bugün

Sebebi çoğunlukla doktorların dangalaklığıdır

görsel
Sütçü imam'da okuyan bir arkadaşım asistan bir abiden bahsetti, dünya tatlısı. Hem hastalara hem bize karşı dedi. Ve o adamın kafasında kaldırım taşı kırdılar, ölümden döndü. Bir de böyle olanları var bilmelisiniz.
Yani tabii ki çok aptal olanları da var, sizden iyi biliyoruz çünkü her gün en az bir kere "bu gerizekalı da doktor olacak, hasta bakacak işte" diyoruz. Ama bu "doktorların burnu havada ve bazıları da cidden hak ediyor" demek için yeterli değil. Çünkü bunu demek olayı meşrulaştırma yolunda bir adımdır.
Neyse hep dediğim gibi öldürecekseniz okulu bırakayım, yaşayasım var gençler. Anlaşalım orada bir.
Bazı zamanlar doktorların kaşıdığı mevzu. Yeminli ama dilini tutmaya değil. Bunların Hipokrat'ı dile ne yapsın?

Geçen gün Balıkesir'de bir özel hastanede cart curt saçmalayan bir kadına uyan doktor : 'Çizgiyi geç bak ben seni n'apıyorum' dedi.

O an karşısında yiğitliğe bok sürdürmeyen bir herif olsaydı : Geçiyorum ulan, n'aaparsın!?' diyecekti.

Uzaylı da olsa o da bir insan tabii.

Şahsen ben Medical Park'da bir doktora vurucam kırbacı, kinim var.
Bazı burnu havada kaprisinden yanından geçilmeyen hipokrattan bi haber doktorlar var, onlar gerçekten hakediyor.

Halkın vergisiyle aldığın maaşa rağmen halka hizmet yerine zulmetmek hangi kitapta yazar sikko?

Doktor olmuşun ama adam olamamışsın.sonra dayak yiyincede ağlıyosunuz ben doktorum ben doktorum diye.
özel hastaneye gidemeyen vatandaş, doktordan8 hizmet almak için sopa atmak zorunda kalıyorsa bu bir sistem sorunudur bence.
Hangi şehirde olursa olsun.. Adana’da kesin sıradan bir mevzudur..
Bazılar hakkeder işte, bazılar da hak edemez... yaa... arkadaşlar...
Doktora bahşiş verildiğini sana orusbu çocuklarını görmemizi sağlamıştır.
doktora bahşiş verecek parası olmayan yoksul insan hizmet alamayınca naapsın? mecbur veriyor zopayı...
Bu ülkede müvekkilini savunduğu için kafasına sıkılan avukatlar yok mu, kanunları uyguladığı için havaya uçurulan kaymakamlar yok mu, vatanı savunacağım diye şehit olan asker yok mu? Var. Görevini yaparken dayak diyen öldürülen doktor var mı.. O da var. Yani bu ülkede şiddet var. Doktorlarda bu şiddeten payına düşeni alıyor. Toplumsal düzeni ve o toplumda yaşayan insanların sosyolojik ve psikolojik altyapılarını düzeltmeden birşeylerde değişmez.
orospu çocuklarını tespit etmemizi sağlayan kanunsuz eylemdir.
insanın en sevdiği canını kaybetmek üzereyken acil servise telaşla getirdiğinde ilgisiz, umursamaz tavırlarıyla göbek kaşıyan hekime karşı yapılan olası eylemdir. Haksız yere şiddet çok olduğu gibi haklı olanlar da yok değildir. Hekimlerin etik dersinde kopya çektiklerinin göstergesidir.
Şiddet sadece yumruk tekme olmadığından doğru olabilir, aslında her gün bir kadından dayak yiyiyor olabilirsin sadece farkında değilsin, senin ruhunu döver psikolojini bozar bu büyük bir şiddet.. erkeğe şiddete hayır!
Yapılan araştırmalara göre, Türkiye'de sağlık çalışanlarına şiddet uygulayanların yüzde 68.7’si kadınlar, yüzde 31.3’ü ise erkeklerdir. Bu da ilginç olmuş. Çünkü türkiye de ki kadınların yüzde otuz yedisi de eşleri tarafından şiddet görüyor. Acaba şiddet gördüm, bende uygulayım mı oluyor?
Ağlak doktoruda gerizekalı hastayıda hiç sevmem. Bu ikisini sağlık sisteminden çıkardığında ortalık durulacaktır. Hastaya insan niyetiyle bakan doktor çok. Ama doktora insan gözüyle bakan hasta ne yazık ki az. Bu gözle bakmayın iki tarafta bu şiddetin sorumlusudurlar.

Bana hasta gelsin canımı yesin. Ama sen benim itimsin köpeğimin muamelesi yapan adam gelmesin. Kompleksli kaprisli mal adamlar gelmesin.

Tanım: tasvip edilmeyen uygulamadır.
Onca ders, onca sınav, hoca kaprisleri, stajlar, gece nöbetleri, örtülü işkenceler, tus sınavı, uykusuz geceler, 5 yıl asistanlık ( kölelikten halice) sonra mı devlette çalışırsan 3 kuruş maaş onca emeğin karşılığı asla olamaz. Özel hastaneye geçersen dolgun maaş evet ama o kazandığın parayı yiyemeyecek kadar çalışmak, kullanılmak, aşağılanmak, tüm bunlar yetmezmiş gibi birde hasta yakınlarından şiddet.
Bu ülkede doktorluk bitti. Tıp okumak isteyen arkadaşlar gidin bir büfe açın doktor olacağınıza aman diyorum. Tüm samimiyetimle söylüyorum yazık etmeyin gençliğinize.
bazen çileden çıkartan durumdur.

http://gundem.milliyet.co....2013/1664522/default.htm
bu mu hasta hakları, bu mu insan hakları, bunları yapan insansa ben insanlıktan utanıyorum. saçma sapan doktorlara açılan davalar medyaya taşınırken, doktor mefhumu yıkılmaya çalşılırken bir de bakın bakalım kaç tane doktor acillerde amelyathane önlerinde darp ediliyor.. 30 yaşındaki insanlar öldürülüyor.. hiç suçu yokken. ve bu insanlar tam 23 yılını okuyarak geçiriyor. bunun için mi? yapmayın hiç haketmiyorlar.
Göstermeyin!!

Bu mesleği seçerken beni teşvik eden şeylerden en önemlisiydi, birine yardım etme hissini yaşayabilmek.

Daha okulum bitmedi ancak, şu an bile gerçekten pişmanım...

Dün gece nöbetim vardı. çalışmam gereken bir sürü kitap, bir sürü not. Yapılması gereken bir sürü dosya işi. Ve ilgilenilmesi gereken 26 hasta. Sandalyede geçirilen, zırt pırt kalkılan bir gece. Zaten sabahtan beri ayaktasın. Derslerin, hocaların peşinde koşmuşsun. yorgunsun. uyuyamayacaksın ama iyisin...

14 numaradaki hastanın ateşi çıkıyor, 60 yaşında bir amca. Kültür için kan almaya gidiyorsun. Bir sürü ümitli gözle karşılaşıyorsun. Durumunu merak ediyorlar, ne olacak , ne olacak? bir sürü soru...

Bi yandan onları sakinleştiriyorsun, ama hastanın durumu kötü. Sonra diğer odalar. saatler geçiyor. Sabah olmaya yakın. kan şekeri bakılacak. Alıyorsun tepsini, sırayla geziyorsun tüm odaları. o yorgunluğa rağmen, gülümseyerek uyandırmaya çalışıyorsun hastaları. bazıları huysuzlanıyor. 7 numaraya giriyorsun. parmağa iğneyi batırdıktan sonra, şeker aleti kendini kapatıyor. tekrar açılmasını bekliyorsun. bu sırada hastanın eşi kaç çıktı diye sürekli soruyor. durumu izah ediyorsun. tekrar parmağını delmen gerektiğini söylüyorsun. karşılaştığın tepki kara mizah tadında. Sanki kana ihtiyacı olan aslında benmişim gibi bir durum. 'ama bu hastanın da canı var, kaç kere deleceksin, git başka makina getir, doğru düzgün yap işini.'

Hepsini duymazdan gelip, kusura bakmayın diyorsun. sabahın altısı. ama susmuyor adam. sürekli konuşuyor, bağırıyor, çağırıyor. sanki sonsuza kadar konuşacakmış gibi geliyor sana. o kadar çok konuşuyor ki. ayağa kalkıyor. üzerime yürüyor.

dışarı çıkıyorum ne olduğunu anlamadan. görevliler sakinleştiriyor adamı. sakinleştiriyorlar.

kusura bakmayın.

arkadan hala sesler. sizi dövmekte haklılar.

sabaha kadar defalarca kan aldığım hastaların yarısı hepatitli. elime iğne batırmamaya gayret ederek aldım hepsini. ikinci defa delemedim adamın karısının parmağını.

Sonra ağlamamaya gayret ederek devam ediyorum işime. sakinleştirilmeden, teselli edilmeden. bir iki kişi takma sen diyor. takmıyorum diyorum.

yarım saat kadar sonra 17 numaradaki hasta kötüleşiyor. solunum cihazı getiriyorlar. herkes ümitsiz. akciğerleri tükenmiş amcanın. çok uzun sürmüyor. ve doktor işini bırakıyor. Ölüm saati, 06:46

nöbetim bitiyor. derse girmeden önce 15 dk kadar vaktim var. kahvemi alıp, bahçeye çıkıyorum. saçım başım dağınık. hava buz gibi. otobüsler duruyor, insanlar iniyor. gece uyumuşlar. sabah kalkıp giyinmişler. belki erken kalkanlar kahvaltı bile etmiştir. insanları izliyorum. ağlıyorum. ölümlere ne zaman alışacağımı düşünüyorum. 14 numaradaki amcaya ağlıyorum.

sonra kendime ağlamak geliyor içimden... annem arıyor. onu da ağlatıyorum. hıçkıra hıçkıra ağlıyorum.

hem ölen hastama ağlıyorum, hem kendime..
Mustafa Kemal Erdemol'un gayet güzel değindiği konudur.
https://www.facebook.com/.../doktor/10150836489274524
Ayrıca:
(bkz: doktor döven milletvekili)
(bkz: sağlık çalışanlarına şiddet haftası)
(bkz: doktora dayak atılınca coşan kitle)
Ve son olarak:
(bkz: sağlıkta şiddete hayır)
Hayvan dediklerinin bile kendisine yardım edeni ısırmadığı bir dünyada, uzaklarda bir ülkede var olan şerefsiz sayısını gösteren, günden güne artan, "hayvandan ırak hayvanlıkla" orantılı olarak hızla yükselen cehalet ve siyaset ürünüdür.
bdp li milletvekilinin(!) doktor dövmesi.

olayı destekleyenler varmış demekki.
http://www.haberaktuel.co...-kalayci-yazisi-1850.html
ülkenin bilinç düzeyinin eğitiminin ileriye mi, yoksa geriye mi gittiğinin göstergesidir. cahilliğin karasıdır. köpek bile kendini iyileştirmeye çalışan eli ısırmaz. bu ülkede ise yedi yerinden bıçaklanarak bir doktor öldürüldü.

(bkz: ersin arslan)
güncel Önemli Başlıklar