Diyanet mefhumu kurum/kuruluş olarak laiklik ilkesine aykırı değildir. Ancak işlev ve esasları belli olmayan yönetmelikler diyaneti siyasetin ve devlet işlerinin odağına sürüklemektedir. Aynı şekilde muktedirler de bürokrasi ve devlet yönetimine diyaneti bulaştırmaktalar.
Bu sebeple diyanetin Varlığı laikliğe aykırı olmasa da icraat ve söylemleri laikliğe aykırı hale geliyor. Kuruluş amacı islam' ı tatbik olsa da diyanet devinimsel olarak gelişmiş bir kurum halinde günümüz türk milletinin dinlerine ve değerlerine hizmet etmesi gereken, özerk, yönetmeliği belli, görev ve esasları anayasa çerçevesinde belirlenmiş, devletin güçler ayrılığı ilkesiyle işletilen diğer kurumları tarafından iktisadi ve sosyal anlamda denetlenebilir bir yapıya kavuşturulmalıdır.
Laiklik, kurumsal; idea güden; köklü değerlerin devleti kullanarak aynı tanımlı sair değerler üzerine sosyo-kültürel manada istibdat oluşturmasını, yok saymasını engellemek ve böylece vicdan hürriyetini teminat ile tesis edebilmek demektir.
Maalesef diyanet bu tanım kümesi ile kesişme durumunda bile değildir.