bugün

hürriyeti kabaca; kişinin, kendi kabiliyetlerini geliştirebilmesi, şahsiyetini serbestçe yaşayabilmesi olarak ele aldığımızda gerçekliği görülebilecek durumdur.

peki herkesin sınırsız hürriyetini yaşayabileceği bir ortam dünya üzerinde var mıdır? işte bunun cevabını ararken ulaşılabilecek noktadır sınırsız hürriyetin kapsama alanı. herkesin kendince hür olduğu bir ortamda çok seslilikten ziyade bir kaos ortamı baş gösterecektir. aksini savunmak, düşünmek, öngörmek ahmaklıkla eşdeğerdir. zira doyumsuzluk insanın yapısında varolan bir hissiyattır.

tam bu noktada hürriyetin kişiye özel olmayacağını da gözönünde bulundurmakta faide görmekteyim.

peki ya hürriyetin disiplinsizliği bu sonucu doğuruyorken, bu kadar önemli iken disiplin, hürriyet üzerinde; hürriyetsiz bir disiplinin sonucu ne ola ki? o da olsa olsa diktatörlük olsa gerektir.

(bkz: hürriyetsiz disiplin diktatörlüktür)