bugün

içsesleri aslında doktor olmasan beş kuruş etmezsin, tipin bok gibi ama kızlar(erkekler) etrafında dolanıyor, insanlar sana adam muamelesi yapıyor ve bunları hakedecek kalitede değilsin diye sürekli baskı yapar. neticesinde elaleme ne mal olduklarını belli etmemek için dötleri kalkık dolanırlar.
yoo geçen gün doktor mehmet bey direk beni tanıyıp yarım saat muhabbet edip bi de üstüne kapıya kadar uğurlamıştır beni. sağolsun über diş hekimidir.
kesinlikle egitim ve stajla alakali. Yillarca ve zor sartlar altinda suren ogrencilik hayatlarinca her turlu zorlukla yuzlesmeleri kendilerini hakli kilmalarina neden oluyor.
Zamani geldiginde de bunu kullaniyorlar. Halkimizdaki doktora saygi mantalitesi de bir diger etken.
bazı doktorlarımız için doğruluk tablosunda 1 ile gösterilir. bunu geçen günlerde yaşanan bir örneğiyle destekleyelim.
t: yaşlı hanım teyze d: genç saygısız doktor a: teyzenin eşi yaşlı amca
gastrit için hastaneye gidilmiştir. hemen karşıda da ortopedi hastalarına bakılmaktadır. kapı açık olduğu için konuşulanlar rahatlıkla duyulmaktadır.

t: bak doktor kızım, iki aydır kolumu bir sancı alıyor. gece de çok keçeleşiyor, uykumdan uyandırıyor beni. kenarından morarmaya başladı bir de. ben de korkmaya başladım bir geleyim dedim. bakıverecek misin ah kızım?
d: bir şey yok, bir şey yok. canı sıkılan da kalkıp doktora geliyor olmaz ki böyle. çıkarın şunu dışarı.
t: öyle deme kızım, sancısından durulmuyor.
d: dışarı çıkmanızı söyledim size. dışarıdaki kuyruğu görmüyor musunuz ya.
t: eh kızım. üstümü giyineyim bari bekleyiver.
d: işimiz gücümüz var bizim burada. sizin köyünüzdeki arsa değil burası, hastane. al giysilerini çık dışarda naparsan yap şimdi.(kıyafetleri alıp teyzeye fırlatır.)
t: gel hanım gel, bir yer bulup giyiniriz şimdi. kolay gelsin size de. (eşinin koluna girip dışarı çıkarır)

bu nasıl bir davranış biçimidir yahu, yaşlı bir kadına yapılır mı böyle. genelleme yapmak yanlıştır, orası ayrı. fakat doktorların genellikle götü kalkık, artist ve asabi oldukları da bir gerçektir.
bu kadar olumsuz şeyi okuduktan sonra üzülerek ''vay arkadaş dışarıdan demek bizim için* pek iyi şeyler söylenmiyormuş'' dedim. ve derslerde iyi hekimlik derslerini daha dikkatli dinlemeye karar vermem sebep olmuştur. umarım artık daha iyi şeyler olur. hocaların hep dediği gibi bu götü kalkık, artist, insanın duygularını düşünmeyen bir doktor olmanın en iyi yolu hastayı anne-baba tanıdık sevdik biri yerine koyup öyle muayene etmektir.
bir nevi haktır. 10 gün sonra finalim var ve okumam gereken tüm sunumların özeti yaklaşık 4000 sayfa ediyor, ezberlemek zaten imkansız, artık akılda ne kalırsa. bu minvalde mesleğe başlayınca götün kalkması kişisel bir hak olarak ortaya çıkıyor.
lüküs hastanelerde tersi olan durum. nicelerine şahit olmuşluğum vardır. cem yılmaz ın dediği gibi doktorun amına koyim.
--spoiler--
o kadar sene okudum, ben o g.tü görücem arkadaş!.
--spoiler--
ama yakışıklı oldukları gerçeğni değiştirmez.
(bkz: bu dahil bütün genellemeler yanlıştır)

arkadaşım sen 10 sene oku, uzmanlığını al, sonra çıksın birisi seni göt kalkıklığıyla, adam olmamakla suçlasın. 6 senede okuduğun not kalınlığı yerden 3m'ye ulaşsın bunun üzerine, tus gibi bir sınavı kazan, minimum 4 sene asistanlık yap ardından medya, hükümet, halk kısacası sana muhtaç olan herkes seni paragöz olmakla, artist olmakla suçlasın. tamam yok demiyorum her mesleğin çürükleri olacaktır ama genelleme yapmak niye? bilgisizliği, cahilliği bu boyuttaki bir öfkeyle boşaltmak niye?

geçen gün amcanın biri dolduruşa gelmiş doktoru dolandırıcılıkla suçluyor, hakaretin, saygısızlığın sınırı yok. neymiş efendim stent için para istemiş doktor. ulan devletin ödediği stenti sana takacak olsa 2-3 yıl sonra çekeceğin problemleri hayal edebiliyor musun? ya da sen küfür etme diye, o kadar emeği sonucu aldığı 3 kuruşluk maaşı çıkarıp senin "stent"in için mi harcasın? ya da neymiş efendim o kadar bekletmiş 2 dakikada tanı koymuş, göndermiş. ulan senin o söylediğin 2 dakika için karşındaki adam minimum 10 senelik bir eğitim almakta, farkında mısın? ama yok bizim milletimiz işinin ehli olmayan adamı sever, takacaksın adi stenti, anlamadan bakacaksın raporuna amcacım bak "4 beyazdan uzak dur, şeker, tuz, un ve zekeriya beyaz ehuhuhuhu" diye gıcık bir espri yapacaksın, ondan sonra da "bak sana ilaç yazacam amca bu ilaçları al, sıkıntın kalmaz inşallah" diyeceksin senden iyi doktor olmaz. hem sıcakkanlısın, hem esprilisin, hem ilgilisin, hem de allah rızası için bu işi yaptığın izlemini vermektesin ve en önemlisi hastanın inandığı ilaçla tedavi yolunu seçmişsin, daha ne olsun?

hastaya sert davranma durumuna gelince, bu bir mizaç meselesidir fakat hasta bu durumun oluşması için elinden geleni yapmaktadır. efendim oskültasyon ve perküsyon için sessizlik şarttır. bundan dolayıdır ki içerde hasta varken doktor rahatsız edilmez. ve bir çok hastanede "2 dkka sonuç gösterip çıkcam" kavgası yaşandığı için sonuç göstermek için özel vakitler belirlenmiştir (bu kavgalar da hastaların ve hasta yakınlarının kendi arasında yaptıkları kavgalardır). şimdi sen kuralların hiç birine uyma, içerde hasta varken kapıyı yumrukla, sonuç için kavga et, en ufak durumda anlayış gösterme ardından da git "bu doktorların da götü çok kalkık yhaa" diye orda burda konuş, sözlükte başlık aç.

(bkz: ulan neyse ben bir şey demiyorum)
bu ülkede götü kalkık 20 milyon insan vardır nereden baksan. eee bu 20 milyon ne sikim olmuş da götü kalkık oluyor , adamlar en azından doktor.
(bkz: beni türk hekimlerine emanet ediniz)*
evet doğrudur, hastalara çok kaba davranan, azarlayan doktorlar çoktur ama içlerinde çok iyi olanlar da mevcuttur.
ayrıca beğenirsiniz yada beğenmezsiniz, akp sağlık politikaları, bazı doktorların götünü indirmiştir.
eskiden adam yerine konmayan hastalara, şimdilerde çok daha kibar davranılmaktadır.
çünkü artık hasta, kendisine kötü davranan, doktoru amirine, amiri de akp il,ilçe başkanlığına şikayet edebilmektedir.
(bkz: hayaldi gerçek oldu)
o kadar sene boyunca, eğitim hayatlarında kendilerini yırtmalarınınve "bakın yaptım oldu" söyleminin sonucunda oluşan özgüven patlamasıdır.
bence de öyle de üç kuruşluk futbolcuları, şarkıcıları düşününce doktorlara sallamaya gönlüm el vermiyor.
10 Yıl kadar üniversite de bu iş için eğitim alan doktorların, bu tavırlarından kurtulması için sonsuza dek eğitim alması mı gerekir. insanlık dışı.
osmanlı devletinden gelen, "askeri doktor" tavrındandır.
(bkz: ben 35 yıl okudum al bunu da sen oku)

http://www.youtube.com/watch?v=9CBH5nm_E04
muayenehanesi yoksa boşuna kalkıktır o popiş.
önyargıyla yaklaşan insanların görüşüdür. açıkçası mesele şudur siz dimdik durursanız karşınızdaki kim olursa olsun üstünlük taslayamayacaktır. ezik psikolojiden bir çıkabilsek onun götü kalkık bunun burnu havada edebiyatına son vereceğiz. doktor da insandır. abartmanın manası yok. bazen mahalle bakkalının bile götü kalkık olabiliyor.
kalkıksa bile bunu hakeden insandır doktor. siz yatarken onlar çalışıyordu, belki çocukluğumuzdan çaldık çalıştık biz insanlara faydalı olabilmek için. kalkıyorsada haklıyızdır.
okumuşların sevmediği özellikle kamuda yönetici veya hukukçulardan çıkan laftır. halkın doktorları el üstünde tutmasını sevmezler. ne var bu doktorda derler. doktor ise kendince mevki sahibi olduğunu zanneden züppenin elini sürmeyeceği, yüzüne bakmayacağı, terini koklamayacağı insanlarla haşır neşirdir. onun için avukat da, kaymakam da, köylüde sadece insandır. hastaların hepsinde bir tane can vardır.

okumuş, kendini kültür abidesi zanneden gerizekalılar gelir. doktor "yorgunum" diye ondan izin alacak sanki. doktor ilgilenmedi diye kapıda onu bekleyen zavallıları da bekletmiş beni de bekletiyor diye bozulur. hastayım diye gelen havalı piçin kapıda bekleyen köylü kadar kafası çalışmıyordur. götü kalkmıştır hesap etmeyi bilmez. köylünün bildiği sırrı bu götü kalkıklara da açıklamak lazım.

"doktorlar hasta istediği zaman değil, kendileri istediğinde muayene eder". doktor içerde hemşiresiyle, kız veya erkek arkadaşıyla sohbet eder, çay içer, uzanıp uyuyabilir, dışarı çıkıp gezebilir. kimse de "doktor bey hasta varken geziyorsun, yatıyorsun, çapkınlık yapıyorsun" diye hesap soramaz. istediğiniz yere şikayet edin bu değişmez. doktorun kendi istediği zaman muayene etmek gibi kanuni bir hakkı vardır.

nedenine gelince doktorlar robot değildir. kafası yorgunken aldığı kararların hastaya zarar verme ihtimali vardır. bir doktorun en önemli görevi hastaya zarar vermemek olduğundan yanlış kararlar alma ihtimali olduğu zamanlarda muayene yapmaz. kafası 4 saat sonra dinç olacağını düşünüp o zaman gelmeni söyler gidersin elindeki sonuçları verirsin bir dakikada sorunları görüp gereken reçeteyi yazar.
aynısının babama söylediklerinde babamın verdiği cevap

- hayat kurtarıyoruz lan biz ?

o dönemde acil servis sorumlu hekimiydi.
* sevgili devlet hastanemizde sürekli tedavi gören ben, tedavi ünitesindeki sekreterden, başka bir doktora gittiğim için sevkimin kapandığını öğrendim. randevu saatimiz geçince de kesinlikle tedaviye almazlar. o yüzden numaramı alıp direkt olarak doktorun yanına girdim. kendisini de az çok bilirim, hastaları bırakıp namaza giden bir doktordur. bundan dolayı sekreter kız, hasta var dışarı çık dedi bana. ben de başladım acilen sevk yaptırmam gerekiyor yoksa tedaviye almayacaklar, vıdı vıdı bıdı bıdı... doktor hastayla konuştu sonra bana döndü:
"kaç yaşındasın?"
cvp verdim.
"peki kızım ben burda hastayla konuşurken içeri girip konuşmaya başlıyosun oluyo mu?"
"konuşmadım ki sadece derdimi anlattım."
"bak kızım burda hastam var ben onla ilgilenirken pat diye giriyosun, konuşuyosun; bu hastanın hakkını nasıl ödeyeceksin?"
"peki ben geç kalırsam da tedaviye giremezsem benim hakkımı kim ödeyecek doktor bey? mecbur olduğu için pat diye içeri giren ben mi, yoksa mecburiyetten pat diye içeri giren hastaya akıl vermeye çalışan siz mi?"
"kızım sen beni anladın mı?"
"hayır anlamadım."
"anlamadıysan ne diyim ben sana!"
"ben buraya keyfimden girmedim. 5 dk geç kalsam beni tedaviye almazlar. durumu idare etmek diye bir ifade var, bilmem hiç duydunuz mu? ayrıca hayat sizin okuduğunuz din kitaplarından ibaret değildir!"

hala aklıma geldikçe sinirlenirim. keşke bi de "hayat ezbere yaşanmaz" deseydim. bundan sonra kavga ederken daha iyi düşünmeye çalışıcam.
inanılmaz bir egoları vardır- tabii hepsinin değil.

--spoiler--

- hastalar o kadar saygısız ki odama girdiklerinde önlerini bile iliklemiyorlar. *
-doktorluğu kolay meslek sanıyorlar. * oysa ki ben bir sanat icra ediyorum. *
--spoiler--