bugün

tüm dolmuş duraklarında ve özellikle beyoğlu'nda gerçekleşen bir olaydır.

"abi ömürden geçer mi ? " der demez " eşkante, ecvahante can enek ımmık " falan diye konuşmaya başlarlar.evet dolmuşçuların çoğu kürt'tür.madem türk müşteri biniyor ve sen türkün içinde kürtçe konuşuyorsun, o zaman sadece kürt arkadaşlarını al ve onları gezdir.ya da gerçek türklere devredin dolmuş hattını.madem türkçe bilmeyecek/bilemeyecek kadar kürtsün, o zaman nasıl anlaşacaksın dolmuşuna binen türklerle ? ya da dolmuşuna sadece kürtlerin binmesini mi hayal ediyorsun ?

bu ne terbiyesizlik ve küstahlıktır.nerden bilicem ben bu adam anneme, kız kardeşime kürçe küfretmeyecek ?
bazılarında paranoya yaratmış hadisedir.
turistik yerlere hiç gitmemelidir bu bünye.
gerçi belki de küfür dediğimiz şey sadece kürtçe'de vardır.**
yurtdışına katiyetle çıkmamalıdır. evden çıkmasa yeri var.*
her bilmediği dilde konuşanın küfrettiği zannına lapılan kimi şahıslar için kötü olabilecek durum. fakat o adamların gayet kendi halinde kendi sorunlarını konuştuğu göz önünde bulundurulunca dünyanın en normal olayıdır. bu benim çok sık karşılaştığım bir durum. misal pazarda annemle çerkezce konuşuyorum (ki bu çok doğal) ve dışarıdan bakan ve az önce anlatmaya çalıştığım paranoya durumunda bulunan kişilerin, nasıl oluyor da annemle benim kafa kafaya verip o adama küfrettiğimi düşünüyor çok hayret ediyorum. zira tüm genellemeler yanlıştır ve bilmediğimiz bir dille konuşan herkesin küfretmediği gün gibi ortadadır. bizim bilmediğimiz diller sadece küfürden oluşmuyor ne yazık ki. aynen her yabancı şarkının anamıza küfretmediği gibi..
o an müşteriye değil yanındaki arkadaşına birşeyler söylüyordur. ayrıcana enik ımmık kürtçe değil arapça bir küfürdür.
çok terbiyesiz ve küstahça bir tutumdur, sırf dolmuşta kürtler olsa iyi evde maç izliyorum bir bakıyorum maçtan sonra zico olsun tigana olsun pis pis konuşuyorlar ne biliyim ben anama sövmediklerini madem türkler dinliyor türkçe konuşsana.
paranoyal bir durumu olmayan ve herkesin başına gelebilecek, günlük hayatta da çok yaşanabilen bir hadisedir.anlatılmak istenen, her yabancı dilde konuşulanı ya da kürtçe konuşulanı küfür anlamak değildir.her zaman olduğu gibi, bu konu da olduğu gibi saptırılmaktadır.he bunu ne zaman anlarsınız ?

ne zaman ki kız arkadaşınızla bir dolmuşa bindiğinizde,kürtçe konuşmalar başlayıp, " arkadaki fıstığı gördün mü, ne kayarım ona " gibisinden konuşmaya başlarsa

ne zaman ki dolmuş şoferi hızlı araba kullanıp, siz ona "yavaşlayın biraz " diyip , sinirli sinirli kürtçe konuşmaya başlarsa ( tabii canım sevgi sözcükleri fışkırtıyor burdan )

ne zaman türk olup, kürt sempatizları sizin dertlerinizi yanlış yerlere sevke ediyorsa

ne zaman ki annenizle bir dolmuşa bindiğiniz zaman, yanınızda bozuk olmadığı halde tam para verip, size önce türkçe, küfredermiş gibi " bozuk yok mu " diye sorup, maalesef cevabını aldığında öfkeli bir şekilde yanındaki kürt arkadaşına, kürtçe bir şeyler söylerse

ve siz de bunlara kulak asmıyorsanız;

o zaman bu işte bir yalnızklık var demektir.
hereke dolmuslarının vazgecılmezıdır...
-abi bu ülke mozaiktir, kültürlerin kaynaşmasıdır.
-ne mozaği, mermer ulan mermer!

şeklinde konuşmalar geliyor insanın aklına.

not: bu gelen ırkçılığın, faşizmin sesi.
önemli olanın bir internet sitesinde klavye arkasında değil, dolmuş şöförü ve arkadaşının yüzüne doğru ' kürtçe konuşmayın lan' diye söylemek olduğunun pas geçildiği fiil. haydi onu geçtim, boyacı çocuğa de. *
tabii bir olaydır. istediği yerde konuşur. zira dil iletişim içindir. müşterilerin duymaması gereken birşey söylemesi gerektiği zaman mors alfabesiyle de iletişebilir.
eğer adamın küfrettiğini düşünürseniz bir fuck you fırlatın.
herkesin başına inşallah bir kere gelmesini ve içerisinden yaralanarak çıkmasını temenni ettiğim olaydır.çünkü konuyu, açan ile bağdaştıran ve yazara " kürt korkusunu " empoze etmeye çalışan yazarlar, asıl onlardır kürt korkusu ile yaşayan.klavye arkasından saydırmayı bilirler, öğüt vermesini de bilirler.

(bkz: laf var icraat yok)
bir kişinin de çıkıp " burası türkiye lan! " demediği durumdur.
muhtemelen anamıza bacımıza küfür etmek için özellikle kürtçe konuşuyordur bu boynu vurulasıca dolmuşçu. efendim yoksa küçüklükten beri konuştuğu dilini başka bir sebepten niye konuşur ki insan! türkçeye zar zor döndüğü diliyle konuşmalıdır. konuşmalıdır ki rahatça tek tip toplum olma yolunda ilerleyelim. zaten yegane amacımız bu değil mi? hakkaten aziz lider ne güzel söylemiş ne mozaği lan! iki kuruş ekmek parası için gitsin başka yerde çalışsın. insanlarla diyaloga girmeyeceği bir iş bulsun. misal gitsin lağımcı olsun gitsin fabrikalarda çalışsın robot gibi saatlerce ne diye topluma karışıyor ki!
küstah kokuşmuş herif seni...
- yabancı müzik açma, ne bileyim ben anama küfür etmediklerini?
- senin annen sağ mı ki?
- sağ tabi, 93 yaşında.
- iyi o zaman amca, bu genç bi grup senin ananı tanımaz bunlar.
(bkz: gora)
turkiyede dolmus / taksi soforlugu yapiyorsaniz, hele de istanbul gibi buyuk illerden birinde iseniz. konusmaniza hal ve hareketlerinize daha bir dikkat etmeniz lazim. zaten karsiniza cikacak insanin turk olma ya da sadece turkce konusma olasiligi %90 civarindadir. o yuzden farkli bir dille konusmak neden?

kaldi ki olay basli basina ayiptir.

NOT: ozgurlukler ulkesi olarak bilinen amerikada bile, iki milletten insan yanyana gelip kendi dilinde konustugunda, amerikalilarin cogu gelip konusmayi bozarlar, kufrederler, evinize donun diye laf ederler. ama sozlukte boyle bir baslik acilir, tepki dile getirilir. tepki veren tasa tutulur. paranoyaklik olur.

edit : soylediklerim yalan mi??? yoksa isinize mi gelmedi??? zaten dogru soyleyeni dokuz koyden kovarlarmis.
dolmuscuların musterı yanında latince konusmasından farkı yoktur kanımca ıkısı de kaba bir eylemdir ıkısı de kınanmalıdır toplum ıcınde fısıltı yada anlasılmayacak sekılde konusulmamalıdır,böğürülmemelidir.
kabalıktan öteye gidemeyen, ''türkçe anlaşmaları namümkün değilken, niye kürtçe konuşuyorlar ki?'' diye düşüncelere sevk eden, olmaması gereken durum. yoksa, dolmuşa ya da minibüse binen kişi demez mi, '' bu adamlar kendi aralarında ne konuşuyorlar'' diye.. bursa'daki yeşil otobüscüklerin şoförlerince de, bol bol bu olaya maruz kalmaktadır yolcu tayfası..
(bkz: türkçe konuş anlamıyorum cok gücüme gidiyorsun)
yurtdisinda olur olmaz yerde turkce konusmanin rahatligini yasayan bizler simdi nicin insanlarin istedigi dilde konusmasini engelleyelim ki? ben su ana kadar hicbir amerikalinin, ben turkce konusunca bana "haydi anani al da git turkiye'ye, ordaki universitelerde turkce konus!" gibi komik bir laf edilmedi. edilirse de ayrimcilik sucundan bir dava acarim, donuna kadar alirim valla. ne de olsa abd bir hukuk devleti.

turkiye de bir hukuk devleti.
türkiye'de türkçeden başka bir dil kullanılamaz mı? dedirten olay. ülkemizin farklı kültürler barındırmasının çok doğal bir sonucudur. burada olay türkçeyi savunmak ise öncelikle sokakta ingilizce konuşan özenti vatandaşları uyarmak gerekir zira türkçemizi türkiyemizi asıl tehdit eden unsurlardan birisi budur.
sokakta böyle bir olayın yaşanması normaldir fakat tanıdığınız kürt insanların yanınızda kürtçe konuşması koymaktadır insana. sözel olarak uyarmaktan önce mesafeyi koymak gerek eğer anlamıyorsa o yoluna sen yoluna...
provokasyondur.
maalesef toplum yaşantısında bir sorun teşkil etmeyen hadisedir. ülkenin tek ve ebedi dili türkçe'dir ama halk arasında konuşulan diller de engellenemez. genelde bölücülükle özdeşleştirildiği için karşı çıktığımız kürtçe de bu dillerden biridir. sen de onun yanında konuş ingilizce'ni, almanca'nı veya başka bir dilini, ne kadar saçma olduğunu anlasın.
dolmuşçuya kürtçe küfreden memnuniyeti sağlanamamış bir yolcu gördüm ben. sağolsun babannem simultane çeviri ile adamın ne dediğini bana iletti, hemen ardından da adama kürtçe bildiğini yine o dilde söylemesi ile adamı allara morlara, bizi gülme krizine sevketti.
genelde tüm toplu taşıma araçlarında karşılaşılabilir bir durumdur.

öreneğin metroya x durağından küçük çaplı bir aşiret biner. en küçüğü 5 yaşında, en büyüğü 70 yaşlarındadır. aralarında kürtçe konuşarak yaklaşık 70 yaşında olan 2 adet teyzeye yer bulmaya çalışırlar. duyarlı gençlerimizden birisi kalkar ve yer verir. bir diğer duyarlı arkadaşımız da yer vermeye hazırlanırken, aşiret reisi olduğunu tahmin ettiğim adam artık türkçe konuşmaya başlar;

- lan kimsede saygı kalmamış ş.refsiz, haysiyetsizler!

anlamadığım şey, metroya bindiklerinden beri "babaa ben trene ilk defa biniyorum, holey" sözünden başka türkçe bir söz duymamamıza rağmen, onlarca insanın arasında kahramanımızın "kalkmak üzere olan" gence yönelik sözlerini türkçe söylemesidir. hemde onlarca insanın arasında.

demek ki biz anlamıyoruz diye arkamızdan ne sövüyo herifler...
(bkz: pazarcilarin kürtce konusmasi)