doktorların garip soruları

yine birçok yazarımsı toplanmış doktorlara bok atmaya başlamış hem de bu sefer sorulan soruları beğenmemişler. birisi de nasıl bi ağrı sorusuna napacaksın demiş. ağrının çeşidi teşhis koymayı kolaylaştıran bir kriterdir. batan ağrı olabilir, yayılan olabilir vs.
ama herkes doktordan çok biliyor ya sallayıp duruyor. kısacası bu sorular bazı cahillere çok garip görünse de doktorun sonuca ulaşması için gereklidir.
soru sorsa suç oluyor sormasa ilaç yazdı gönderdi benimle hiç ilgilenmedi oluyor. bir de şu klişe laf 6 yıl bunun için mi okudun sen? evet bazı insanlara bu bile çok gerçi.

gıdıklanıyor musun?

"sakız mı çiğniyorsun sen ?"
yıllar önce denk geldiğim sorudur.
baya baya muhabbetten sonra böyle bir soru yöneltti. çok ayıp demeyi de eklemeden geçmedi.

edit: yüz yılın yazı hatası.

neyiniz vardır. zaten onun için geldim, şikayetiniz nedir desen ölür müsün

Agrini 1den 10a kadar derecelendir. Hayir sen karsindakini aci esigini bilmiyorsun. Bu goreceli bi kavram adamin 3u senin 8ine gelebilir. Cok sacma geliyor bu soru bana.

yani mesela şey oluyo mu ?

Dişçilerin açıklama gerektiren tüm sorularıdır. Ağzın içine sokulmuş bir dünya alet edevata rağmen cevap verileceğini sandıkları için ; "doktorların garip sorunları" başlığı gayette açılasıdır efendim.

edit : dişçiler aslında dişçi değil, diş doktorlarıdır. Patlasın egolar...

psikiyatri kliniği

- sana ne yazayım?
- hmm liste var mı?
- yok maalesef.
- iyi bir xanax çak ordan bana o zaman (Allahım yarabbim ya)
-ama elinde garip bir ilaç. bu yeni çıktı bak.
(nereye düştüm ben )

dişçinin sorusudur. geceleri kabus görüyor musun? (Ağzımda o tükürük çeken vakum şeyi ve dır dır döne aletle müdahale esnasında) neiyhii gibi sesler çıkarırken. geceleri diyorum kabus görüyor musun?

nasıl cevap vereyim şimdi ben buna.

Ne zamandan beri var?

1863'ten beri mk!

nasıl bir ağrı?

mk. ağrının tarifi ne işine yarıcak. ağrıyor işte.

hastaya garip gelen doktor için teşhiste yardımcı sorulardır. size tuhaf ya da garip gelen her soru mutlaka yaşanmış bir örneğin sonucu olduğundan doktor için sorulması normal ve hatta elzemdir. tanı koymak hastanın şikayetine ve tetkik sonuçlarına göre mümkün olduğundan ağrınızı, ne renk dışkıladığınızı elbette size soracaktır. kadın doğum uzmanının bir kadına bakire misiniz? diye sorması üslup ve zihniyet yanlışlığı olabilir lakin sorulmak zorundadır. cinsel olarak aktif misiniz? daha uygun bir sorudur. cinsel olarak aktif bir kadının hem muayene teknikleri hem de karşılaşabileceği sorunlar pasif bir kadına göre farklıdır.

kadın doğum: daha önce ilişkin oldu mu?
hasta: nasıl bi ilişki?
kadın doğum: kız mısın değil misin?

not: yaşanmıştır.

-dışkınız ne renk
-nasıl yani hönk!...

-Neyiniz var?
_Evim, arabam, köpeğim, ah birde kocam.

Anamnez dediğimiz öykü alma işinde sorulan sorular olup adam gibi cevaplanması hasta yerarınadır, zira sizin ağrınız bizim hiç umurumuzda değildir.

(bkz: doktorların garip soruları)

jinekolog: j
kadın: k

j: buyrun, şöyle uzanın.
k: buraya mı? * *
j: evet buyrun. soyunun lütfen.
k: ayol öyle birden diyince... peki madem.
j: hanımefendi evli misiniz?
k: malesef, dulum.
j: ne kadar sıkılıkta ilişkiye giriyorsunuz?
k: ayy, bana bir şeyler oluyor. off.
j: hanımefendi siz buraya muayene olmaya gelmediniz mi?
k: neye niyet, neye kısmet şekerim.
j: içses: çattık ya.
k: hadi ama doktor civanım, sor soorrr.
j: nermiin hanım, hanımefendiyi 2 nolu muayeneye alın lütfen. yoksa ırzıma geçicek birazdan.
k: ay sen de bir alemsin. önce iştahlı iştahlı sor, sonra başından defet. hepiniz aynısınız. hepiniz.

16 yasindayken,universitenin ilk yilinda, hormon bozuklugu suphesiyle ziyaret edilmis universitemizin jinekologu tarafindan hem de ilk soru olarak:

-Bakire misin?

Daha sonralari bu soruyu alakali alakasiz her turlu sikayet icin gelen kiza sordugu anlasilip ogrencilerin protestolarina dayanamayan Rektorluk tarafindan gorevinden uzaklastirilmistir.

9 yaşındayım,yaz tatilindeyiz.kuzenle evde yaramazlık peşindeyiz.yaramazlık sonunda kafamızda patlar,bu genç yaşta ölmek istemiyorum nidalarıyla,hastaneye yetiştiriliriz.(eşşek kadar oldum hala bu lafım yüzünden zaman zaman taşak konusu olmaktayım).hastaneye gelmekle beraber,biraz sakinleşiriz,en azından taşak konusu olan tarihe geçen lafım artık dilimde yoktur.yolda o kadar gözyaşı dökmüşüz ki,artık ağlayamıyoruz da.nihayetinde bir doktor ve yanındaki bir hemşireye emanetiz.benim saçları kesiyorlar o da yetmiyor kökünü de cımbız mıdır nedir bilmem onunla çekip çekip duruyorlar.acıyor ama ağlamıyorum kardeşim işte,gözyaşı mı kaldı ki gelirken.ama o doktor yok mu doktor,yanındaki hemşire ablaya artizlik yapıcam diye,benim üzerimden prim yapma çabasında.niye ağlamıyosun sen.bişey demiyorum.(daha o zamandan tıpa saygımız var,tıp denilince durulur kardeşim bizim oyunlarımızda,pardon pardon raconda)ama doktor manyak ve artiz,yanındaki hemşireye bak hala ağlamıyor diyor,sonunda yine aynı şey,ağlasana oğlum diyor hafif hafif sırıtırak.biz daha o zamanlardan delikanlıyız ya sana inat değil mi ulan ağlamıyorum diyorum içimden,o zamanlar ancak içinden oluyor delikanlılık orası ayrı şimdi.ve ben kendimce o zaman doktorun garip sorusuna daha doğrusu manyaklğına,benim üzerimden prim yapmasına izin vermiyorum.kafada sargı,biraz yaralı,yorgun ama yine de gururlu bir şekilde ayrılıyorum hastaneden.
burdan o doktora sesleniyorum oku bunu oku,gel bir daha sor bakalım o soruyu.korkma korkma tıp denilince hala durulur bizim oralarda.

11 yaşındayken;
-sigara içiyor musun?

ağzında seksen tane aparat, birde üstüne iki elim olan hastaya sorduğum tüm sorular. yanıt alamayacağımın farkına varmadan saçmaladıklarım.. ben bunu hep yapıyorum, göz haraketlerini okuyorum, çoğu zaman küfür ouyor anlatmak istedikleri..

-ayağının bu tarafı acıyo mu?
-yani hayır..çok değil.
-okuyor musun sen?
-????? (ne alaka ya geberiyorum orda ağrıdan) evet. kırılmış mı ayağım?
-sen hangisini tercih ederdin kırık mı çatlak mı, çabuk cevap ver ona göre birşey söliycem...
-nasıl yani??? çatlak olsun o zaman.
-hehehe ikiside yok. hadi bakalım doğru eve, koşarak bile gidebilirsin burdan o derece.

edit:ayağımın üzerine basamıyorum, bırak koşmayı, yürüyemiyorum bile...bir haftada geçer dedi harbiden de geçti ama...ne diyim helal olsun.

- evli misin , sevgilin var mı ?
- ???
- ya anlamadın mı daha, seviyorum ulan işte. seni bir daha görmek için ha bire 10 güne kontrole gel diyorum, yalandan vitamin yazıyorum. yok bir şeyin aslında. hipokrat görse canıma okur bu arada.

a de bakayım; yani agzını ac demek bu kadar zor olmasa gerek.