bugün

Ben niyetinizin samimi bir cevap aramak olduğunu düşünüyorum çünkü kendiniz "belki yardım istiyorumdur" diyorsunuz. Tabiki de niyetinizi bilemem. Bende aynı sorulara uzun zamandan beri cevap arıyordum.

Düşünün, güneş bir yörünge de hareket ediyor hiçbir şekilde bu yörüngeden ayrılmıyor ve bu düzen biliminde insanlara öğrettiği kadarıyla, tarihin bilinen kısmından bu yana devam ediyor. şimdi korunan bir düzen var bilimde bunu ispatlıyor ateistler buna şöyle cevap veriyorlar bütün bunlar tesadüf bunu savunurlarken kozmoloji ve fizik kanunlarını delil gösteriyorlar peki bilimde var mı tesadüf? deseniz cevapları hayır olacak.
böyle muhteşem bir düzen olağanüstü bir halde korunuyorsa belli ki bunu var eden ancak onu koruyabilir kesinlikle tesadüf olamaz. Bu bilgiyi ilginçtir kuran, bilimin ispatlarından yıllar önce haber veriyor, şimdi böyle bir bilgiyi hz muhammed dahil bir insan önceden bilebilir mi? tabi ki de hayır daha fazla örnek verilebilir ben konuyu kısa tutacağım.
Not: yasin 40. ayet konu ile ilgili bir ayettir.
zaten sorunun tarzından sorucunun yeri belli.

dinlere inanılmaz. tanrı ya da tanrılara inanılır. dinlere tabi olunur. a da uzun okunur.

dincinin bildiğiniz şeyi de oradan kafası kırılır bari.
"ben neden varım?", "yaşamamın bir amacı var mı?", "bu kadar şey neden var?",

hatta leibniz'in sorduğu şu soru da bu soruların bir özeti niteliğinde:

"neden hiçbir şey yerine bir şeyler var?"

bu soruların cevabına ulaşabilmemiz için kullanabileceğimiz tek şey aklımız. akıl yürüterek tanrı fikrine ulaşabiliriz. dikkatinizi çekerim "tanrı'ya ulaşmak" demiyorum, "tanrı fikri", "tanrı inancı" diyorum. belli akıl yürütmeler sonucu ulaşılan kanı yani. hiçbir teist "ben tanrıyı biliyorum" diyemez. ancak "ben tanrıya inanıyorum" der. varlığı bilinmiyor, sadece düşünüp taşınıldıktan sonra "evet ya tanrı var" inancı oluşuyor insanlarda.

dinlere gelirsek de, bu tamamen kişisel bir seçim.

adamın birisi ortaya çıkıyor ve "ben tanrı tarafından seçildim, size falanca mesajı iletiyor" diyor. buna inanmak, tanrı'ya inanmaktan bağımsız bir durum.

kimisi getirdiği mesajın çelişkili olmadığından yola çıkarak kendisine inanır,
kimisi kendisine ilginç gelen bir durumdan dolayı inanır... bilirsiniz işte, kur'an'da, muhammed'in bilemeyeceği durumlardan söz edilir. belki bunlar kendisini dine inandırmak için yetmiştir.

herkesin dine inanması için kendine has sebepleri olabilir. bunlar hep öznel sebepler olacaktır.

örneğin ateist bir arkadaş, kuranda'ki, "evlilikle ilgili" ayetlerden yola çıkarak, "tanrı insanların kiminle evleneceğini mi düşünüyor? bu nasıl tanrı?" diyebileceği gibi,

Bir müslüman da, uzayla, dünyayla veya tarihle ilgili ayetlerden yola çıkarak, "bunu muhammed yazmış olamaz bence" diyebilir. bu tamamen kişisel bakış açısıyla alakalı bir durumdur.
rahatlık olduğu için tabi ki, sonuçta onca bilinmezliğe tanrı yarattığı değip işin içinden sıyrılmak var. ardından o da yetmiyor, ölümü de atlatabileceğin bir öbür dünya inancı var. o da yetmiyor kendi yaşadığın hayatı en doğru, atalarının fikrini en süper kabul edip doğrudan o cennete gideceğini de düşünüyorsun. din insanlara umut veriyor diye inanıyorlar tabi. sonuçta gidip sonsuz mutluluk varken neden ölüm fikrine inansın ki insanlar? pragmatist bakarsan böyle ama kendini kandırmanın da ne mantığı var?
sonuçta karanlığa bakıp her şeyi hayal edebilir insan fakat nihayetinde hayal etmeyi bırakıp gerçeğe döndüğünde orada sadece karanlığın var olduğunu görecektir.
bu biraz gerçekçi yetiştirilmekle veya kendini o yönde yetiştirmenle alakalı bir durum.
inanmayanların inananların yerine cevapladığı sorudur.
inananlar görmezden geliyor, burada belki mümin olmak için yardım istiyorum. neden inanılır buna cevap verinde görmediğimiz gerçeği görmemiz yardım edin ki hak yoluna kavuşalım,

lanet olsun ki neye inandıklarını onlar da bilmiyorlar. allah cennet cehennem. tap cennete gir. bu kadar.
göt korkusuna.
öteki dünya var ise kendini garantiye almak.

inanın bana yüzde 99 bu şekil.
genelde karşı tarafa yönlendirildiğinde cevap alınamayan, veya klişeler duyulan sorudur.
inanmak için bir sebep olması gerek, bir kesim insanın (inanmayanların) göremediği bu sebep nedir, sebep yoksa neden ?
lanet olsun ki dinler tanrının ve dinin kanıtı için hiçbir bilgi ve kanıt sunmuyor. ama görülen o ki, kesin bir kanıta sahip gibi dinlere
inanan ve savunan kesimin bildiği bir şey var.

sorguya çekmek gibi olmasın ama nedir bu şey ?
dinler yalnızca tanrıya tapma ve itaat etme, inananların ödülleri ve inanmayanların cezaları anlatılıyor. ama sadece anlatılıyor. inanmak için bir sebep sunmuyor. insanları korkutup inandırmış olabilirler mi. tek mantılı açıklaması bu.

not: dinler konusunda çoğu dinciden daha üstün bilgiye sahip bir insanım. benim bilmediğim ama dincinin bildiğiniz bir şey olamaz.