doctor who

dizinin sıkıcı olduğu söyleniyor ama bu dizi zaten aksiyonla efektle var olmamış kurgusuyla var olmuş bir dizidir.
tek korkum popüler kültürün elinde oyuncağa dönüşmesi. bu arada 50. yıl bölümü muhteşemdi.

ergenlerin elinde bok edilmemesi umulan dizi.

bir doktor mikrop değil... bak bak... kibire bak sen otur muazzam manzaraya karşı şarap aç doktor who başlığını es kaza gör dayanama yapıştır mikrobu...

david tennant ın bad wolf ismini duyduğundaki ve giderken i don t wanna go demesiyle hatırlanacaktır.

50. yıla yakışır, muhteşem bir bölümle tüm dünyayı aynı anda kendisine hayran bırakan dizi. david tennant' da çok özlemişiz buarada.

--spoiler--
gallifrey'in düşmemesi ve doctor'un milyarlarca çocuğun katili olmaması olayı
ve
doctor'un yeni bölümlerde gallifrey'i aramaya başlaması ile diziye yeni bir soluk gelmesi
ve
tom baker'ın finalde gözükmesi
ve
tüm doctor'ların sonunda biraraya gelmeleri durumları bence harikaydı

--spoiler--

not: doctor'un fes sevdasını izlemek ayrı bir keyif.

50 yıl bölümü beklendiği gibi olmuştur...

moffa'ın ellinci yıl bölümünün içine ettiği dizi. böyle çelişkili böyle kıytırıklık olmaz. resmen yok sayılmış. zaman akışıdır karşılaşmalarının paradoks etkisi sıfırdır vs. geçtim 2. ve 4. sezondaki bölümler, hatta direk tüm sezonlarda doktorların pişmanlıkları ve üzüntülerini uğruna yaptığı her şey hiçe sayılmış.

--spoiler--
ben bunu hatırlamıycam ne demek ya. ne demek hatırlamıycam. zaten biliyosun tuşa bastığında herkesin yok olacağını ve tuşa basmadığını. nasıl hatırlamazsın 400 yıl bunun acısını çekmek nedir.

neyse sinirimi atarsam i dont wanna go kısmı her zamanki gibi ağlattı. david tennant mükemmel bir insan. ve rose'u rose olarak görememek daha ayrı. moffat öl sen ya.
--spoiler--

spoilerlı edit: yine sinirlendim. ilk sezonda 9. doktorlayken rose bebek halini eline aldığında paradoks oluşuyordu sen alıyorsun üç zaman lordunu üç tardisi koyuyorsun ortaya sonra hepsini topluyorsun falan. spoiler deyince river de bir gözükebilirdi. queen elizabethden boşanmadan riverla nasıl evlendi acaba. queen ölmüş müydü o arada. kafamda deli sorular. *

Doctorun yanındaki kıza aşık olduğum dizidir. Aksiyon gerilim temalarını barındıran ve Türklerin hiç bitmeyen arka sokaklar dizisi varsa yabancılarında doctor who su var dedirten tv serisidir.

50. yıl bölümünü izlerken varımı yoğumu (çok tuhaf bir kelime oldu) twitter'a döktüğüm için şimdi sakince yazabilirim.

--spoiler--
david'in "it's a machine that goes Ding" dediği sahnede "hağğ" diye bağırdığım doğru. aslında bölümün tamamında bu şekilde bağırdım sanırım. izlediğim en harika doctor who bölümüydü. fakat donna noble hanımın olmaması ciddi anlamda üzdü. 50. yıl bölümünde clara bile varken donna nasıl olmaz be dedim 75 dakika boyunca.
john hurt mütemadiyen sonik çıkaran doktorlara yerinde cevaplar verdi.
rose'un no more dediği sahneyi on beş defa daha ağzım açık izleyebilirim.
ayrıca üç doktorun birden dalek'e tornavidalarını doğrultması dalek'in tablodan fırlaması muh-te-şem-di.
ve sonunda "no sir, all thirteen." denilen sahne.
şu fani ömrümde bir daha ne zaman 13 doktoru bir arada göreceğim?
--spoiler--

sizleri ilgilendirmeyen bir bilgi: 75 dakika boyunca çişimi tuttum.

the day of the doctor'la ortamın koymadık yerini bırakmamış gelmiş geçmiş en iyi dizi.

eymi, rori ve rivır'ı gözlerin aradığı muhteşem bir 50. yıl bölümüyle ekrana gelen harika yapım. tek üzüntüm 100. yıl özel bölümüne ömrüm yetmeyebilir ya da 86 yaşımda bunamış olabilirim.
sonraki bölümlerde clara ile takılacak doktor anlaşılan. bu arada clara doktor'un torunu.

150. yıl dönümü nedeniyle Google'ın bir doodle yapmasına neden olan dizi.

dün tüm zamanların en iyi bölümü yayınlanmış dizi.

--spoiler--
doctor ların birbirlerini gördüklerin de verdiği tepkiler, hareketleri, konuşmaları muazzam idi. hele o gözlüklerine verdikleri tepkiler, yarıldım.

rose olmasa da olurdu, keşke pondların 3 ü de olaydı, özlediydik onları, rose bitmiş bu arada, neydi o öyle tövbe bismillah...

clara denilen kız güzeldi de he, onu ilk kez gördüm ben, pondlar dan sonra gerisini izlemediği için olabilir, allah sahibine bağışlasın.

sonuç olarak, bölüme dil uzatmak ne haddimize, 75 dk dediler ama 5 dk gibiydi, emeğinize sağlık +rep ...
--spoiler--

--50. yıl özel bölüm spoiler--
--50. yıl özel bölüm spoiler--
--50. yıl özel bölüm spoiler--
--50. yıl özel bölüm spoiler--
--50. yıl özel bölüm spoiler--
--50. yıl özel bölüm spoiler--
--50. yıl özel bölüm spoiler--
--50. yıl özel bölüm spoiler--
--50. yıl özel bölüm spoiler--
--50. yıl özel bölüm spoiler--
--50. yıl özel bölüm spoiler--
--50. yıl özel bölüm spoiler--
--50. yıl özel bölüm spoiler--
süfer bir bölüm diyemememizin tek nedeni amelia pond\\\\\\\\\\\\\\\'un olmayışıdır.
evet konuşmalar falan eyvallah da, yeni seriye daha bi british havası katan amelia pond\\\\\\\\\\\\\\\'\\\\\\\\\\\\\\\'du.ginger\\\\\\\\\\\\\\\'ın anavatanı neticedeunited kingdomvedoctor whoda alabildiğineukunsurlarıyla seviliyor. bilmiyorum belki de benginger` konusunda fazla takıntılı olduğum için öyle geliyor bana.
geri kalanı tastamam süferdi.

yalnız bir ayrıntıya takılmadan edemeyeceğim,
bizim ihtiyar doctor\\\\\\\\\\\\\\\'un tardis\\\\\\\\\\\\\\\'i bayaa 1800\\\\\\\\\\\\\\\'ler dönemindeki police box halini koruyordu. evet uzay zaman vs mevzuları da, bu adam daha uç zamana gitmemiş. malum bazı konularda hem yaşı hem de seyahat tecrübesinin eksikliğini belli etti. öyle olunca da o tardis niye öyle demeden geçemiyor bünye.
--50. yıl özel bölüm spoiler--
--50. yıl özel bölüm spoiler--
--50. yıl özel bölüm spoiler--
--50. yıl özel bölüm spoiler--
--50. yıl özel bölüm spoiler--
--50. yıl özel bölüm spoiler--
--50. yıl özel bölüm spoiler--
--50. yıl özel bölüm spoiler--
--50. yıl özel bölüm spoiler--
--50. yıl özel bölüm spoiler--
--50. yıl özel bölüm spoiler--
--50. yıl özel bölüm spoiler--
--50. yıl özel bölüm spoiler--

Seni yazan senaristin, kurgulayan adamın, yönetmeninin, oyuncusunun, sete kahve taşıyanının daşşaklarınız gezdirenler yesin.

50. yıl özel bölümü ile ağzımın, beynimin kenarına sıçtın be.

Böyle bir dizi ne bir daha yapılabilir, ne de böyle bir kurgu düzenlenebilir.

Zaman - mekan eğrisine kafası basmayanlar, algılamak ve öğrenmek için çabalamayanlar izlediği takdirde tam bir bilinmez olup çıkarken, bu konuyu merak edip biraz kafa patlatanlar için eşi benzeri bulunmayacak nitelikte ve bir daha asla kurgulanamayacak giriftlikte baş yapıt.

Hikayesi o kadar geniş ve sonsuz ki hiçbir zaman böyle bir yapıtın sonu gelmez.

sonu olmayan dizi isteyenler ve hikayesi ile başım dönsün diyenler için tam bir mihenk noktası.

noel'de doktor'un düşüşü bölümüyle matt smith'in ayrılmasına tanık olacağımız sezon finaline sahiptir.

http://www.youtube.com/watch?v=2H1wBoLw484

wake up!

http://www.youtube.com/watch?v=NRIKF1CzWbI

not: müzik the rings of akhaten bölümünden alıntıdır.

hala 50. bölümünü izleyemediğim doctor civanım.

Bana 170 gb'lik 26 sezonu indirtecek olan dizi ki daha hiç izlemedim. Değer mi lan? Inbox sarı ışık acil.

Zeka urunu bir dizidir. 50. Yil donumu bolumunde isleri iyice karistirdilar. P.s. D.Tannenti da iyi ozlemisiz... Sarisin bomba rose u saymiyorum bile... Vay aq bu entry nereye gidiyo bole...

7 yaşında BBC'ye senaristlik için başvuran bir başyazarın yazdıklarıdır. Doktorumuz(8. sezon-Peter Capaldi) ve yol arkadaşı TARDIS'le birlikte evreni kurtarır, gezerler. Harika ötesi bir dizidir.

--SPOiLER--

edit: David'in(10. doktor) son sözü hala ''I don't wanna go'' dur. :((

bazı kişilerin müptelası olduğu dizi. hiç izlemedim.

en hızlı regenerate olayını gerçekleştirmiştir. matt i sevmem ama gidişine üzüldüm be.

rejenerasyon sahnesi çok hızlı geçilmiş, ayrıca karen gillan'ı görmek gerçekten mutlu etti.

rejenerasyonun çok hızlı olması, 13'ün bir şey hatırlamıyor olması, river'ı görememek. üzdü efendim üzdü.