlenmediği takdirde dışlanan kişi.
(bkz: dul kadinin cocuklarina yardim etmek)
bir erkek cehaletidir. erkekler tarafından hep her türlü şeye hazır kadın olarak görülür.
toplumda dul olmanın bir medeni hal olmaktan öte bir cinsellik çağrıştırıcı vazifesi varmış gibi davranılıyor. buyrun sözlüğümüz de dul ile ilgili girerken entryleri hep kadının cinselliği ön plana açılmış. nedir yani, (dul = verme yüzdesi yüksek kadın) mıdır. ya da neden dul kelimesi geçtiğinde konu hep ya o dul ama çok namuslu falan filan diye konuşulur. dul olmak namussuzluğa ilk adım mıdır.
(bkz: dul kadının oğlu)
bir de mason biraderlerin dul kadın kesesi diye birşey vardır.

tanım: keseli kadındır.
ikinci eşi ilkine göre daha kolay bulacak kadındır.
türkiye'deki insanlıktan nasibini almamış erkeklerin faydalanacak insan gözüyle baktıkları kadındır. hemcinslerim olduklarına ayrı utanıyorum, insan olduklarına ayrı. anaları bacıları dul kalmadığı için böyleler.
toplumun ahlak iki yüzlülüğünün en belirgin özelliklerini bu kadına farklı yaklaşımlarında görebilirsiniz.
(bkz: dul kadın sendromu)
anadolu'da dört bağı da boş karbon gibi bilinir.
Osmanlıca da ermele olarak kullanılmış olan kelime.
genel olarak girilen entrylere bakılınca sözlük yazarlarını takdir ettiğim başlıktır. toplumda acınarak bakılan, herkesin merak konusu olan, yukarıdaki bazı muhterem arkadaşların zihniyetiyle potansiyel orospu olarak görülen kadınlardır. özellikle boşanma sebepleri merak konusudur. ama bu muhabbetlerde en kestirme yöntem şudur(tecrübeyle sabitti.)
-boşandın mı sen yavrum?
-boşandım teyze.
-vah yarum vah, pek genç pek güzelsin. aldattı mı seni?
-yok teyze.
-dövdü mü yoksa?
-yok teyze, adamın ağzına sıçarım valla.
-çok mu içiyodu yoksa?
-yok teyze, içki doknuyodu ona.
-kumar vardı o zaman?
-yok teyze, tavlayı bile ben öğrettim.
-be evladım ne diye boşandın o zaman?,
-ben kadınlardan hoşlanıyom teyze. onu farkettim.
-hönkkk.
Esi vefat etmis kadina dul kadin denir, esinden bosanana degil. Insanlarin igrenc salyalarini akittigi, hayati zorluklarla gecen, cocugu varsa ona bakmak icin didinen, kutsal bir insandir dul kadin, annedir. Sizin zihniyetinize sicayim.
ülkemiz şartlarında ve sosyal yapısında maruz kaldıkları, yaşantıları ile hep kontrol altına alınmaya çalışılmış kadındır.

dul bir kadın olmak, keskin kararlar alma yeteneğini de beraberinde getirecektir.

ilk olarak size mecburi istikamet olarak "babanızın evi" sunulacaktır. eğer bu teklifi kabul etmek gibi bir hata yapacak olursanız takip eden süreçte eş-dost-akraba başta olmak ve komşular vesaire de onlara eşlik etmek üzere "vah, tüh, yazık" edebiyatı yaparak zaten öyle veya böyle içinde bulunduğunuz duygusal döneminizde el birliği ile ağzınıza sıçmaya yelteneceklerdir.

eğer ki bu yoldan gitmeyi değil de kendi yolunuzu inşa etmeyi denerseniz. bu da size muazzam bir yorgunluk ve hayata karşı acımasızlaşmak gibi bir kazanım sağlayacaktır.

asıl mesele de bundan sonra başlayacaktır;

aileniz ve yakın çevreniz hep "acıyan gözlerle" bakacak size, onların yanında aldırmayacaksınız ama tek kaldığınızda da gelecek bu durum aklınıza.

evinizi tutup, kendi yolunuzu çizmeye çalışırken bunaldığınız kimi zamanlarda biraz içmek ve kafanızı birazcık olsun dağıtmak isteyeceksiniz. ama evinize en yakın tekelden almayacaksınız biranızı, vodkanızı belki rakınızı.

erkeklere karşı süreklilik arzeden bir mesafe koymaya çabalayacaksınız, erkeklerden uzak da olsanız yaşayabileceğinize inanacaksınız, inandıracaksınız kendinizi. sonra bunu yapmaktan da vazgeçeceksiniz ama bu sefer de sürekli size sokulmaya çalışan yavşaklarla muhattap olacaksınız.

zordur vesselam "dul kadın" olmak bu memlekette. zaten sınırlı olan hayatınızı daha da sınırlandırır resmen.
bazen çok zordur bu toplumda yaşaması.

--spoiler--
Diyarbakır’da, komşularının 'hamilesin' söylentilerinden bıkan dul bir kadının hamile olmadığını kanıtlamak gittiği hastanede karnından 8 kiloluk kitle çıkartıldı.
--spoiler--

yavrum benim, senin o komşular namusu kendilerinden bilirler. dedikoducu komşularının bir faydası olmuş neyse ki. acil şifalar.
abaza erkekler için çantada keklik deyimine konu bir kavram olsa gerek.
ciğeri beş para etmez insanlara göre değerden düşmektir bazen.

"keşke seni daha önce tanısaydım"
"seni gördüğümde çok heyecanlanmıştım ama boşandığını öğrenince çok üzüldüm"
"yaaa çok değerli bi aile dostumuz var seni tanıştırmak isterdim ama bekar"

hadi bi siktirin bakiiim siz ordan. anneannemin bi lafı var: kırk tane şeyim olsa birini vermem haah tam da böyle nitelendireceğin, elini becermekten başka bi halt bilmeyen adamlar sana buna benzer ifadeler kullanıyolar ya sözlük, kafalarına zar bulup geçiresim geliyo.

ya da hiç evlenmemiş bir adamla yaşadığınız bir ilişki varsa, adam size lütfediyor pozda oluyor çokça. lan siz kimsiniz? ne kadar takmıyorum desem de; bu beyinsizler üzüyo beni bazen.
dul kadın sözcüğünü duyunca iştahı kabaran hanzolara ithaf olunur; kadınların erkeklerden daha uzun yaşıyor olması nedeniyle hepimizin annesinin birer dul kadın adayı...
ayağını denk al.
Bazi erkeklerin "ooo cok kolay lokma" gibi gordugu kadindir.

Dul kadinlar her onune gelene etek indirmiyor, bunu kalin kafaniza sokun.
görsel