bugün

alman yapımı polisiye dizisi.dizi akıcı bir şekilde ilerliyor.alamancıları senaristler arap kültürüne yakın yapmaları tek eksisi.
Netflix'te La casa de papel'den sonra izlediğim en iyi dizi. Berlin kentini ve güncel olayları çok iyi betimlemişler. Oynayanların ve dizideki karakterlerin yarısı Türk. Dizide kötü Türk karakter yok, bazı arkadaşlar Türk eşcinsel polis tiplemesini de beğenmemiş, evlilik dışı ilişkileri de, ama böyle şeyler hayatın bir gerçeği, siz ister beğenin ister beğenmeyin. Diziler de hayatı tüm yönleriyle yansıttığı taktirde başarılı olur ki, dizi bu açıdan son derece gerçekçi olmuş.

Dizinin kötü karakterleri ise epey fazla. Lübnanlı Arap Uyuşturucu mafyası, Hırvat Bahis mafyası, Irkçı Almanlar, illegal işlerin batağındaki Alman polisleri ve karanlık işlere bulaşmış olan Alman Futbol Federasyonu. Sanırım Türkleri mafya yapmamalarının sebebi, Almanyada milyonlarla ifade edilen Alamancıların tepkisini çekmek istememeleri, bana öyle geldi.

Bu arada dizinin başında öldürülen Türk-Alman Futbol yıldızında Mesut Özil'den esinlenmişler sanırım, zaten bir bölümde uzun süredir ingilterede idi deniyor. Bu arada futbol ile ilgilenenler diziden epey keyif alacaktır diye düşünüyorum. Kesinlikle seyredilmesi gereken bir dizi, Almanlar ve Türk oyuncular iyi iş çıkartmış senaryo da, oyunculuklar da çok çok iyi...
Türk polisi eşcinsel olarak canlandırmaları biraz canımı sıktı.
alman milli takımının vazgeçilmez türk futbolcusunun türkiye almanya maçı öncesinde öldürülmesiyle başlayan ve almanyanın da arka sokaları olduğunu gösteren netflix dizisi. Oldukça akıcı. izlerken türk’lerin almanya’da türkiye’deki suriyeliler gibi muamele gördüğünü görüp biraz düşündürüyor.
Türk polisin eşcinsel olduğundan dem vurulmuş, hayatın gerçeklerini yok sayarak.
neonazilerin de oldukça itici gösterilmesi beni ziyadesiyle memnun etti.
futbola ve avrupa siyasetine meraklıysanız keyifle izlenen dizidir. muhteşem, aşmış, bitirmiş falan diyemem ama güzel prodüksüyondu. hataları olmakla beraber netflix'in son dönem fiyaskolarından sonra bir nebze façayı düzeltmesine ön ayak olmuştur.

---spoiler içerebilir ama aslında çok da içermeyedebilir---

dizi hakkında aklımda kalanlar şunlar oldu:

-orkan erdem'den dem vurulan bildiğin mesut özil, ama tipi ilkay gündoğan'dan aparmışlar. en azından daha çok benziyor. (ismi de beşiktaşlı orkan'dan aparılma şaka maka)

-mbenga'da da orkan erdem hikayesine benzer bir durum var. gabon asıllılığı, isim etimolojisi ve golcülüğiyle aubameyang, fenotiple %400 leroy sane.

-türkiye almanya maçı çok zorlama olmuş ama orda da güldüren bir detay, golü atan 16 numaradan kasıt ozan tufan'dı ve göbekli birini seçmişler. gülümsetti.

-tarık amir muhabbetini dizinin ortasına kadar falan lan bunlar ne biçim türk karikatürü, bu kadar mı arap duruyoruz oralarda diye izledim ama adamlar lübnanlıymış. boşuna oralara takılmayın.

-erol'u gay yazdılar diye büyük isyan etmiş herkes. kardeşim erol'un yazıldığı kadar, sevgilisi de alman ve gay. hatta emniyet müdürü de alman ve lezbiyen. bunlar takılınıcak şeyler olmamakla beraber garip olansa netflix'in bir şeyler beklediği her dizide majör bir karakterin gay veya lezbiyen olması. asıl neden denilmesi gereken şey bu.

hee, tabi ki olsun. olmasına karşıtlıktan değil ama her dizide olması bir tuhaf. bazen o kadar zorluyorlar ki çok belli oluyor lego parçası gibi.

-grimner final bölümlerinde zekasıyla yargı dağıttı resmen.

-paula gerçekten rezil bir insan.

-b kapısı.
netflix'te la casa de papel ve au service de la france izlemiş olan bir avrupa dizisi sevdalısı için güzel gelmiş bir dizidir. hele de eskiden televizyonda alarm für cobra 11 izlemiş biri için...

manidar bir şekilde mesut özil tartışmalarının olduğu dönem gündemimize giren bu dizinin konusu, alman milli takımında oynayan türk asıllı orkan erdem'in ölümünün soruşturulmasını anlıyor. türkler için bir hain, almanlar için gurbetçi bir oyuncu...

dizinin iki ana karakteri var:

-kurt grimmer: neo-nazi bir aileden geliyor ve eskiden aşırı sağcı bir gruba üyeydi. yasadışı bahis işleten hırvat mafyası kovaclara borcu var. borcu her geçen gün artarken ''iki çocuğunun annesi'' paula ile ''iki çocuk annesi'' bine arasında gidip geliyordur.

-erol birkan: türk kökenli bir aileden geliyor. yasadışı uyuşturucu ticareti yapan ve mahalledeki göçmen çocuklarını etkileyen lübnan mafyası tarık amirlerin peşinde. kendisi eşcinsel ve bu yüzden babasıyla sorunlu.

bir heyecanla dizinin yarısını bitirdim. bakalım sonu nasıl olacak?

edit: bu türkiye'de yayınlansa, yayınlayan kanalı rtük binasını girip yakar. o derece +18.
Tavsiyeler uzerine bugun ilk bolumunu izledigim dizi.

Dizideki erol'u bir yerden taniyorum diyordum sonradan hatirladim. 8 saniye diye bir filmde mo karakterini oynamisti.

Bu onemli bilgiler isiginda gidiyorum.
Az once son bolumunu de izleyip bitirdigim dizi.
Ben begendim. 2.sezonu ciktiginda da oturur izlerim.

Polis memurunun gay olmasi, birbirini surekli aldatan evli ciftler kadar ya da sigarasindan cektigi nefesi daha vermeden cocugunu kucagina alan tipler kadar rahatsiz etmedi beni.

Dizinin lubnanlilarla alakali kismi da komple yallah, vallah.
Yeni başladım, efsaneler efsanesi bi dizi benim gözümde seviyorum böyle gizemli dizileri. Oynayanların da yarısı türk zaten ikinci sezonunu bekliyorum.
Deli gibi ikinci sezonunu bekleten dizi.
Almanca’yı sevdiren akıcı,güzel bir netflix dizisi.
polisiye aşığı, bundesligasever, bahisçi bünyeyi oldukça tatmin eden alaman yapımı dizi. dizinin içindeki eşcinsellik de öyle promosyon amaçlı yerleştirilmişten öte hayatın akışı içinde verildiğinden marketingten ziyade gerçek duruyor. hatta püriten ahlakın genel geçer değerlerinin temel insani değerlerin gözardı edilmesine uzanan yozluğu karşısında saf bir nirengi noktası bile oluyor.

dizideki en rahatsız edici şey kendini allah sanan lübnanlı çete lideri ve ölüm timleri. onun yanında neo naziler bile çok masum kalıyor.

bir futbolsever olarak dizideki karakterlerin gerçek hayattaki olası karşılıklarının izini sürmek de oldukça heyecanlı. öldürülen türk asıllı ünlü alman futbolcu profiline en yakın isim mesut özil.

leipzig'li genç alman milli oyuncu da olsa olsa 2016-17 sezonundan Marvin Compper. hırvat bahis mafyasının başının kovac olması ile şu an ki bayern teknik direktörünün hırvat nico kovac olması da oldukça ilginç bir tesadüf.

ama işin en ilginç yanı; kanunsuz çeteler ve küçük kanun tanımayanlardan ziyade alman futbol federasyonu'nun derin işleyişine dair dizinin çizdiği tablo. o bölüm ayrı bir dizi olmaya aday kalibrede casusluk, şantaj ve güç yönetimi barındırıyor ki; bunun derin klüp başkanları ile bağlantılarına girilse manyak zihin açıcı bir seri çıkar ki; dogs of berlin yerine wolf of bundesliga çekilir; hoeneessli rummeniggeli filan.

hatta wolf of football tarzı bir şey çekilse daha bombastik olur. bwin sponsorluğundaki real'in şampiyonlar ligi maçlarının (özellikle 2013 civarı) iyms çevirmeli bitmesi, şampiyonlar ligi sıcak toplu kura çekimleri, hakem kayırmaları, klüplerin international sermayelerinin güç gösterisi olarak sahaya yansıması gibi.

futbol da wall street'i aratmayacak spekülatif bir fon transferi mecrası olabilmekte ki kitlesel gücü de oldukça fazla bir toplumsal güç mekanizması unsuru içermekte.

diziyle ilgili berlin'i hırvat ve lübnanlı çetelerin at koşturduğu bir getto gibi resmetmesi çok inandırıcı olmasa da diğer alanlardaki bakışı ve farklı insan psikolojilerine dair düşündürdükleri harbi çığır açıcı.

şantajdan, rüşvete hatta adam öldürmeye kadar bir çok şeye karışmış alman federasyonu'nun başkanının ne ülke ne de avrupa ligi'nde asla şike yapmadık vurgusu da püriten ahlakın dayanılmaz hafifliği için feci vurucu.

ikinci sezonunu bu derin konular minvalinde heyecanla beklemedeyiz.

ps. bu arada futbolseverler için yine aynı dönemde çekilmiş bir norveç dizisi olan heimebane'yi de şiddetle öneririz. şu an 2. sezonu devam etmekte olan heimebane'nin 1. sezon finali; game theory tutkunu futbolseverler için efsanedir.
—spoiler—
köpeğin seçme şansı yok. herifin biri barınağa gelir, alır evine götürür, köpek seçtiğini sanır.ama aslında köpeğe hayat seçmiştir. köpek hiçbir şeye karar veremez. kumsalda mı yürüyecek, bahçede zincirli mi kalacak?kuzu kemiği mi, kuru mama mı? tatil gezisi mi yoksa yazın şehirde kalmak mı? terasta mı yatacak, köpeklerle mi dövüşecek? yavrulayacak mı, çiftleşmesine izin var mı? her şeye köpek yerine karar verilir. bundan kaçışı yok, kendi bile bilmiyor. köpek sıçmak için çömelince karar verdiğini sanır. asıl soru şu ki; köpeğin sahibi çok mu farklı sanki? ya biz ? gerçekten seçiyor muyuz yoksa doğduğumuz anda herşeye karar verildi mi ? belli bir yerde, belli bir zamanda, tarihteki yerimizde? bir toplumda, ülkede, inanç sisteminde,dinde, sosyal sınıfta, ailede, aşirette, dna ipliğinde. o anın yerel kanununa, kurallarına, etiğine ve ahlakına doğduk. neyi seçebiliriz? hiç bundan kaçabilir miyiz? doğduğumuz hayattan?
—spoiler—
2.sezonu için bildiğim kadarıyla onay çıkmış dizidir. izledim diğer 2 alman dizisinden (bkz: dark) (bkz: perfume) sonra gayet iyi geldi ve almanlar da dizi yapabiliyormuş dedirtti.
Son zamanlarda izlediğim güzel dizilerden bir tanesi, inşallah ikinci sezonu da çekilir.
Ölüm Hançerleri ve Bou'PENGA bu iki detayı kimse yazmamış ben yazayım dedim * muhteşem film bi 6.bölüme kadar yukarda arkadaşın da dediği gibi Türkler yurtdışında arap gibi mi biliniyor diyorsunuz ama sonra aşıyorsunuz onlar zaten arap Türkler ayrı, sadece biz yallah ve habibi demeyiz bunu bilmiyorlar.