bugün

diploması olmayandan diplomasi beklenmez.
Senelerce yanlış öğrenmişiz. Gerçek diplomasi kürsüye çıkıp "eyyy . . . . . . sen kimsin " deyip yumruğu masaya vurmak arkasından üç beş gün sonra geri vites yapmakmış.
poker masasından farksızdır.
normalde ülkeler arası yapılan ama ülkemizin bilimum terör örgütleriyle yaptığıdır.
hasmın gücünü kendi lehine imale etme marifeti veya sanatıdır.
sorunla başlayan bir süreçtir.
henry kissinger kitabıdır. görüntüsü baştan korkutsa da oldukça akıcıdır. siyasetle ilgilenen herkes ve özellikle tüm uluslararası ilişkiler öğrencileri okumalıdır.
abd eski dis isleri bakani kissinger'in kitabinin adi. herkes bunu yazmis zaten.

kitap siyasi tarihe amerikan penceresinden bakar. bugunu anlamak isteyenler kitabin tamamini okumasa bile son bolumu olan yeni dunya duzenini okumalidir. hatta bu bolumu okumayan siyaset konusmasin.
henry kissinger kitabıdır. diplomasiyle siyasetle ilgilenenlerin mutlaka okuması lazımdır. 875 sayfadır.
ingilizlere haiz olanı için, bir dış ilişkiler görevlisi;

"üstünde oturabiliyorsan, asla bir çite tırmanma!" der.
uluslararası hukuka göre milletlerarası ilişkilerin düzenlenmesi, münasebetlerin yürütülmesi ve yönetilmesi işidir. müzakereler aracılığıyla yürütülür. amaç devletler arasında çıkabilecek anlaşmazlıkları güç kullanmadan barışçı yollarla çözmektir.
--spoiler--
insanın kendi vatanı için yalan söylemesi bir
vatanseverlik sanatıdır.
Buna diplomasi denilir.
--spoiler--
Ambrose Bierce
Henry Kissinger in kitabı..
muhakkak okunmalı.
devletler arası yazışmaları, formları, kanunları inceleyen bilim dalıdır.
birden çok ülkenin temsilcilerinin yani diplomatlarının bir araya gelerek her biri kendi ülke çıkarlarını gözeterek uluslararası arenada antlaşmalar yapma ve taahhütler vermeleri durumu. cephede değil de masada verilen savaş. kartındaki kozu oynayabilme ya da blöf yapabilme şansını doğurur. dünya ve ülkeler düzenin oluşturulduğu, türkiye'nin, en yetersiz olduğu alan.özellikle dış politikada olan zayıflığımızdan kaynaklanan günübirlik '' hele bu günü kurtaralım da yarını da yaşarsak biz düşünürüz yoksa başka biri düşünsün'' genel politikası sebebi ile sürekli rus ruletinde kaybeden taraf olduğu kabusudur. ülkemizde halkın arasından seçilmiş yönetenlerin akıl konusunda kifayetsizliğinden midir, yoksa türk halkı olarak tamamınızın zeka seviyesinin biraz düşük olduğundan mıdır bilinmez. bilinen, türkten poker oyuncusu olmaz kanısıdır.

(bkz: sekse giden 10 adım)
dış siyaset ile ilgili konuların, çalışmalarının tümü.
Milletlerarasi ilişkilerin duzenlenmesi, ilişkileri yürütme ve yönetme sanatıdır.
e-postama bir müzisyenler forumunun * gönderdiği mesajın başlığı. Ne alakaysa?

--spoiler--
Adamın biri Afrika'da safariye çıkarken yanına minik
köpeğini de almış. Minik köpek bir gün ormanda dolaşıp, kelebekleri kovalar, çiçekleri koklarken kaybolduğunu fark etmiş. !
Ne yapacağını düşünürken bir de bakmış ki karşıdan bir leopar geliyor ve belli ki günlük yiyeceğini arıyor. 'Şim di başım dertte' diye düşünmüş minik köpek.

Etrafına bakmış yerde kemik parçalarını görmüş. Hemen arkasını leoparın geldiği yöne çevirerek kemikleri kemirmeye başlamış, bu arada da arkadaki
hareketi kestirmeye çalışıyormuş. Leopar tam saldıracakken minik köpek kendi kendine konuşmuş; 'Ne kadar lezzetli bir leoparmış. Acaba etrafta bundan bir tane daha var mi?'

Bunu duyan leopar bir anda donmuş kalmış ve en yakındaki ağaca tırmanarak dalların arasına saklanmış. 'Tam zamanında kurtardım yoksa bu köpeğe yem olacaktım' diye düşünmüş leopar.

Bütün bunlar olup biterken bir başka ağacın üstündeki bir maymun olanları izliyormuş. Bildiklerini kullanarak bundan sonra leopardan kurtulabileceğini düşünmüş. Leoparın yanına giderek neler olduğunu anlatmış.

Leopar köpeğin yaptıklarına çok sinirlenmiş ve maymuna: 'Atla sırtıma, gidip sun u yakalayalım' demiş. Ancak minik köpek neler olduğunu ve leoparın sırtında maymunla birlikte süratle kendisine yaklaştığını fark etmiş.

'Şimdi ne yapacağım' diye düşünürken kaçmaya teşebbüs etmemiş.

Bunun yerine arkasını leoparın geldiği yöne dönerek, kemikleri kemirmeye devam etmiş. Tam leopar saldıracakken yine kendi kendine konuşmuş;
'Bu aptal maymun da nerede kaldı? Yarim saat önce bir leopar daha getirsin diye gönderdim, hala haber yok!'

Diploması böyle bir şey iste:

*Hızlı düşün,
*Sakin ol,
*Güçlü görün,
--spoiler--
şu hikayede de anlatıldığı gibi zor sanattır vesellam.
Diplomatin biri fakir bir adama gider ve:
- Oglunun evlenmesini saglayabilirim, der.
Fakir adam yanitlar:

-Asla oglumun hayatina karismam.

-Ama kiz Lord Rothschild'in kizi der.
-O zaman baska...

Diplomatin siradaki duragi Lord Rothschild'dir:

-Kiziniz icin bir kismet buldum Lordum.
-Ama benim kizim evlenmek icin cok kucuk.
-Ama bu delikanli hali hazirda Dunya Bankasi Baskan Yardimcisi.
-O zaman baska...

Diplomat bu sefer solugu Dunya Bankasi baskaninin yaninda alir:
-Size baskan yardimcisi olarak tavsiye edecegim bir delikanli var.

-Ama benim simdi ihtiyacimdan fazla baskan yardimcim var zaten.
-Ama bu cocuk Lord Rothschild'in damadi.
-O zaman baska
türkçeye fransızcadan geçen sözcük.
devletlerin başka devletlere niyetlerini anlatmak için, çeşitli münasebetler kurmak için oluşturdukları iletişim kanalı, yöntem ve araçların tümüne denir. kendine haz dili vardır.(genellikle latince terimler kullanılır. öreniğin: persona non grata) çok iyi yabancı dil bilen, zekası yüksek, ve çok tecrübeli kişiler tarafından yapılır. bir ülke için çok önemlidir.
heroes of might and magic 3 de bir skill(yetenek).
zor zanaattir. satranç oynamaya benzer. yaptığınız hamlenin en az dört beş adım ötesini görebilirseniz karşı tarafa hissettirmeden büyük zafere ulaşabilirsiniz. diplomasi doğru strateji ile uygulandığında devletlerin her anlamda olumlu yönde gelişmesine sebebiyet verir.
osmanlıca tanımı şöyle olan şey.

hukuk ve münasebatı beynel milel ise milletlerin yekdiğerleri ile olan münasebatı beynel milel öyle tesadüfi bir yolda cereyan etmeyip kavanin, mu'ahedat, mukavelat, ve şera'ite tabidir. bu münasebat enva'i muhtelifeyi ez-an-cümle ticari, sına'i, siyasi münasebatı hem-civari ve sa'ireyi havidir.
eski yunanca 'diploma' yani ikiye katlamak sözcüğünden doğmuştur. eski yunan ve roma'da devletlere arasında gerçekleşen olayların kayıtlarının tutulduğu belgelerin şeklinden dolayı bu ad verilmiştir. zamanla bu belgelerin düzene sokulması ve anlaşılması için katiplere ihtiyaç duyulmuş ve 'diplomasi' ortaya çıkmıştır. batı'da diplomasi kavramını ilk kez 1796 yılında edmund burke adlı bir ingiliz devlet adamı kullanmıştır. *