bugün

hak talebinde bulunan bir kısım alevi örgütlerinin dilinden düşürmediği iki taleptir. zannımca bu iki şey aynı anda istendiğinde birbiriyle çelişmektedir. hem bir mekana ibadethane vasfının verilmesini devletten talep etmek hem de devletin kamu düzenine ilişkin din işlerinde düzenleyici rol üstlenen bir kurumun tasfiye edilmesini istemek, nasıl bir mantık çerçevesindedir anlaşılır gibi değildir.

Sen veya siz bir cemaat olarak yahut birey olarak ibadetinizi gerçekleştirdiğiniz bir mekanın illa daha ibadethane kabul edilmesi için devletten kabul mü görmek zorundasınız ?

peki diyanet işleri kapatılsın, ne demek bu ? Devlet hangi din olursa olsun kişilerin veya cemaatlerin, bireysel veya toplu din gereksinimlerine ve vicdan hürriyetinin iştiraklerine düzenleyici,denetmen, tanıma, onay vs. makamı olarak katılmasına karşı çıkmak mıdır ?

O halde yukarıdaki tanınma ihtiyacını neden hissediyorsunuz ?
turkiyede yaşıyorsan diabet kaldırılsın la eşdeğer istek.
Laikiz hamdolsun
bu talepte bulunanlar tahmin ediyorum ki aleviliği müslümanlığın bir kolu olarak değilde kendi menfatleri doğrultusunda bir yaşam tarzı oluşturmaya çalışan ve ülke kaosu yaratmaya meyilli şahısların fikridir.

fikri hür vicdanı hür mantalitesini saygısızca ve sınırları aşarak kullanan insan bozuntularının fikrini yansıtan cümlelerdir.
kilseyi, sinagogu açan zihniyet, söz cem evine geldiğinde fetva bile verebiliyor. 20 milyon insanın duyguları ve istekleri gözardı edilmemeli.
bu taleplerin sonunda ayrıca domalın denilmesi bekleniliyor.

dün gece trt1 de bir dede ""bizim gençlerimize arapca öğretiyorlar (bkz: kuran) , bizi müslüman yapmaya çalışıyorlar."" diye onlarca sorun anlatıyordu.
Bir anne yüreği, dibinde daima af bulunan bir uçurumdur.
sen benim yolumu yok sayıyorsan ben de senin yolunu yok sayarım demenin ingilizcesi.
ben varım bana tabi olacaksın demek despotca, biz varız deyip diğerinin yoluna saygı göstermek medenice.
tanrıya giden yolda neden kavga edilir anlamadım gitti.
güncel Önemli Başlıklar