bugün

vasat insan söylemidir. hiçbir zaman adam olamayacak adamdır. burada anlatılmak istenen evrim teorisi'nin savunuculuğu değildir. görülmeyenin ardındaki görememektir. tüm muhteşemliklere tesadüf diyerek karşıdakini kahredendir.
kendi varoluşuna da kendi taktiği ile cevap verilesidir:

"annen seni doğurmamış. s.çmış."
(bkz: sen benim tesadüfümsün demek)
(bkz: tesadüf eseri doğmuş kişi)*
(bkz: tesadüfün böylesi)*
(bkz: Ateist felsefesi)
saçmadır, çünkü doğada muhteşem bir denge falan yoktur. örnek olarak "dünyanın yörüngesi 10 cm uzak olsa donardık, 10cm yakın olsa yanardık" geyiği verilebilir *******.

(ara: doğadaki muhteşem denge)
sonuçlar:kaos teorisi

bir de, kimin anasının ne sçtığı sözlükte tartışılacak olsa çoğu yazara sayfalar dolusu yazı yazmak gerekirdi.
(bkz: uefa kupasına tesadüf demek) *
dogadaki muhtesem dengenin tesadüf olmadığını iddia edenleri çok fena bir şekilde kızdıran insanlardır. Bakınız ansına sövdürüyorlar insanın, cık cık. *
doğada bir denge halinden sözetmek mümkün müdür sorusunu akla getirir. zira her an sayısız tür şu yada bu şekilde ortadan kalkmaktadır, ay her geçen gün dünyadan uzaklaşmaktadır ve dünyanın ekseni değişmektedir.
(bkz: doğa bekleriz)
(bkz: japon yapıştırıcısı)
(bkz: serbest çağrışım)
dengesiz insan söylemi.
tesadüf eseri bir beyne sahip olan kişilerin söylemleridir.
inandığını sandığı şeyin gerçekçiliğini, kanıtlamak adına çıkarılan saçma sapan inanış biçimi. Allah islah etsin ne diyelim .
ateistlerin kendini kandırmacasıdır. he canım tesadüf he.
dünyanın bir patlama ve fırlama ile meydana geldiğini savunanlarla eş değer yanılgı içinde yanılgı bir düşüncedir.

--spoiler--
dinlediğin bir üniversite konferansından;
Adam-şimdi bir hamur düşünelim arkadaşlar bu üniversite kampüsü kadar hamur, teknoloji gelişti şimdi bu hamura elektiriği verip döndüreceğiz. şimdi bu hamur dönerken bazı parçalar fırlatır mı fırlatmaz mı?
Öğrenciler- Fırlatır.
Adam- Peki Allah aşkına soruyorum size bu fırlayan parçalardan gidip baksanız biri pasta, biri çörek, biri börek, olabilir mi?
Öğrenciler- Derin suskunluk.

--spoiler--
hayır şans kesinlikle evrim döngüsünün bir parçasında yer alıyor fakat doğal seçilim belirli bir arzu edilen özelliğin zaman içindeki tesadüfi olmayan değişimini teşvik ediyor canlı organizmalar şans eseri bir anda ortaya çıkmadılar ama bazen milyonlarca bazen de milyarlarca yılda evrim geçirdiler

--spoiler--
eğer ben dünya ile mars arasında güneş etrafında eliptik bir yörüngede dönen bir çin demliği bulunduğunu öne sürseydim ve bu demliğin en güçlü teleskoplarımızla bile ortaya çıkarılamayacak kadar küçük olduğunu iddiama ekleseydim hiç kimse bunun aksini ispatlayamazdı fakat konuşmama iddiamın aksi ispatlanamaycağı için insan mantığının iddiamdan şüphelenmesinin tahammül edilemez bir küstahlık olduğunu söyleyerek devam etseydim kesinlikle saçmaladığım düşünülecekti oysaki eğer böyle bir demliğin varlığı eski kitaplarda bildirilse her cuma kutsal bir gerçek olarak aktarılsa ve okul çağındaki çocukların zihnine yavaş yavaş aşılansaydı varlığına inanmakta çekimser davranmak elbette bir tuhaflık belirtisi halini alırdı ve bu şüpheci kimse aydınlık bir çağda psikiyatrların daha önceki çağlarda ise engizisyon mahkemesinin ilgisini hak ederdi.
--spoiler--

tanım:yanlış anlaşılmış bir önerme.

not:muhtemelen eksilenecektir işinize gelmediği için eksilemeyin eğer sorularınız varsa özelden sorun.
sadece bir belgesel dizisi var onu izlemenizi öneririm.
bu olaylar tesadüf için çok fazla.
(bkz: büyük bariyer resifi)
Evrenin ruhu vardır hiçbirleri tesadüf değildir onları yazan bir el mutlaka vardır ve biz ona inandık.
öğretilmiş çaresizlik.
ihtimal dahilindedir. ama %1 ihtimaldir. diğer %99'luk kısım bence çok daha inandırıcıdır.
Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın ismiyle.
1- Yaratan Rabbinin adıyla oku!
2- insanı bir kan pıhtısından yarattı!
3- Oku! Rabbin sonsuz kerem sahibidir.
4- O Rab ki kalemle yazmayı öğretti.
5- insana bilmediği şeyleri öğretti.
6- Hayır! Doğrusu (kâfir) insan azgınlık eder.
7- Kendisinin muhtaç olmadığını zannettiği için.
8- Muhakkak ki dönüş mutlaka Rabbinedir.
9-10 - Namaz kıldığı zaman, bir kulu engelleyeni gördün mü?
11- Gördün mü (ne dersin?), ya o (kul) doğru yolda olur,
12- Veya kötülüklerden sakınmayı emrederse?
13- Gördün mü, ya bu (adam, hakkı) yalanlar, yüzçevirirse,
14- O adam, Allah'ın kendini gördüğünü hiç bilmiyor mu?
15-16 - Hayır, hayır! Eğer o, bu davranışından vazgeçmezse, and olsun ki biz, onu perçeminden, o günahkâr ve yalancı perçeminden tutup cehenneme sürükleriz.
17- O zaman o taraftarlarını yardıma çağırsın.
18- Biz de Zebanileri çağıracağız.
19- Hayır, sakın onu dinleme de, secde et ve yaklaş!

Alak Suresi 1 - 19 ayet-i kerimeleri.

Tesadüf mü dedi biri?
yaratılışı ve dolayısıyla ilah kavramını reddetmektir...

yerlerin, göklerin, yerin ve göğün içinde bulunanların, dağların, denizlerin, ormanların, en küçüğünden en büyüğüne tüm canlıların varolmasını ilah kavramı ile açıklamak istemeyenlerin tutunduğu bir daldır aslında tesadüf...

aslına bakarsanız olay biraz geriden başlıyor, şöyle ifade edeyim...

arkadaşımız çevresi ya da yaşadıkları dolayısıyla, okuyarak, araştırarak bir karar vermiştir...

bu karara göre kendisinin dini bir hayat yaşaması mümkün görünmemektedir...

çünkü dini hayat yaşayanlar ona göre ne sosyal olarak ne bilimsel olarak ne siyasi olarak ne sanatsal olarak v.s sebeplerden dolayı dünyaya çok kötü örnek olmaktadırlar...

bu arkadaşımız da kendisini bu grup ile asla bir tutamayacağından dolayı kendisini bu grubun dışına atar ve adına da ateizm der...

bundan sonra mesele şekillenmeye başlar...

dini gruptakiler neye inanıyorsa, bu arkadaş ve grubundakiler onun tam zıddına inanmak mecburiyetinde hissederler kendilerini ve buna göre tüm inanç sistemlerini dizayn ederler...

bu dizaynın en önemli parçalarından biri ve belki de temelini oluşturan unsur ise evrenin varoluşudur...

dini grup bu noktada ilah ve yaratılış kavramını öne sürer ve işin içinden sıyrılırlar...

bu arkadaşımız ve içinde bulunduğu grup ise hemen her konuda olduğu gibi bu konunun da bilimsel bir temeli olduğu açıklar ve saatlerce size binbir türlü bilimsel açıklamalar yapar...

ama iş öyle bir noktaya gelir ki, orada bilimin de herhangi bir etkisi veya etkinliği söz konusu olamaz...

orası, ilk varoluştur, ilk meydana geliştir, ilk harekettir, kendisinden sonrakilere etki edecek ilk mekanizmadır...

dini grup bunu "o ilah doğmamıştır, doğurulmamıştır, varlığı kendindendir, ondan öncesi yoktur, ona hiç bir şey denk değildir" inancı ile açıkları...

bu arkadaş ve grubu ise buna tam olarak tesadüf der...

aynı mantık yani...

biri kendini bir ilaha teslim eder, diğeri kendini tesadüf felsefesi ve inancına...

temel dayanakları aynıdır, sadece isimleri farklıdır...

şimdi soruyorum sizlere, bunca şey için değer mi arkadaşlar birbirimizi üzmeye...

100 sene sonra, bugün varolan hiç bir insan dünyada olmayacaksa, lütfen artık huzur ve barış içerisinde, birbirimizin inançlarına saygı duyarak hep birlikte yaşayalım...

bu dünya hiçbirimize kalmayacaksa, ki zaten kalmayacak, o zaman dünyamızı güzelleştirmek ve daha yaşanılabilir hale getirmek için çalışalım...

hepinize saygılar ve sevgiler...

ve de selamlar...