doktorların dayağı hak ettiği gerçeği

neden böyle bir başlık var, birde o ilaçlar size ağaçtan mı yetişip geliyor.

cimere henüz yollamadım ki reis paylaşımlarından dolayı torpil geçmesinler diye düşünüyorum. sığındığımız liman bile suçlu için reisçi diye torpil geçecek, ondan yana olacak diyoruz. offf. offf. allahım sen sabır ver.
ama senin bu iğrenç yorumun asla cezasız kalmamalı.

Şiddete karşı olmakla birlikte bazı doktorların şiddeti hakettiğini düşünüyorum. Hastaya köpek muamelesi yapan ego manyağı pislik doktorların sayısı da az değil. Yaşlıya saygısız, gence sevgisiz zavallı ruh hastası çok doktor var. Dayak yiyenler, öldürülenler falan bunlardan işte.

Bazıları hak ediyor.

vurucan kırbacı, vurucan kırbacı.

maaşı alıyorsan "hastaya bakmam" gibi bir tribe giremezsin.

dayak nedir ya? bir hatası varsa dava edersin. ama şunu da söyleyeyim, doktorların hatalı olduğu durumlar var, en başta üslup sorunu. Diğeri de yanlış tedavi. Türkiye de bu nedenle çok insan hayatını kaybediyor. Ama bunu ancak başka bir doktorun bilirkişiliği ortaya koyabilir. Bunu da yapmadıklarını iyi biliyorum. Yani doktorlar da elbette insan, hata yapabilir ama o hata için ceza almazsa kendisini düzeltemez.

hak ediyorlar tabi. doktor dediğinin %90 ı köylü zaten.

kurbağa kızartmasının tadı nasıl acaba? bir ara denemek lazım.

aynısının senin annene babana abine ablana yapıldığını düşün. yine aynısını söyleyebilecek misin?

86 yaşındaki anneanneme dinlensin diye ameliyatlık hastalara verilen ağır bir ilaç yazmış kadıncağız az kalsın ölüyordu o doktoru bugün görsem açık ve net dalarım kimbilir kimlere para kazandırmak için yazdı ilacı piç.

Bazıları için doğrudur. Bazıları dediğim aslen köylü olup para için tıp okumuş davarlar.

günlük yüzlerce hastayla ilgilenen doktorlar var. biraz anlayış gösterin.

mevzu uzun. Ben de bir sağlık çalışanı olarak bir kaç şey yazayım mademç

birincisi; sokakta alışveriş yaptığınız bakkalı ukala diye döver misiniz, yahut bir marketteki kasiyeri. olay çıkartır sonra gider gerekli mercilere şikayet edersiniz.

"acile gittim karnım ağrıyor bana bakmadılar". gözüm nuru acilin tanımı sağı solu ağrıyan insanların gittiği yer değildir. acilde ağrı tedavisi uygulama diye bir şey yok. hayati bir durum olmadığı sürece zaten gitmemen lazım. ertesi gün gidip bir zahmet randevu alıp poliklinikte hastalığının teşhisini koydurman ve tedavi olman lazım.

sağlık çalışanlarını sürekli danışma gibi kullanma alışkanlığımız var. bundan bir vazgeçin hele. artık hastanelerde her türlü tabela yönlendirme sistemleri mevcut, hala kafan basmıyorsa danışma var.

acilde dikiş aldırmak. güzel kardeşim hepinize geçmiş olsun. ama acilde dikiş aldıramazsın. maalesef prosedür böyle. adamın önünde genelge var. genelge bir memur için uyulması zorunlu kanuni emirdir. ya gün içinde cerrahi bölümlerinden ilgili olana randevu alıp geleceksin yahut işlem yaptırdığın hastaneye gideceksin. en kötü ihtimalle aile sağlığı merkezine başvuracaksın. bunu maalesef nöbetçi hekim ukalaca ve dengesizce söylemiş. üslubu hatalı ama işlemi doğru.

hiç birimiz kendi kabahatimize bakmayıp karşımızdakini hemen suçluyoruz. biraz da şöyle düşünmek lazım, bu insanlar çok ama çok zor şartlarda çalışıyorlar, mesai kavramları çok sıkıntılı. hepsini boşverin ama asla mutlu insan görmüyorlar. sürekli sıkıntılı ve hasta olan insanlarla karşıkarşıyalar. hasta insanın psikolojisi de bozuktur. sürekli karşınızda iletişim halinde olduğunuz insanların bu psikolojide olduğunu düşünün. genel olarak işimizi yaptıramadığımız için kızıyoruz bu insanlara.

ağrı acil kavramına girmez, dikiş aldırmak acil kavramına girmez... tabi mesleğini adam gibi yapmayan adam yok mu. Oldukça fazla var hem de. öyle sanal ortamda doktor dövdük, haberlerde doktor yahut sağlıkçı dövüyorlar falan diye görüp gaza gelmeyin. o yumruk yaptığın adam az sonra senin en mahreminle ilgilenecek belki de. uyandırayım dedim.

genelleme yapmamak gerekir. ülkenin kanayan yarası şu genellemeler. ahmet isminde polis yanlış yapar polis yaptı derler ayşe isminde ögretmen yanlış yapar ögretmen yaptı derler, bırakın artık şu önyargıları.

Doktor olmanın zenginlik ve üstünlük olduğuna teslim olmuş bir halkın ,doktoru dövmeyle onunla eşitleneceğine inanmasından doğan ezik bir inançtır.

gerçektir. ama sanılan ve başlığa yazılan değil.

şöyle bir göz attım başlığa, bu ülkenin müreffeh olmaya doğru bir adım bile atamayacağının, bu ülkeden hiçbir şey olmayacağının bütün kanıtları bu başlıkta mevcut. asıl gerçek bu.

-dövdüm, gene döverim diyenler. bununla onur duyanlar, sokak terörünün yegane sebepleri hep bu başlıktalar. bakın adam dövdüm bir daha yine döveceğim diyor. kendine biçtiği bu delikanlılık payesi ile onur duyuyor. bakın bu adam aramızda. varlığı türk hekimlerini öldüren canilerin varlığına armağan olmuş geziyor.

- 6 sene okudum diye hava atmayacak diyen de burada. o doktorun havası değil de %80 senin ezikliğin oluyor. kendine hayatı boyunca bir sual sormamış insanların doktorların ne koşulda çalıştığından hiç haberi olmaksızın, birilerini "adam" olmaya mecbur bırakması, buradan internetten kendini doktorları adam edecek üstünlükte yazması ne zavallıca değil mi? güneş sistemi kendi egosunun etrafında dönüyor sanan topluma hiçbir faydası dokunmayan kimse de burada.

- memleketin hali ortada iken, eğitim sistemimiz fakültelerin alayını kaplar şekilde acizken, doktorun kalitesini, iletişimini bedava evet bedava sorgulayan da burada. doktorun günde kaç manyakla karşılaştığını hesaplamak senin işin değil tabi. çünkü sen, sadece senin için dünya dönüyor sanıyorsun. doktor da kölelerinden biri. önce bir insanlığını sorgula. bir gözlem yap, bak bakalım o doktorları böyle basitçe yerebiliyor musun? şartlar diyorum beyler bayanlar. size de adil değiller ve siz de sistemin kötülükleri kadar kötüsünüz. doktor taşlayınca sütten çıkmış olmuyorsunuz.

- dayak özendirilemez. dayak hak edilemez. şiddet desteklenemez. bunu, bu seviyede temel bir bilgiyi özümseyememiş olanların da değil hekimlik eleştirileri, hiçbir vasfı ciddiye alınamaz.

Yanlış sanı. Sizin ego dediğiniz; gün boyu sayısız insanla (buna laf anlamayan amca teyzeler de dahil) uğraşmanın verdiği yorgunluk olabilir. Evet suratları biraz asık doktor kısmının. Sebebi ego değil ama. Ha, egolu olanlar vardır elbet ama ego, insan dövmeyi meşru yapmaz.

geçen gün 30'lu yaşlarda bir erkek hasta muayene olmaya gelmiş aile sağlığı merkezi'ne. sabah 8-11 arası da 69 tane hasta bakmışım. bir sigara içmeye çıktım dışarı hasta da yokken, maksimum 5 dakikamı almıştır içmesi de. o arada bana kayıtlı olmayan misafir gözüken bu hasta sekretere hemşireye kızmış, nerde bu doktor yarım saattir bekliyoruz diye, içeri girerken kulak misafiri oldum çemkirmelerine. buyrun dedim problem nedir neye bağırıyorsunuz dedim, şikayet edeceğim sizi dedi, neden dedim, yarım saattir bekletiyorsunuz hastayı dedi. sistemde de görünüyor halbuki 4 dakika önce giriş yapmış polikliniğe. 5 dk bile olmadı dedim ne yarım saati, istediğin yere de şikayet edebilirsin. bizim vergilerle maaş alıyorsunuz lan deyince benim tepem attı. ne vergisi veriyorsun ulan dedim, biz vergi vermiyor muyuz bi sen mi veriyorsun vergiyi dedim. ne diyon lan sen deyip üstüme doğru gelip omzuma bir yumruk attı, ben sarsıldım beklemediğimden. kalkınca bunun çenesine öyle bir geçirdim ki parmak kemiklerim kırılmıştır herhalde dedim içimden. kaldırdım yerden bi de osmanlı tokadı yapıştırdım. git lan dedim nereye istiyorsan et şikayetini, cumhurbaşkanına kadar yolun var. çekti gitti bu sonra. ardından geliş sebebini de söyledi hemşireler, istirahat raporu almak istiyormuş hasta olmadığı halde amına kodumun yavşağı.

işin özü hasta da dayağı hakediyor, dövmeye çalıştığınız adam ağzınızı sikebilir dikkatli olun, sayın şiddet yanlısı sözlük yavşakları.

rıza nur da doktor olduğundan doğru olmayan varsayım.

Git şikayet et bak bakalım bi daha yapıyor mu cümlesi de çok saçma. Türkiye'de hangi denetim mekanizması ya da şikayet kurumu düzgün çalışıyor? Tam tersi adamlar daha çok kinleniyor.

Doktor dövdüm diye gururlanan orusbu çocuklarını göstermiştir. Bence sizin gibi düşünenler veterinere gitsin. Köpekler izin verirse tabiki rahatsız etmeyin hayvanları.

başımdan geçen bir olayı yazayım. evde geçirdiğim bir kaza yüzünden 5 saatlik bir ameliyatın ardından koluma 45 tane dikiş atıldı. eşim 7-8 aylık hamile. dikişlerin alınması gerekiyor. çalışamadığım için de maddi sorunlar yaşıyorum. özel bir hastanede kıçı kırık dikiş alma işlemi için 150 tl istediler. mecbur demetevler onkolojiye gittik. acile gidip rica ettim. ücretli şekilde aldırmak istedim. hem insanları boşu boşuna meşgul etmiş olmamak için, hem de özel kadar pahalı olmayacağını düşünerek. doktordan onay almam gerektiğini söylediler. doktor bey hazretlerinin huzuruna çıktım. dikiş aldırmak istediğimi söyledim. doktor bey alamayacağını söyledi. "git nerede yaptılarsa orda aldır" dedi. Eşimin hamile olduğunu, ameliyat olduğum hastanenin uzak olduğunu gidemediğimiz için buraya geldiğimi söyledim. "valla beni ilgilendirmez, oy verdikleriniz genelge yayınladı. Dikiş almıyoruz artık. Git oy verdiğin adama şikayet et" dedi.

Birincisi ben o herife oy vermedim. Ama seni de ben doktor yapmadım. Muhalif olmakla orospu çocuğu olmak arasındaki farkı algılayamayan herif doktor olsa ne olur, mühendis olsa ne olur, çaycı olsa ne olur...

Şiddete, üstelik görevini yapan adama şiddete sonuna kadar karşıyım. Bu anlattığım olay istisnadır. Ama bu sektörde istisnalar kaideyi sallayacak kadar çoğaldıysa bu işte bi terslik var demektir. Çözüm elbette şiddet gösterene sıfır töleranstan geçiyor ama işini Düzgün yapmayana da sıfır tölarasn olmazsa sorun asla çözülmez.

kimse dayağı haketmez ama duruma göre iyi bir azarı hakeder! başıma gelen bir olay;

üniversite öğrencisi olduğum dönem, olimpos'ta takılıyoruz. bir sabah öksürükten kusacak şekilde uyandım. felaket haldeyim. en yakındaki kumluca devlet hastanesine götürdü tayfa beni. acil değil normal poliklinikte sıra aldık, sıramız geldi. bekliyoruz yok, bekliyoruz yok. ateş var, perişan haldeyim. çalıp kapıyı kafayı soktum içeri, ne göreyim. bizim pişkin doktor solitaire oynuyor! yahu dedim sıra geldi neden almıyorsun, sana ne dedi. sen misin sana ne diyen, memurluğundan girdim, sorumsuzluğundan oyun oynayıp bizi bekletmesinden çıktım! hastaneyi birbirine kattım, başka doktor gelip muayane etmek zorunda kaldı. benden sonra sırası olanlar da doktor parçasının üzerine yürüdü falan, terketmek zoruna kaldı polikliniği... meğer bu şerefsiz sürekli aynı boku yiyormuş, milletin dediğine göre! hasta haklarına şikayet ettim orada iti, akabinde hem il-ilçe sağlık müdürlükleri, bakanlık, başbakanlık ne varsa yazdım hakkında pezevengin!
sana kaba davranını geçtim, bozarsın ayrı ama normal ve kibar davranan kişiye bile afra tafra yaparsan ağzına sıçarlar! yok öyle iş! sevmiyorsan, çekemiyorsan yapma bu işi! işsiz kalmayayım diye, anan baabn zorladı diye doktor olduysan da sabırlı ol, efendi ol!

hollanda'li biride doktor olmak icin ayni emegi veriyor ama adamlarda bir gram kibir yok.
guler yuzlu ve yardim severler.
insana deger veriyorlar...
gulumsemekte zor olmasa gerek.