bugün

aaaaaah kardeşlerim ah. nankörsünüz vesselam. bizden önce buzdolabı bile yoktu.
ilk kez yapıldığı ve yeni olduğu için sorunlar tabiki de olacaktır. ama bunlar sizin cep sağlığınız için geçerli olan uygulamalar kemocanlar.
yıllardır, 2. dünya savaşı zamanındaki karne uygulamasını diline dolayan akitlerin geçiştirmeye çalıştığı rezillik.
1 yıl kadar önce bu gidişle ülkede kıtlık çıkacağını yazmıştım.
(bkz: türkiye nin rusya dan buğday alması)
şimdi aklı olan herkes bunu görmeye başladı.
kıtlık savaştan daha çok insan öldürür.
tarımsal üretimi bu derece kritik bir hale getirmek bir ülkeye yapılacak en büyük ihanettir.
beyni çalışmayanların yapacağı iş niye ben pazardan ucuza almıyorum diye sormayanların işi.
1,5 km uzunluğunda sıraya girmektir. 1 metre ye 3 insan sığsa 1500*3 4500-5000 kişinin aynı anda sırada olması demektir. Bugün ankara da gördüğüm manzara aynen buydu. Bir insan bu kuyruğa bedava birşey icin girmiyor. 2 aydır yiyemediği domatesi yemek için para vermek için gidiyor.

Önce biraz üzüldüm bu manzarayı görünce ama sıraya girenlerin profilini görünce su veren itfaiyenin hortumu diyerek yoluma devam ettim.

Neticede memleketi bu hale getiren o kuyruğa giren salaklardı.
(bkz: sui misal emsal olamaz)

kötü misal ölçü olamaz anlamında bir atasözünü hatırlatandır.
nankörlüğün de bir sınırı olmalı .

nerden nereye geldiğimiz ortada !

https://www.youtube.com/watch?v=HQIbBiH_KeM&t=9s
bundan 40-50 yıl önce " gün gelecek domates alacaksanız kuyruğa gireceksiniz " deseler hastirin lan ! cevabını tereddütsüz verebilecekken bir tarım ülkesi olan vatanımızda maalesef gerçekleşendir.
yıllardır yazdık çizdik tarımı öldürüyorsunuz diye kimse dinlememişti. domatesin tohumun israil'den gramı ; 30 tl den alındı ( evet gramı kilosu değil )ve ticari olarak ekenlere de yerli tohum yasaklandı. ne oldu şimdi ?
bakın bir yazar 2007 yılında ne girmiş entri olarak.
yani her şey göz göre göre geldi.

görsel
güncel Önemli Başlıklar